Nisbî saadet: Coğrafya ve Kıbrıs

Yayın Tarihi: 18/06/14 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Saadet nisbîdir…

Nasıl ki ışığın mertebelerini, yansıyan karanlıktan biliyoruz öyle de "mutluluk" muhakkak görecelidir. Zengin "gerçek bir aşktan yoksun olmaktan", fakir ise "bir dirhem helvasızlıktan" aynı "mutsuzluk acısıyla" şikâyetçidir.

Kimisi için haftada üç gece çekilen 'deliksiz' uyku "mutluluğun ta kendisi" iken kimisi için çalınan sosyal medya hesabı ve şifreleri "a-tipik depresyon" nedenidir.

Mutsuzluk, her kesim ve birey için "aynı şiddette hissedilir" bir esas derttir, denebilir…

Görünümler, sayıklamalar ve neticeler değişir belki sadece…

Diyeceğim o ki, "mutsuzluk" denen şeyi ciğerden söküp, mikroskop altında incelemek şansı olsa idi eğer, sporu "kriket" olanlarla; spor diye yapmaya vakit bulabildiği tek şey "stres çekmek" olanları mercek altında birbirinden ayırmak zor olurdu!

**

Cebab Şehabettin'in oğluna "Görmüyor musun şu mirasyedileri! Orta yaşta hepsi dişsiz kaldılar. Mutluluk nedir evvela bunu öğren" diyerek yazdığı mektubunda altını çizdiği gibi: "Güneş'te bile lekeler bulunmuştur"…

'Büyümüş çocuklar' için önce midesinden başlayarak -genişlemek üzere- "sorumluluk" ve "mutluluk" çemberi daima mukayese gerektirir…

Herkes saadetini çevresiyle ölçer, tartar… Kişi, buna göre şükreder ya da isyan hissini besler…

Ya hep kötüsünü görerek küser ya da 'iyisini al kötüsünü at' der, geçer…

Belli ki ikisi de aynı "mutsuzlukla" toprak olur gider…

Mutluluğun bir tanımı olma-masına, tam teşekkül 'görece' olmasına rağmen ağırlığı, mikyas ve kıstas terazisinde ölçülmelidir.

Bu şarttır.

**

Kıbrıs, vasatî 34'33'' ve 35'41'' kuzey paralelleri ile 32'17'' ve 35'35'' doğu boylamları arasında

Doğu Akdeniz suları üzerinde filiz atmış bir karadır. Bir kısmı hala denizin altında, yeryüzü ile tek bağı olan devamı ise tabanda uzanmaktadır.

Komşumuz AB toprağıdır, diyerek sakın ola ki şaşırmayın! O Avrupa siyasi AB, coğrafi değil. Kıbrıs'ın Avrupa ile alakası kurumsal Hristiyanlığın Avrupa'ya bu adadan taşınmış olması ile sınırlıdır.

Coğrafyamız ve sorunlarıyla âidiyetimiz Orta Doğudur… Aksi halde Meteoroloji uyarısıyla ayda iki kez Afrika Tozu yutmazdık. Ya da geçmişte uçarak bir saatte adaya ulaşan çöl çekirgelerinden mağdur olmazdı tarımımız ya da hala hatırlanabilir geçmişte düğün hediyelerimizi satın almak için Beyrut'a gitmezdik değil mi? Yoksa Limasol'un karşısındaki İskenderiye'ye (Mısır) mi giderdik kapsamlı alışveriş için?

–Bu tartışma çok su götürür ama- her birimiz "zihnen" de Ortadoğuluyuz: Her Akdeniz tuzu emen millet gibi de ırkçıyız!

Aramızda toplumsal saadeti ile bireysel mutluluğunu İsviçre, Estonya ya da İrlanda ile kıyaslamak isteyenler varsa diyecek bir şeyim yok. Hayalin, simülasyonun, rüyanın ve gösterge-bilimin sınırları –nasıl desem- çok geniş!

**

Üşenmeden şunu yapmanızı tavsiye ederim: Karşınıza bir harita alın ve önünüze açın ya da hazreti Google'dan Geniş Ortadoğu ve geniş Afrika harita fotoğrafları indirin.

Bir de pergel alın lütfen elinize… (bildiğin pergel).

Merkezi Kıbrıs adası yapacak şekilde geniş bir daire çizmeye başlayın.

Yani pergelin iğnesini Lefkoşa Dikilitaş'ın tepesindeki bronz topuza saplayın ve adayı merkezde tutacak şekilde genişliği makul daireyi birleştirin.

Size adanın 'çemberin merkezinde' kaldığı dairenin içinde kalan ülkeleri sayayım: Lübnan, Suriye, İsrail, Filistin, Mısır, (Kızıl Deniz) Suudi Arabistan, Libya, Irak, İran, Türkiye, Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Rusya, Ukrayna, Moldova, Romanya, Bulgaristan, Makedonya, Yunanistan, (Grit)…

Eğer Kıbrıs'ı çemberin merkezinde tutarak İtalya'nın uzak Avrupa tarafındaki sınırına kadar geniş tutayım madem derseniz, öbür tarafta Afganistan ve Pakistan da çemberin içine giriverir. O nedenle dikkat edin açılırken derim!

Kıbrıs'ın paralel ve meridyende merkezde kaldığı çemberin içinde kalan ülkeler dizini budur!

**

Şimdi hayalî başkenti ve merkezi Kıbrıs olan bu çemberde kalan ülkelerin siyasi-politik-ekonomik ve konjonktürel dertleri ile muhtemel potansiyel siyasi kaderlerini iki dakikada üç cümle ile özetleyeyim mi tek tek?

Hayır, bunu yapacak değilim. Çünkü bu sütundaki yerim bitti.

Onu okuyucu yapacak.

Umulur ki mukayese terazisi şaşmasın, lafa hile karıştırmasın!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.