Freud'a methiye (1)

Yayın Tarihi: 22/01/14 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
"Sevgili Freud, annelerimizin memesiyle bu kadar uğraşmamalıydın!"

Mario Levi

Freudyen bir inadın kurbanı olarak ömrünü tamamlamak zorunda kalmış 20 yüzyılın zavallı hastaları, fantastik sinema prodüksiyonlarını aratmayan Freud rüyalarının –üstelik bilim adına- bizzat kurbanı oldular...

1899'da, Sigmund Freud, yakın arkadaşı ve bilimsel görüşlerini paylaştığı Wilhelm Filies'e yazdığı mektupta şöyle diyordu: "eskisi gibi yazamıyorum, çünkü iş büyüyor."

Freud, evinin asma katındaki masasında oturmuş, doktorlukla sağladığı geçiminin ötesinde şöhret kazandıracak bir şey arıyordu. Önünde içilmiş puroların külleri ve "Mısırlıların Rüya-Kitabı" veya bazen yalnızca "Rüya" adını verdiği ve gittikçe kabaran bir el yazması metin vardı. 6 yıldır bunun üzerinde düşünüyordu. 1897'de bunu kâğıda dökmeye başlamış ve bir de geçici başlık vermişti : "Die Traumdeutung" – Rüyaların Anlamı. (ya da Yorumu)

Bilimsel olduğu iddia edilen bu eserin sayfalarında, yazarının kara saçlı olarak doğduğunu, yatağını ıslattığını, yeğeni John'la kavgalı olduğunu ve babasının onun adam olmayacağını söylediğini, orta yaşta geceleri rahat uyuduğunu, haya torbasında 'elma büyüklüğünde' bir çıban çıktığını, üniversite hocası olmak için yanıp tutuştuğunu, çok sigara içtiği gibi merdivenlere de tükürdüğünü okuduğumuz zaman eser hakkında ne düşünmeliyiz?

Rüyaların Yorumu, Freud'un kariyerinde bir dönüm noktası olacak ve bu yalnızca 20 yy içtihadının değil, ahlak dünyasını da değiştirecekti.

Kitaba bilimsel çalışma havası verilmişti ve bu, Freud'un rüya denen etkinliğin, öyle değilmiş gibi görünse de -çoğu kez cinsel bir arzunun- gerçekleştirilmesi hipotezinin genişletilmiş bir savunmasıydı.

Gençken kendisini, Hannibal, İskender, Musa, Cromwell, Napolyon, Napolyon'un mareşali, Messena, Truva kâşifi Schliemann hatta Kolomb olarak düşlediği olmuştu. 11 yaşındayken bir şair ona yanaşmış ve büyüyünce "bakan olacağı" kehânetinde bulunmuştu. 42 yaşında, kendini Josef (Yusuf) olarak düşlüyor (Josef, Kitab-ı Mukaddeste, Mısırlıların rüyalarını yorumlayan peygamberdi) ve ne hikmetse Ferud gibi, Jacob (Yakup) adlı yine bir peygamberin oğluydu.

"Adli Tıp" dersinden kalmış, "kimya"da çok çalıştığı halde, hiç bir zaman tam bir başarı sağlayamamıştı. Bir kez bilim adamı olduktan sonra ne fark ederdi!

Kendisini Kopernik, Kepler, Leonardo ve Darwin'le kıyaslayacağı hezeyan dolu günleri de gelecekti.

İddialarının bilimdışı olduğu eleştirilerine, psikolojinin astronomi gibi, deneysiz, gözleme dayalı bir saha olduğu karşılığını dahi verebilecekti ki bugün beyin haritalarında hastalara duygularının yerini ve miktarını gösterebilen psikiyatri buna kahkahalar atar.

Freud, kitabı basıldığında sırdaşı ve dostuna şöyle yazmıştı ; "ben aslında hiç de bir bilim adamı, gözlemci, deneyci veya düşünür değilim; yapı itibariyle bir macera adamıyım".

Freud kokain kullanımını öyle bir tutkuyla savunmuştur ki kendisine hayran biyografi yazarı Ernest Jones bile, onun günümüzde "toplum için bir tehlike yaratabileceğini" dürüstçe yazabilmiştir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.