Deutsche'a ba(N)k!

Yayın Tarihi: 29/04/14 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Komşu devlet Rum Yönetimi -yani hükümeti- geçtiğimiz hafta Alman Deutsche Bank'tan bir heyeti ağırladı. Dünyanın 3'üncü büyük bankasında çalışan misafirler için 'heyet' dedikse geleni daima gülücükler saçmakla görevli Halkla İlişkiler kadrosu sanmayın. Bildiğin puro içen Deutsche tarzı özel uçakla indiler 'müferreh' adamıza…

Gelenleri ağırlayanlar (başta Rum Enerji Bakanı) en pahalı kravat iğnelerini taktılar görüşme boyu…

Acaba 1884'ten beri, yani 1 + (yaklaşık) yarım asırdır borsada işlem yapan Deutsche Bank'ın üst düzey üç idarecisinin Güney Kıbrıs'ta ne işi var?

Yoksa Merkel, sahile nâzır bir eğitim seminerini, bu ferah Akdeniz baharı zamanında bir 'ada otelinde' mi yapın tavsiyesinde bulundu?

Şansölye bile ricacı olsa sadece Almanya'da 4 Milyon bireysel müşterisi olan bir Deutsche Bank yöneticisi değil kalacağı otel havuzunun tipine ya da kloruna; o havuza döşenmiş zemin fayanslarının bile 'kalitesini' irdeleyecek kadar 'zevk' sahibidir(!)

**

Devlet Bankası zannedilen -ama değil- yapının asıl merkezi Frankfurt'ta. Yönetim merkezleri ise Londra, New York, Singapur ve Sydney'de konuşlu… Yönetim Kurulu'nun 12 kişiden oluştuğunu bildiğimiz dünya devi Banka, AB'nin lokomotifi Almanya'nın ciro ve işçi sayısı açısından en büyük bankası. Yekûn 80 Bin çalışanıyla 20. yüzyılın sayaçtaki 1914-1929-1957 yılları arasında aralarında İngiltere bankalarının da bulunduğu çeşitli küçük bankaların cem edilmesi sonucu oluşmuş.

Gruba 1989 yılında Amerikan bankaları da katılınca "tuhaf logosu" daha da anlamlı bir hale gelmiş.

Hala yaşayan bazı tarihçiler bu bankanın, öldürmek yerine ilaç vermek niyetiyle 'Hasta Adam Osmanlı'ya kredi vermek için (sadece bu maksatla) kurulmuş olduğunu iddia ederler…

Cihandaki 193 ülkenin 76'sında 'canla-başla' hizmet veren banka hakkında en son geçtiğimiz ay ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), Libor faizlerinin (likiditesi yüksek bankaların birbirlerine dolar üzerinden borç için uyguladığı faiz) -in belirlenmesinde manipülasyon yaptığı gerekçesiyle dava açtı.

**

Kıbrıs'a gelerek Rum yönetimiyle oturan Banka, adada yeniden kurulan Müzakere Masası şerefine ve Çözümü tetikleyen hidrokarbon merkezi Afrodit isimli 12'nci parsele "yüzer bir tesisin" yerleştirilmesiyle ilgileniyor… Doğrusu bu 'yüzen tesisin' finansmanını sağlamakla…

Gönülden… İçten… 'Hayrına' bir katkı yapalım diyorlar (!)

Yüzer Tesis, sıfat tamlamasında anlaşılacağı gibi "geçici bir pratiklik arz etmesi" için teklif ediliyor. Yani, ada çevresindeki gazın esas resimdeki rotası belli olana kadar küçük ölçekli ihrâcatın yönetilebilmesi için. Hemen iş yapmak için geçici bir ofis demek istiyor herhâlde Deutsche Bank…

İşin esası; Rum ekonomisinin batması için gayret sarf eden AB'nin (sonrada biz kurtardık, dediler) hidrokarbonla ilgili muhitteki stratejik planlara açıkça Alman Hükümeti ve kurumlarıyla müdahil olması meselesi…

Nitekim heyet ziyaretini veren komşu basın, Deutsche Bank'ın Noble Energy ve Delek ile sıkı işbirliği yaptığı İsrail'de görev yaptığına dikkat çekiyor ve bu iki enerji şirketlerinin hem İsrail'deki Leviathan Parselinde hem de Afrodit'te araştırma ve istifade haklarına sahip olduğunu belirtiyor. (Kathimerini Gazetesi'ne göre Rum yetkililer bu işe biraz temkinle yaklaşıyorlarmış).

Ez-Cümle (as a result) zaten AB, bu kez Müzakere Masasına da doğrudan oturacak. Hatta Komite kuracak. Hele halletsinler şu ticari ofisleri bir…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.