Koenig bülbül gibi şakıyor

Kıbrıs havzasında yaşanan son sıcak gelişmeler karşısında bir süredir 'sessiz' kalmakla suçlanan ABD'nin Güney Kıbrıs'taki Büyükelçisi John Koenig "bülbül gibi" şakımaya başladı…

Ne var ki gazetecilerle 'buluşmanın' risklerini yaşına rağmen öğrenememiş…

Davetlerde 'müşavir kökenli' bir Amerikalı olduğundan olsa gerek oldukça "toy" davranışlar sergiliyor…

Kendisini dikkatle takip edenlerin fark ettiği gibi gazetecilerle sohbet ederken hangisi "off the record" hangisi "on the record" biraz karıştırıyor bu aralar…

Rum meslektaşlarımız bizim gibi değildir. Cesurdur…

Büyük laf duydu mu vaadinden döner ve adamı kariyeri için satar!.

Elçi Koenig bir Rum Gazetecinin Simerini Gazetesi'ndeki haberi nedeniyle tam anlamıyla "mağdur" oldu geçtiğimiz haftalarda…

Sonra da bunu toparlamak için bir dizi içi boş resmi açıklamalar yapmaya başladı…

**

Rum Simerini Gazetesi, Koenig'in "Müzakerelerin yeniden başlaması için Türkiye'ye Doğu Akdeniz'deki planlarını iptal etmesi yönünde baskı yapılması" konusunu ileten bir Rum muhatabına "Türkiye, Birleşik Devletler'in bölgedeki stratejik müttefikidir" dediğini yazdı…

Soruya verilen vurgu niteliği taşıyan yanıt, meraklısı için oldukça mühim bir haber!

Çünkü devamında daha da büyük "of the record" gaflar sergiliyor Koeing…

Amerikalı müşavir-diplomat, muhatabının, Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarını ihlal ettiğini söylemesi üzerine 'Türkiye ne yaptı? Hiçbir şey yapmadı' diyor…

Büyükelçi, Türkiye'nin ilan ettiği Navtex'le, askeri gemileri de peşine takarak Barbaros Sismik Araştırma Gemisini Rum MEB'i olduğu iddia edilen 9'uncu parsel kıyısına sürmesi ile başlayan sürece "Ne var canım bunda…" tadında yaklaşıyor ve Rum muhatabını âdeta bozuyor…

"Bir Rus araştırma gemisi, savaş gemileri eşliğinde ABD'nin Münhasır Ekonomik Bölgesi'ni ihlal etse hükümetiniz onu batırmayacak mı?' sorusuna ise 'hayır' cevabını veren Koenig, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide'yle tamamen aynı çizgiyi takip ederek Kıbrıs tarafını, krizi tırmandırmaya çalışır ve şimdi çözüm bulmazsa 'durumun kötüleşecek' diyerek uyarıyor velhasıl…

Hatırlatalım: Norveçli Eide, aynı görüşü belirmiş ve daha da ileri giderek, Kıbrıs Rum tarafını 'Güvenlik Konseyi'nde Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşler değişmeden', şimdi çözüme rıza göstermeye çağırmıştı.

Koenig'in 'güvenerek' bülbül gibi şakıdığı "sansasyonel" sızma sonrası görüşmeden, ABD'nin Türkiye'ye baskı yapmaya ne niyetli ne de Kıbrıs Cumhuriyeti'ne destek vermeye hazır olduğu anlaşılıyor.

Türk dostu(!) Büyükelçi hazretleri doğal gaz meselesinin müzakere masasına konulması ve Kıbrıs sorununu iki tarafın çözmesi için yöntem bulunması gerektiğini ısrarla söylüyor. Aksi halde, 'durum kötüleşecek' diyerek Rumları üstü örtülü bir şekilde tehdit ediyor…

**

Koeing içeriğini özetlemeye çalıştığım bu "off the record" nitelikli 9 Kasım çıkışlı haber sonrası vaziyeti toparlamak için oldukça terledi…

Nihayet 15 Kasım'da Koenig, Rum Radyo Televizyon Kurumu'na (RİK) yaptığı resmi nitelikli açıklamasında "Türkiye Barbaros'u geri çekmeli, Navtex'i de iptal etmeli" dedi.

Aynı Koenig!

Yetinmeyen Büyükelçi, ülkesinin "eşit mesafeli tutum izlediği" şeklindeki görüşünü kabul etmediğini ve Güney Kıbrıs'ın haklarına ilişkin tezlerinin net olduğunu belirterek bu konuda "Güney Kıbrıs'ı destekleyen ilk ülkelerden" olduklarını da sözlerine ekledi.

İşte Güney Kıbrıs'ın doğal gaz sıvılaştırma terminaline taş koymakla suçladığı ABD Elçisinin son manevraları bunlar!

ABD Dış politikasının 'çıkarlarını' zedeleyen gevezelikleriyle Büyükelçi Koenig, şimdilik twiterda oldukça az takipçisi olması nedeniyle gözlerden ırak avantajını koruyor sayılır...