Yeni yetki

Yayın Tarihi: 11/08/14 14:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
"Başbakan Erdoğan, halkın ilk kez oy kullandığı seçimde cumhurbaşkanı seçilerek, 12 yıllık iktidarını güçlendirdi ve sözünü verdiği yeni Türkiye'yi yaratma yetkisini kazandı"

Wall Street Journal

Akademik dolgularla bezeli kırk gün/kırk gece aralıksız siyasî analiz…

İşin özünü söyleyeyim: Sandığa gitmeyen 2 Milyon seçmen, seçimin 2. Tura kalmasına mani oldu ve Erdoğan, partisi Ak Parti'nin kontrollü rehâveti içinde seçimi 1. turdan aldı…

Toplamda muhalefetin 5 milyona yakın bir erozyonu söz konusu. (17 Aralık'ta kaybedilen MHP oylarının AK Partiye döndüğü anlaşılıyor fakat buna rağmen girdiği 12. seçimi de kaybeden Bahçeli halka fırça çekiyor?)

Her ne olursa olsun 'değişim' vaadinin (yetkileri kullanacağım), statükonun devamı (oğlunun, cenazesine ana-öfkesi nedeniyle katılmadığı Zübeyde Ana kabri ziyareti) karşısında zaten şansı yoktu…

Türkiye'nin en yaşlı ve Kılıçtaroğlu ile en köhnemiş (Ekmel'le büyük risk aldım demişti. Şimdi ne olacak?) partisi CHP'nin Cihangir kaleminden oy alan Profesör Doktor İhsanoğlu, hem ehven-i şer prensibinde pusulayı şaşırdığı için; hem de CHP'deki "ulusalcıların" doku uyumsuzluğu nedeniyle sinsice kurbanı olduğu için '2 puan ekleyerek' söylediği yüzde 40'yla övünüyor olsa gerek!

Neyse ki 1 Milyon 100 Bin oy artıran Demirtaş'ın (emanet) oyları vardı da seçim iki muhafazakârın can sıkıcı düellosuyla sınırlı kalmadı…

Kemalistler otursunlar (ki Erdoğan balkonda bunu yıktığını ilk kez ilan etti sayılır) etnik söylemi terk eden ve barajı da aşacağı anlaşılan HDP'nin Marksizm'den tövbekâr yeni MYK'sına şükretsinler…

Ayrıca bu Erdoğan-fobik ve geniş Gezi Konsersiyumu neden bu kadar canını sıkıyor ve gün ortası birikmiş öfkesiyle ağlayıp duruyor anlamıyorum!

İşte Erdoğan artık ne Başbakan, ne Genel Başkan ne de milletvekili…

İkinci tura kalsaydı çok daha güçlü bir oyla çıkacaktı! Bunu tepine tepine kutlasanıza!

Daha ne istiyorsunuz..?..

Politika ve sanatın dünyanın düzensizlikleri karşısında başkaldırmanın iki ayrı yüzü olduğunu size ben mi anlatacağım? (veda değil fatiha)

**

2011 İstanbul Milletvekili Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin gayr-i resmi Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı olarak 3 sıfatla yaptığı "son balkon" konuşmasında "Türkiyelilik" vurgusu yaptı. ("Ermeni'den, Alevi'den Sünni'den önce Türkiyeli vardır. Bugün kimse mağlup olduğu hissine kapılmasın").

Öncü Türkiye'nin dünden çok daha iyi olduğunu; 2023 hedeflerine çok daha yaklaşıldığını; yeni bir döneme ilk adımın atıldığını; Çankaya ile millet arasındaki tüm engellerin kalkarak milli iradenin tam egemenliği altına girdiğini; milletiyle güçlenen devlet anlayışının zaferini; 27 Mayıs parantezinin artık tedavülden kalktığını; toplumsal bir uzlaşının başlatılması gerektiğini; esas 'çatı'nın millet olduğunu; cemaatin ihlas sahibi tabanının artık bazı şeyleri sorgulaması gerektiğini; davasının şahsi olmadığını –beklenenden daha fazla bir- kapsayıcı üslupla anlatan Erdoğan, girdiği 9'uncu seçimi "Cumhurbaşkanlığıyla" taçlandrıdı ve "Beni tayin eden aziz milletime şükranlarımı sunuyorum. Gözün aydın Türkiye" dedi…

**

The Financial Times, Erdoğan'ın, arzu ettiği "başkanlık sistemi" için elini güçlendirmiş olduğunu yazdı dün… İşin özü budur ancak Erdoğan-sız AK Parti'de işlerin suhûletle sürmeyeceği şimdiden belli oluyor…

Gazeteci-Yazar Aslı Aydıntaşbaş'ın dikkat çektiği gibi "siyaset profesyonel bir iştir. Restoran işletmeciliği gibi"…

Yani Erdoğan için ufukta "yönetilemez bir kriz" görünmüyor…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.