Talat'a 'o soruyu' neden sormadım

Yayın Tarihi: 24/02/14 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Müzakerelerle titreşen Kıbrıs sorunundaki metaforik kıpırtı böylesine güçlü olunca bu Karantina Köşesi'nin sıkı takipçisi olduğunu ne zaman görse ifade ederek beni mahcup eden 2'inci Cumhurbaşkanı Talat'a gidip 'neler oluyor?' şeklinde sormasam çatlardım… 'Bir süredir sessizliğini kasten koruduğunu' ifade eden Mehmet Ali Talat, sağ olsun kırmadı beni ve ilk arayışımda 'gel de konuşalım' dedi biraz da 'zamanı geldi, artık konuşmaya değer şeyler var' tadında…

**

Meteoroloji dâhil istisnasız her konuda ama bilhassa Kıbrıs meselesi kategorisinde 'okumuş aydın sorunu' var bizde… Bu hakikat, gerçekten de irdelenmesi gereken çok tuhaf bir şeydir. En çok da Kıbrıs Meselesi konusunda… Coğrafi ölçekle uyumsuz bu kadar çok şâirin olduğu bir adada bila-istisna ne yazan ne de konuşan 'okumuş' adam yok piyasada!

Bana göre bu, 'aydın insan' bulamayan biz gazetecilerin derhal tövbe etmesi gereken bir günahtır…

Kıbrıs Sorunuyla ilgili entelektüel bir zihin arasanız tekrara düşersiniz telefon rehberinde. Bunu haber merkezleri çalışanlarının hepsi bilir ve dönem dönem yaşarlar. Kıbrıs'ın esas derdini soracak a-politik insan evladı yoktur. (en son Mülkiyeti, bugünlerde hatırlamadığı gençliğinde iyi çalışmış biri olduğu için eski bir vekili aradım görüş almak için).

İsimlerin hepsi ya bütün bütün siyasidir ya da kalıverirsiniz 3 akademisyenin, meseleyi çok seviyor diye 2 gazetecinin ya da Güney Kıbrıs'la irtibatı var diye gazeteci-akademisyen karışımı birkaç ismin siyaset kokan lafazanlıklarına… Bu yüzden Kıbrıs Sorunuyla ilgili her türden Kuzey rüzgârını estirmek aslında her dönemde çok kolaydır.

**

Evet, Talat, kuruluşundan bu yana Federal bir Kıbrıs ülküsü nedeniyle CTP'nin halen ruhanî lideridir. Yani bu konuda O'ndan daha siyasî bir isim yoktur. Ancak bana göre O, aynı zamanda bu konunun 'âkil' insanlarındandır da… En azından bu görüşüme Talat'ın Saray'daki döneminin son aylarında 'o da Denktaş'laştı işte gördünüz mü' diyenler hak verirler. Bu yüzden yaklaşık iki saat süren röportajımız boyunca o meşhur soruyu kendisine sormadım. "Havalar da güzel Başkan! 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday mısınız?" demedim. 'Neler oluyor, var mı gerçekten metaforun ötesinde bir şey' hissiyle akıl danışmaya gittim.

**

O, benden de heyecansız çıktı desem yeridir. Talat, öncelikle Rum toplumunun henüz gerçekten de hazır olmadığından, doğal olarak Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun samimiyetinden, hızla referanduma gidilebileceğinden ve uluslararası baskının müzakere masasının kurulmasını temin etmenin ötesinde olduğundan fazlasıyla kuşkulu… Denebilir ki bu lafları yeniden aday olmak istemesindendir. Buna bir şey diyemem. Fakat ben öyle düşünmüyorum. Söyledikleri ve tespitlerinin gerçeklere yaslandığını düşünüyorum. Özellikle de 'hakemlik' meselesinin Ortak Metne girmeyişi nedeniyle öngördüğü müstakbel tıkanıklık endişesini…

**

Sayın Talat'ı Ada'da hızla Çözüm konusunda 'adrenalinsiz' bulduğum doğrudur. Gözlerinde, bizzat kendisinin tertip ettiği bugünkü CTP-BG'nin görüntüsünden hoşnut olmadığını gördüğüm de…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.