Komşudan "Yeni Pile" önerisi

Yayın Tarihi: 14/08/14 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Ünlü başlığı bilirsiniz: "Kıbrıs Sorunu, Sonbahara Kadar Solunum Cihazında"…

Her yaz, hazâna evrilen devrân-ı mevsim zamanlarında olduğu gibi…

Eylül ayında asıl müzakere demek olan bir "Al-Ver süreci" denenecek. (Bu, Güzelyurt'taki 3-5 portakal ağacı ne olacak tartışması demek)

Eylül'e işaret eden bu Al-Ver eskizi, uluslararası baskının Şubat 2014 Ortak Açıklama sonrası "son denemesi" niteliğinde gündeme gelecek…

Anlaşılan bu…

Fakat Kıbrıslı Türk Müzakereci Kudret Özersay (ki uluslararası baskının samimiyetinden emin olduğu için bu Müzakereciliğe yeniden girmişti ve olası Cumhurbaşkanlığı bu işleri bütünen değiştirir) müzakerelerin şimdiki perspektifinden ümitli görünmüyor…

Sadece o değil, müdahillerden hiçbiri, mevcut müzakerelerden bir şey elde edilmesini ummuyor…

Rum medyası BM Özel Danışmanı olarak Downer'in ardından yeni birinin atanmayışını hatırlatarak (ki Pascoe ismine –Türk dostu gördüklerinden- kendileri mâni oldular) Amerikalıların Kıbrıs'la ilgili icraatlarını "rafa kaldırdığını" yazıyor…

Washington, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığında önünü görmesini bekliyor…

Zaten İngiliz The Economist'e göre de Türkiye'de yeni Başbakan Davutoğlu...

En son ABD Başkan Yardımcısı Biden'in Pensilvanya'nın Philadelphia kentindeki bir kilisede -çoğu papaz- Bin 500 kişilik özel bir Hristiyan cemaate (bu özel cemaatler de hep Pensilvanya sınırları içinde galiba) İsrail'in Gazze saldırıları öncesi söylediği "Kıbrıs'ı Erdoğan'la İstanbul'da bitireceğiz" açıklaması var elde…

Ancak "madem onlar aralarında bitirecek öyle ise Ada'da dönen 'tiyatro' ne!?" diye soranlar yok değil.


**

Hani önce "Güven" artacak sonra "Çözüm" olacak ya, heyecanlı yeni Müzakereler en son Güven Artırıcı Önlemler (GYÖ) denen konsept içinde sıkıştı…

Bir sürü cinaslı kafiye…

Redifli tantana…

En son Lefke ve bölgesinin ekonomik kalkınması için -yıllardır ertelenen- yegâne girişim "Aplıç Kapısı'nın açılması" müzakereciler arasında 9 saat süren bir görüşmenin konusu oldu. (Bundan önce de Anastasiadis öfkeyle sigara paketini masaya fırlatmıştı).

Aplıç'la ilgili belirsizlik sürüyor. Çünkü Güney Heyeti, "Aplıç'a karşılık ne veriyorsun?" diyor. Bizimkiler de 'Bunun adı Güven Yaratıcı Önlem! Karşılık mı lazım diyor ve kapının açılmasıyla zaten karşılıklı ekonomik menfaatin kendi içinde bir dengesi olduğunu, bilâhir buna karşılık bir şey vermenin de ne demek olduğunu' soruyor…

"Aplıç, karar verilirse iki hafta içinde kolaylıkla açılır" diyor Müzakereci Özersay… Ancak karşı taraf mukâbilinde Kiracıköy Kapısı (aslında kapı-ları çünkü orası 2 kapı gerektiriyor) gibi şeyler istiyor…


**

Esas mesele şu ki Özersay'ın –geçen hafta Kıbrıs Postası'na yaptığı açıklamalardan- anladığımız yeni, yepyeni bir şey var!

O da Güney Kıbrıs'ın "Pile benzeri" (hatta ötesi) yeni bir öneri sunduğu…

Rumlar, Lefkoşa Baf Kapısı bölgesinde iki tarafın da askerini geri çekeceği, arada bir bölge (Kapı değil) 'area' oluşturulmasını, oluşan 'area'nın içerisinde bir Ortodoks kilise, bir cami ve bir de Ermeni Kilisesi'nin kalmasını, bu alanın ayrı, (dikkat!) özel yönetilecek (kanton benzeri) bir alan olmasını istemişler!

Yani, Rum Yönetim alanı, BM kontrolünde Ara Bölge, İngiliz Üsleri, Askeri Bölgelere ek olarak bir de "yeni bir area" oluşturulması öneriliyor.

Türk tarafı "hayret içinde" yeni bir bölge, yeni bir devlet mi yaratacağız? Bu öneriyle bir toprak düzenlemesi istiyorsunuz. Ortak yönetelim diyerek sorunu kalıcı gördüğünüzü ortaya koyuyorsunuz. Bunun neresi kapsamlı çözüm?" diye sormuş…

Velhasıl Rum tarafı yeni bir "Pile" istiyor…

**

Köşe #Karantina, Ortak Açıklama'nın heyecan yarattığı Şubat ayında kaleme aldığı ilk değerlendirmesinde ortaya koyduğu kehânetini yinelemekte fayda görüyor: "Uluslararası baskı samimi olmadığından tüm bu başlayan süreç, bazı Güven Yaratıcı Önlemlerle sınırlı kalacak: Esasen bu da uluslararası menfezler için yeterlidir"…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.