Harita meselesi

Yayın Tarihi: 07/11/14 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde (ki adı geçenlerin en az birinin çekileceğini düşünüyorum) adaylar ne nihaî ne de aslında 'aday adayı' nezdinde bana göre belli olmamasına rağmen, takvim daraldıkça gazetecilere 'işlerini yaptığı' için çatmak moda oldu…

Bir moda var ki o da devlet kanalı BRT'nin ana haber bültenine –onayı alınarak- 1'inci sıradan giren Başbakanın Türkiye medyasına yaptığı ve Genel Sekreterini tashih eden "Türkiye ile ilişkiler çok önemli. Davutoğlu'nun son Kıbrıs açıklamalarını destekliyoruz" beyanâtını parti yayın organında sansürlemek..!

**

Gelelim haftanın 'dertlerinden' biri olan ünlü harita meselesine…

Milliyet Kıbrıs'tan Sefa Karahasan eline bir liste geçirdi ve okuyucuya daha iyi anlasın diye harita üzerinde görselleştirdi…

Türkiye'de yazılı ve görsel medyanın tamamı ile Güney Kıbrıs medyasının yazar takımı dâhil herkes –mevzu kıtlığından- hakkında bir şeyler karaladı…

Evvelâ anladık ki ortada harita değil bir liste var ve Güney Kıbrıs –ideal manada bir dizindir- dediği listeyi de zaten inkâr etmiyor…

Habere göre Rumlar müzakere masasında adanın yüzde 75'ini istiyormuş…

Bunda şaşacak ne var?

Haberi yapan kişiyi Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun elini güçlendirmek için suçlamak da ne?

Meclisteki vekiller "gizli oturumlarda" bu listenin varlığından haberdar değiller mi yani?

Hepsi biliyor…

**

Gelelim işin esasına…

1950'lerden bu yana bir Süveyş destanı olan Kıbrıs Sorununun içeriği bir "haritalar" mezarlığıdır…

Bir de "un-paper" çöplüğü…

Yarım asrı bulan müzakerelerde çizilmedik harita yok!

Yalnızca Annan Planı'nda (son 2 versiyon oluşana kadar) kamuoyuna yansıyan -benim bildiğim- 4-5 versiyon var.

Şimdi ortada bir masa yok, çökmüş…

Liderler yok…

Anastasiadis 'katiyen gelmem' diyor.

Ocak ayında tazeler mi bilinmez ama Türkiye de Navtex diyor.

Sağda solda gezinen, çay-kahve içen bir BM Özel Danışmanı Eide dışında çöken masa civarında dolanan bile yok…

Ama ortada bir liste var!

Muhakkak bir "habercilik başarısı" ama "listenin" de listeye göre yapılan "haritanın" da Kıbrıs Sorununun bugün geldiği uluslararası ilişkiler sınırları içinde bir değeri yok…

Özetle listeyi –bilindiği halde ve şaşılacak bir şey olmadığı halde- inkâr etmek de listenin bugünkü konjonktürde bir değeri olduğunu söylemek de değerli bir 'analiz' adına beyhûde…

**

Haberle ilgili eleştirilerin 'haksız' hedefi olan arkadaşımız Karahasan, "Eroğlu'nun Haritası" diye manşet atanlara yönelik bir tweet attı ve "Ya bütün önerileri yayınlarsam utanacak mısınız?" diye yazdı…

Söylediğine göre söz konusu listenin yer aldığı evrâkta "Toprakların yüzde 75'i Rum Kurucu Devletine, yüzde 25'i de Türk Kurucu Devletine ait olacaktır" yazıyormuş…

**

"Habere" ve "habercilere" çatmaktan vazgeçin!

Masaya her şey gelir, görüşülür.

'Ben' bile!

Masa yok artık!

Listelerin de yani canı cehenneme!

Soru şudur: Rumlar Eylül ayında başlayacağı söylenen Al-Ver'den neden korktu?

Başbakan Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanı sıfatıyla yaptığı son ada ziyaretinde îma yoluyla sarf ettiği sözleri huşû ile hatırlayalım: "Maraş… Evet, ama karşılığında ne?"…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.