Dünyevîlik

Yayın Tarihi: 29/05/14 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
"Yokluk ispat edilemez. Tasavvuru da imkânsızdır"

Aristo

"Dünyevilik" modernitenin kucağında hazır bulduğu kurucu kavramlarından biridir.

"Sekülerlik" siyasal bir tanımken, "dünyevilik" bütün yaşam alanlarını içeren sosyal bir tavrın, kültür-düşünüş-duyuş diyebileceğimiz alanın tamamıdır, denebilir…

"İnsan" kelimesi, "ünsiyet" eden demek…

Yani "alışan"… Her şeye zamanla alışan…

Bu nedenle "dünya" kelimesinin anlamı "dena-den'i"den, yani "alçak, âdi, basit" kökünden türer…

Manası ünsiyet olan insan, basit ve kullanışsız olana tabiatı gereği "alışır", sonra da anlamı "örtülü, gizli" demek olan "cenneti" unutur…

Kitaplı dinlerin tamamı ile kitapsız olanlarının bir kısmı "gizli" Cennetten "bayağı" dünyaya düşen Âdem'in basit olana alışmak kaygısıyla yani "dünyevileşmek" korkusuyla "ağladığını" durmadan gözyaşı döktüğünü aktarır… "Dünyevîleşmeden" yaşamak, manası "den'i" olan dünyaya alışmadan nefes almak olanaksızdır da ondan… Kabe işte bu gözyaşlarının o düşüşle aktığı toprağın üzerine inşa edilmiştir...

Dünyevilik, modernliğin yüzlerinden biridir fakat onu "din-dışı olan her şey" diye tarif etmek de doğru değildir.

"Dünyeviliğin" ve "kutsiyetin" sınırları çünkü, bu kadar kolay bir el işaretiyle belirlenemez. Bunlar ara bir bölgede, Dante'nin Arafı'nda anlattığı "istisnai bir mekânda" birbirine daima her an ve zaman karışır…

Maddesi olan bir dünyanın ve sonlu bedenlerin üzerine çileci, sofuca yaşamlar yerleştirilse de dünyevilik, kendisine U dönüşleri yaratarak, açığa çıkacak bir aralığı daima bulur. Ancak "dünyeviliği", haz düşkünlüğüyle eş tutmamak gerektir.

Dünyevilik biraz da "geçmişe", hem "geleceğe" ve "ötelere" dönük bakışların "yere", kişileri kuşatan gündelik, sonlu "yaşamlara" dönmesi anlamını taşır ki bu çark edişin sonucu, "kaba bir maddesellik", gündelik bir "sathîlik", basbayağı düşkün bir "fânilik" olabileceği gibi; "aydınlık", "bilimsel bir bakış" ya da "akılcı, eleştirel bir kavrayış" da olabilir…

Modernliğin bir tarafı hep "geçici" olanda, "sonlu" taraftadır denilebilir. Esasen 'öyle olması gerektir' de der modernizm… Böyle bir kültür, çabucak şekil bulan, hemen dağılan, bazen sanat dediği –esasını kendisinin de keşfedemediği- izi bırakıp hızla kaybolan görünümler alanı olduğundan "dünyevilik", kendisi de kolaylıkla bir "sofuluk" hatta bir biçimde "metafizik" bir temaya dönüştürebilir.

Örgütlü dini yapıların bozulduğu, manevi kaygıların; madde dışı arayışların teknolojik yeniliklerle oyalanmaya dönüşerek bozulduğu şu zamanlarda, bu modern kurucu öge olan "dünyevilik" özgürleşme vurgusuyla "modernliğin" içinde bir başka "mitolojik" destandır desek yanılmış olmayız…

Hatta bir tarz olarak "dünyevilik", dinlerin tamamından daha kurumsal ve hiyerarşiktir.

Modernler fazla bekleyemez. Sabırla "zamanı aşmanın" peşine düşemezler. Mistik bir yaşam biçimi böyle bir "acelecilik" içinde uygulanamaz görünür çünkü... Teolojiler, kozmolojiler bu sitil içinde yer bulamaz. Modernitenin dünyevi "varlık-bilimi" böyle sebatkâr bir tavrı dışlar.

Bakışlar fazla ötelere kayamaz. Hemen şimdi, burada, yeryüzünde "kendi cennetini" tasarlayabilmelidir modern dünyevî... "Ötesi", bu dünyanın içine sığdırılabilmeli, gelip geçici olanla, sonsuzluğun parçaları arasında bir uzlaşı yaratılabilmelidir.

İşte Âdem, Hz. Âdem en başından bu "inatçı ve kahramanca teşebbüse" ağlamıştır da denebilir…

Her yeni doğan bebek, Âdem'ini anar işte o ilk gözyaşı püskürten ağlayışıyla… Çevresinde fakat gülümseyişler, bu nâdim gözyaşları karşısında bir takım sevinçler…

Dünyevilik işte, o ilk gözyaşlarıyla başlar…

Büyük, sancılı öykü çok "acıdır" çünkü…

En başından "dünyevîleşmek" başımıza "belâdır" çünkü…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.