Umk u ka'rı nâyab (*)

Yayın Tarihi: 21/08/14 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+
Bu aralar çok sık mektup alıyorum.

E-Posta yani… Yurt içi, yurt dışı…

Ama klasik mektup 'duygusu' ve tadında… Dostlardan, arkadaşlardan…

Beni 'bıraktığı' yerde daima 'bulanlardan'…

Beş kadîm dosttan biri olan 'Zafer', nâm-ı diğer 'Kara' İstanbul'dan yazıyor…

Oğuz Atay'ın "Tutunamayanlar"ını talim eden hem-nesilden Zafer…

Yani "kafası basan" her adam gibi o da zaman zaman "işsizlik" çekiyor ve dönüp hayata daha dingin ve sessiz bakabiliyor…

Zira özelde çalışıyor…

Üstelik Bab-I Âli'den… İstanbul Basın-yayından…

**

Soruyorum 'hayrola?' diye…

Neden işsiz kaldın? Var mı bir hikâyesi, demek istercesine…

"Neyi nasıl anlatayım bilemiyorum! Aslında bildiğin şeyler Vatan…" diyor ve gönlüm olsun diye ekliyor...

Şunları yazıyor İletişim mezunu Zafer;

"insanlar tembel; bu yüzden işyerinde onlarla eşgüdüm olman gerekiyor. Daha çalışkan ya da 'daha az' çalışkan olamıyorsun. Nedense bu konuda inanılmaz bir tahammülsüzlük var… Aradaki 'akıl' farkını zaten kapatamıyorsun.

Her sistemin içinde sistem var… Kimse de bozulsun istemiyor! Egolar çok yoğun ama genelde içi boş… İdeolojiler tamamen bir slogan! Yani onun da içi tamamen boş...

Samimi olanlar yorgun… Bezmiş ve inancını kaybetmiş…

Statükocular dünyası…

Artı değer katmak isteyen yok… Ticari anlamda da bu böyle…

Bu düzende mücadele edenlerin yani işte şu hallere alışanların çoğu farkında değil ama manik-depresif olmuşlar… Bir bireyi 'birey' olarak seviyorlar ama o birey önlerinde aynı zamanda bir engel teşkil ettiği ya da edeceği için mecburen 'nefret' de ediyorlar.

Tüm bunlara rağmen, bütün bu sıkıntıları çekip, Evet sabredip maddi anlamda bir rahatlama sağlansa ne ala! Da o da maalesef... Yani üstadım senin çok iyi bildiğin 'ayarlar' dünyası… Yani Vatan, o sevdiğin terkiple umk-u kar-ı nâ-yâb…

Anlatmaya devam edeceğim__"

İşte kadim dost Zafer'in muhakkak nakle değer ibretli kelimeleri bunlar...

***

[(*)Umk u Ka'rı Nâyab: Eşi benzeri olmayan dipsiz derinlik. Özellikle Servet-i Fünun'da Halid Ziya'nın Mâî ve Siyah adlı romanının son sahnesinde kullandığı ve romanın asıl karakteri Ahmet Cemil'in vapurdan denize bakışını tasvir eden farisî terkib. Romanda Ahmet Cemil'in kişiliğinde Bâbıali'nin basın hayatında yok olup giden sanatçıları anlatılmaktadır.]

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.