Kraliçe danışmanı ne diyor?

Kıbrıs'ta çözüm istemeyen bir kesim yok… Bu katiyen doğru. Bu doğruluğa, Güney'de oyları maksimum yüzde 30 olan DİKO, Çevreciler, EDEK, EURO KO ve Lillikas'ın oluşturduğu retçi zincir karşısında dizilen yıldızı parlak DISİ ve AKEL'in yüzde 70'i bulan prensipte 'Çözüme Evet' bloğu da dâhil… Ancak bugün yeniden 'Çözüm' derken Çözüm önerilerinin farklılaştığını ve çoğu Afrodit Parseli'nde yatan doğalgazla ilişkili kazan-kazan olgusunun öne çıktığı ifade ediliyor. (Gazın 2030'dan önce ekonomik bir değeri yok. Zaten Ruslar bu nedenle yüz vermedi)

AB'nin, ABD ile bu konuda -daha sonra yeniden tartışmak üzere- anlaşarak Güney Kıbrıs'tan hidrokarbonu sömürerek geçmişe ilişkin bir hesaplaşmayı planlayışı, meselenin bir yönüdür. (Kara para kaydına öfkelenen Merkel gerçeği). Bu bakışa göre AB, sırtında taşıdığı Güney Kıbrıs'tan şimdi Afrodit'in tutku dolu ateşini alarak intikam alıyor. Doğrusu Federal anlamda milli bir servetin peşkeşiyle duyduğumuz/duyacağımız Çözüm kıvılcımı heyecanı, hem sosyalist hem de mikro milliyetçi pek çok çelişkiyi barındırıyor.

**

Bugün çözümü tetikleyen bir ana unsur olarak komşuda ortaya çıkan/çıkarılan/ tetiklenen ekonomik krizin, Güney Kıbrıs ile AB arasındaki para, hizmet ve vergi bedellerini eşitleme ve düzeltme niteliği taşıdığını -iyi ötsün diye körleştirilen bizim meşhur saka kuşları- dahi anlamıştı. Güney Kıbrıs, sürüklendiği destansı ekonomik krizle son iki yılda "bir vergi cenneti olma" olgusunu yitirdi ve suni de olsa refahını pompalayan gelirlerini kaybetti. Kendisini bu ahval içinde bulan Anastasiadis, Rum toplumunun üç önemli güç ayağı olan "büyük sermaye, kilise ve eski muhariplerin" verdiği desteğin kendi içinde ahengini yitirişiyle yüzleşince geriye elinde sadece 'Kıbrıs Sorunu' kaldı.

**

Dikkatini toplayanlar için yeni 'Çözüm'le ilgili senaryolar, spor yorumcularının, buz balesi esnasında müziği icra eden orkestranın kullandığı çalgıların akordunun nasıl yapıldığını anlatmalarından farksız…

Mesela Anastasiadis'e Ortak Açıklama metnini kabul etme kararını verdikten bir gün sonra (7 Şubat'ta) iki mektup geldi. Bu mektuplar, Anastasiadis'in danıştığı iki yabancı uzman tarafından postalandı. Biri tanınmış uluslararası hukuk profesörü James Crawford. Crawford, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin BM ve AB üyesi olarak devamının muhtemel olumsuz etkilerine değiniyor ve "Kıbrıs'ın 75'ten beri fiili bölünmüşlüğü Ada'nın kuzey parçasında ayrı devlet kurulmasını gündeme getirmediğini, dolayısıyla fiili durumun Kuzey'de müktesebatın uygulanmasına olanak tanımamasına karşın Kıbrıs'ın tamamındaki egemenliğinin AB'nin parçası olduğunu" savunuyor. (anlaşılmadıysa bir daha okuyun)

2008'de İngiltere'de Kraliçenin danışmanlığını da yapan hukukçu Vaughan Love ise açıklama içeriğinin iki toplum arasında beklenen müzakerelerin yeni bir devlet kurulmasını gündeme getirebilecek ifade veya îma barındırıp barındırmadığı sorusuna cevap veriyor. Love'a göre müzakerelerde, Kıbrıs için yeni bir Anayasa tahtında bir çözüm aranacak. Anayasa, uluslararası tanınmış Kıbrıs devletinin iç anayasal ve siyasal yapısını değiştirecek. Bizim âkiller, bu âkillere ne der?