Ada'da Nasturî şölen

Yayın Tarihi: 10/12/13 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Rodos'tan bir yelkenli ile Kıbrıs'a doğru yola çıktık. Bu ada, soylu, bereketli, ünlü ve zengin. Bu denizlerin bütün adalarını geride bırakan ve 'iyi' olan her şey ile dopdolu. İlk kez peygamber Nuh'un oğlu Japhet (Yafes Bin Nuh) tarafından iskân edilmiş bir ada…"

Ludolf Von SUCHEN, "Historie DEL I'ile Chypre" adlı eserinden, 13.yy

Doğu Roma İmparatorluğu'nun mahzûn mirası Kıbrıs, oldukça önemli bir hâtıraya şâhitlik etti. Mağusa Surlariçi'nde Nasturî Kilisesi'nde Rumlar, 57 yıl sonra duâ ettiler.

Her ne kadar güncel ve dar Kıbrıs siyasetinin de damgasını vurduğu âyinde konuşan Mağusa Rum Belediye Başkanı Glanos, "Birleşik bir Kıbrıs" temennisinde bulunsa da O'na Doğu Roma'nın çökeli nice olduğunu, Kudüs'e kadar olan bütün bu toprakların, bütün unsurlarıyla büsbütün bir hüzünle mühürlendiğini özetleyecek değiliz!


Kilisede, "Mağusa İnisiyatifi" adlı Türk örgüt ile "Mağusa Kentimiz" adlı Rum örgütün organizasyonuyla düzenlenen ayine, yüzlerce Rum katıldı. Metropolit Vasillios'un yönettiği âyinde adaklar adandı. Özelde Nasturî tarihi için anlamı büyük olan bu dünya çapında 'dinler tarihi' kategorisi niteliği taşıyan anları, ünlü belgesel kanalı National Geographic de Kıbrıs'a gelerek görüntüledi.

***

1291'de Akka'nın çöküşüyle Kıbrıs'a göç eden ve çoğu ticarette dehâ olan Nasturîler, Orta Çağ kaynaklarına göre adamızın en zengin milleti idi… Süryânice yazıtlarıyla ünlü 14. yy'da inşa edilen kilise, Mağusa Suriçi'nde çanı mevcut olan tek kilise… Kilise, giriş kapısı üzerindeki gül motifli penceresiyle de meşhur. (Endülüs İsevîliği'nde gül, gizli Müslümanlığı temsil eder. Hristiyanlıktaki Gül Motifi ve gizli İslam ilişkisi için yakın zamanda ölen Aytunç Altındal'ın eserlerine bakınız)

Melun rivâyete göre kilisedeki yer döşemelerine ait tozları süpürüp bir kişinin evine götürürseniz, o kişinin bir yıl zarfında öldüğüne ya da evini terk ettiğine inanılıyor. Kilise böylesi ezoterik bir lanetle de biliniyor…

***

Kilise, Osmanlı döneminde dikkatle idâre edilmiş. Yılda sadece bir kez olmak kaydıyla âyin düzenlenmesine izin verilmiş, diğer günlerde ise 'deve ahırı' olarak kullanılmış. İngiliz döneminde ise kurumsal statüsü, Ortodoks toplumuna verilerek tamamen tahrif edilmiş ve adı sürgün edilen St. George The Exiler'a adanarak Exorinos nâmıyla anılmış.

Gariptir ki Nasturiler, I.Dünya Savaşı'nda Osmanlı'ya karşı cephe almışlardı. Çoğu Ruslara sığınmış ve İran'ın Hoy, Urmiye bölgesine yerleştirilmişlerdi. Rus ordusu da çekilince zaman zaman Türk kuvvetleriyle çarpışmışlardı. Böylece yakın Türkiye Cumhuriyeti öncesi Türk idaresinden çıkmaya yönelen Nasturîler, Musul Sorunu'nun İngiltere ile bir savaş olasılığını da içeren derin bir anlaşmazlığa dönüştüğü sırada -öteden beri kendilerini destekleyen- İngilizlerden de güç alarak ayaklanmışlardı.

İşte Nesturîlerin kasidelerle açılan bu büyük kilisesi, Rum toplumunca tercih edilen ve 63'e kadar sıkça kullanılan bir dini mekân. Kıbrıslı Rumların, adadaki Türklerle etkileşiminde derin bir rolü var.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.