"Binaenaleyh" hoş geldin Süleyman

"Çok kara günler geçirdik. O, 28 Şubat'ın baş aktörüdür"

TC Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç

Asırlık çınar 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in dün 14.30 sularında ansızın KKTC'ye ayak basmasıyla ruhum daraldı…

Hikmetinden sual olunmaz; Salı akşamı ya da Çarşamba sabahına kadar adada kalacağını öğrendiğimde ise bütün eflâk ile fezâyı saran kasvet o denli ağırlaştı ki uğruna santimantal bir edebiyatın peşine takılmamak için birkaç ağrı kesiciyi tek hamlede yutkundum!

Kendisine KKTC ziyaretinde eşlik eden (yani resmi olarak açıklanan) kadro da süper doğrusu!

Ziraat Bankası'na borçluyken, Demirel tarafından Bakan yapılıp, Ziraat Bankası kendisine bağlanan emekli tekstilci, biricik ahbabı Cavit Cağlar…

O da kim?

Yanında TBMM'de taktığı başörtü nedeniyle yuhalanan milletvekili Merve Kavakçı'nın ABD vatandaşı olduğunu ispatlayan belgeyi Houston Başkonsolosluğu'ndan dönemin şakşakçı Başbakanı Ecevit'e "yıldırım kripto" antetiyle geçen ve Kavakçı'yı vekillikten eden (bilahir 2006'da terfi aldı) evrakı postalayan İkili Siyasi İlişkiler, Denizcilik-Havacılık Genel Müdürü, diplomat Ahmet Vakur Gökdenizler…

'Binaenaleyh' hoş gelmişler…

**

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Demirel'e 103 sanığın yargılandığı 28 Şubat davasında tanıklık davetiyesini geçtiğimiz Ağustos ayı sonlarına doğru yazıp Güniz Sokağa gönderdiğinde hem makamını hem de yaşını dikkate alarak "Binaenaleyh beyânı konutunda alınabilir ya da yazılı olarak da gönderebilir" şeklinde ruhsat vermişti…

Çağdaşı neslinden Özal, Ecevit ve Erbakan'a kıyasla hayata itinayla tutunabilen 90 yaşındaki Demirel, gördüğünüz gibi unvanları oldukça dikkat çekici isimlerle fevkalade seyahat edebiliyor…

Uçağa binebiliyor, KKTC'ye gelebiliyor, anıt –heykel ziyareti yapıp çiçek takdimine iştirak edebiliyor…

Ergenekon konusu başta olmak üzere bazı dalkavukluğa meraklı tiplerin 'e Binaenaleyh haklı çıktınız…' iltifatlarını dahi tevazuuyla kabul edebiliyor…

**

Türk siyasal tarihinde yaklaşık 12 yıl kesintisiz başbakanlık yapmasına rağmen "Süleyman hep Başbakan. Hep başbakan hep Süleyman…" türküsünün Erdoğan yerine Demirel için çığırılmış olması boşa değildir…

Zamanında nice muhafazakârın "bizden de bir bakan olsa efendim kabinede iyi olmaz mı" girişimlerini "ne gerek var binaenaleyh ben varım ya başbakan olarak mübarek!" diye öteleyen Demirel'in en büyük 'Hokus Pokus'larından biri, gelen misafire göre o pek karmaşık masasının önüne koyduğu kitapları itinayla seçmesiydi…

Ağırladığı konuk gurubuna göre kâh Barla Lâhikası, kâh Nutuk, kâh İnce Mehmet kitabını entel masasının hemen köşesine iliştiren Demirel'in 'Bu bir Çankaya darbesidir' diyen Tansu Çiller'e rağmen "sözde demokratlığını" sonradan çakan tek kişi Hasan Celal Güzel değildi…

Demirel'in verdiği sözde 'demokrasi mücadelesine' benim de içinde bulunduğum birkaç nesil gurubu aynı anda aldandı…

**

Binaenaleyh emsal siyasi kariyeri öncesi Cumhuriyetin 32'inci yılında Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü de yapan Demirel, esasen Türkiye'den KKTC'ye su temin projesini ilk hayal eden bürokratlardan biridir…

Adaya 1-2 ay sonra gelse idi Erdoğan vizyonuna nasip olan Su Temin Projesinde akan ilk suyu dünya gözüyle görmüş, serab-ı kevserinden içmiş olurdu…

Tabi bir de merhum "Denktaş nostaljisi" var anlaşılan Demirel'in bu 90'lık seferî hallerinde…

Demirel, Ocak 2012'de Rauf Denktaş'ın vefatında -o sırada hayatta olan eşinin ağırlaşması nedeniyle- son ana kadar beklenmesine rağmen cenaze törenine katılamamıştı…

Demirel bugün-yarın Denktaş'ın kabrinde fatihâsını bizzat okuyacak…

Bu ritüeli de ifa edecek…

Asap dindiren birkaç papatya çayı içip hazır ayağa gelmişken denk getirip elini öpmeyi düşünüyorum doğrusu…

"Allah, sağlıklı uzun ömür versin binaenaleyh" demek için…