1 haftada 3 'KKTC' skandalı

Yayın Tarihi: 08/07/14 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
29 Haziran.

2 Temmuz .

5 Temmuz.

Bu tarihler, KKTC'de son bir haftada, ada sathını aşan ve hakkında çok nitelikli düşünülmesi icap eden üç skandalın ortaya çıktığı tarihler…

Üçü hakkında da çok karışık duygular içindeyiz!

"Hayretle" başlayan esas duygu önce "üzüntüye" sonra hızla "kızgınlığa" dönüşüyor… Sonra bir "utanç" kaplıyor ki içimizi tarifi yok!

İlki KKTC'nin "siyasal" resmini tüm yönleriyle veren 'derin bir özet' niteliği taşıyor…

Diğeri en çok övünülen (ve tartışılan) kurum içinde katî "ihmalin" en şiddetli resmi…

Sonuncusu ise belki de açıkça "toplumsal" diyebileceğimiz bir vehâmet…

**

29 Haziran: Anlat anlat bitmez Yerel Seçim ve Referandum.

2 Temmuz: Dördüncü sınıf –basit- bir cinayetin (üstelik maktül polis müfettişi) en kritik zanlısının karakolda -gözetim altında- intiharı.

5 Temmuz: KKTC Uyuşturucuyla Mücadele Derneği Başkanı'nın 'uyuşturucudan' tutuklanışı…

Üçü de "skandal" niteliğinde olup acayip trajik!

**

29 Haziran: Meclisteki partilerin tamamının hakkında ittifak ettiği Anayasa Değişimi Paketinin referandumdan geçmemesi, KKTC Meclisinin ne denli teatral, değersiz bir mecra oluşu hakkında –unutulması umulan- kanaatleri yeniden perçinledi.

TRT-Türk'ün gece bültenini sunan "hanımlar" bile (diğer kanalları geç, hele köşe yazarlarından hiç bahsetmeyeyim) "geçmeyen referandumu" kendini tutamayıp "gülümseyerek" anons ettiler.

Tüm vekiller 'tamam oldu, hayırlı olsun' diyecek ama halkı temsil ettiği iddiasındaki meclisin bu duruşu, yüzde 60'ın üzerinde güçlü bir 'Hayır'la reddedilecek.

"Meclise karşı halk duruşu" gibi bir paradoks! (Meclis Başkanlığı, bunu neden üstlendi ki?)

Tabi bu iş "80 Anayasası'nı değiştirmeyen bir halk" tadında da yankılandı.

Büyük bir "siyasal meşruiyet" krizi!

**

2 Temmuz: Bir Polis Müfettişi köyünde (balkonunda) ferdi ya da organize av tüfeğiyle öldürüldü. (içeriye aldığı, balkonda sohbet ettiği kişi/kişiler tarafından).

Önce sevgilisi vurdu, "aşk cinayeti" dendi. (polis ilişkiyi tespit ettik, dediği için) Tutukluluk, soruşturma derken iş uzadı. Onun işi olmadığı anlaşılınca 'sevgili' serbest bırakıldı…

Altı üstü basit bir cinayet, üstelik maktül bir polis müfettişi olmasına rağmen haftalar geçti, aydınlatılamadı.

Sonra mal-mülk meselesi yüzünden (ya da başka bir sebepten) mi derken bir "kayınpeder" tutuklandı.

"Seri katil işi değil ya! Çözün artık" dedik içimizden. Arabasında kan izi bulunan kayınpederin tutukluluğu mahkemece uzatıldı. Arabasında bulunan emâreler Türkiye'ye DNA testleri için gönderildi.

Derken –polis açıklamasına göre- kayınpeder gözetim altında karakoldaki 3. Kattan bir polise 'dirsek atarak' merdiven boşluğuna bıraktı kendini…

Kayınpeder intiharının ardından kızı (maktulün nesi oluyor yani) 'katiller dışarıda. Üstelik babam poliste işkence gördü' diyor.

Doktoru, 'polisi bu adam intihar edebilir' diye uyarmıştık, diyor…

Lefkoşa Barosu ise "Polis ciddi ve ağır ihmal içinde" diyor…

Şimdi polisin, Türkiye'den gelen delillerin kayınpederin 'katil' olduğunu kati bir surette gösterdiğini açıklaması isteniyor. Mahkemenin de bunu teyit etmesi tabi…

Yani "intiharının" ardından arabasında bulunan kanlı gömleğin, 'başka ortakları var mı? Yoksa o mu yaptı? Ya da oraya mı kondu?' gibi soruları yanıtlaması umuluyor(!)

**

5 Temmuz: Haftanın son skandalı ise Zaytung haberi gibi… Uyuşturucu ile mücadele eden derneğin yedi yıllık Başkanı, işlettiği tatil köyünün odasında –gelen bir ihbar üzerine- "uyuşturucu" ile yakalanıyor. Uzun süre İngiltere'de yaşamış ve uyuşturucu kullandığı bilinen "müptela" bir adamın bu derneğin başında olmasına izin veren bir 'düzen'…

**

Bir haftada üç KKTC skandalı… Allah bereket versin.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.