'Müzakere Masası' için Merkel'e teşekkür
**
Kıbrıs Konusunda ABD ile danışıklı dövüş içinde olduğu bariz olan Avrupa Birliği'nin Güney Kıbrıs'tan intikamı öylesine kahrediciydi ki henüz başkan seçilen Anastasiadis, göreve başladığı ayın son haftasında Avrupa merkezlerinde mekik dokumaktan, liderlere merhamet dilenmekten ve bir yandan da ülkesinden kaçan Rus yatırımlarını bahane ederek Putin'nin bu ekonomik savaşa taraf olması için dua etmekten 3 gün boyunca uyuyamadı. (bu edebiyat değil, yaşanmış gerçektir). AB kaynaklı araştırmalara göre AB içindeki "en yobaz, köylü millet ve devlet" olan Güney Kıbrıs, bir yandan kapanan bankaları, bir yandan haczedilen devlet daireleri envanteri, diğer yandan petrol tüccarı kilisenin dahi taşınmazlarını satacak noktaya gelişiyle vatandaşını tam olarak ekmeğe, süte muhtaç etti.
**
Bir ara yüksek egosu nedeniyle dünyaya fazlasıyla dalmış Ortodoks halkını nasıl teselli edeceğini şaşıran Rum Başpikopos Hirisostomos, "Doğu Akdeniz'den çıkarılacak doğalgazın -ekonomik yarar nedeniyle- Türkiye üzerinden AB'ye taşınmasına bir mâni yoktur" dahi dedi. Ortaya çıkış şekli ve Troyka atlıları yoluyla alınan tedbirleri bakımından literatüre geçen ve AB mekanizması içinde 'böylesi bir daha olmaz' dedirten ve aslında dosdoğru resmedici haberleri de pek yapılamamış komşudaki bu ekonomik kriz, iktisat teorileriyle meşgul olmak dışında bir hazzın peşinde koşmamış ekonomistleri zevkten delirtti. Yaşananları evrak üzerinde takip eden ve 'nasıl oldu bu iş' şeklinde sormaktan kendini alamayan nice profesörler, sıkıcılığı nedeniyle oturup okunamaz çarşaf çarşaf metinler kaleme aldılar.
**
"Bir sürü açığınız var ama utanmıyorsunuz, biz dilersek ATM'den para çekmenin bile bir limitinin olabileceğini size gerekirse hatırlatırız" operasyonunu devreye sokan sahadaki AB, Eroğlu'nun genetiğine rağmen kurulan Müzakere Masası'nın esas mimarlarındandır. 'Bedelini ödettiniz, masa için bekleyeceksiniz öyle ise' diyen Anastasiadis, en nihayet işte bu kadar direnebildi.
**
Zürih'te FIFA Zirvesi, basının kaçırdığı ancak Davutoğlu'nun son KKTC ziyaretinde gizlice buluştuğu ABD ve İngiliz elçileri, Üst'lerdeki arazilerin satışına imkân veren anlaşma, 17 Aralık sonrası Brüksel'de Erdoğan'ın pazarlığı ve tabi ki Su Temin Projesi konularını -daha iyi ötsün diye gözleri oyulan saka kuşu misali- incelemeyi sürdüreceğiz.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.