Kıbrıs gazına itiraz eden bir Filistin var!

Anayasası hükmen Tevrat olan İsrail'de, babası Polonyalı olan Netenyahu'nun koalisyon hükümeti düştü…

Kudüs ufkunda esaslı bir erken seçim var.

Filistin ise uğradığı son büyük İsrail işgal-saldırıları sonrası özellikle Avrupa'da ardı ardına gelen "tanınma", parlamentolara sunulan "tanınma tekliflerinin kabulü", "uygun zamanda tanınmasını tavsiye" gibi kararlarla her geçen gün uluslararası arenada en azından 'fikren' güçleniyor…

Filistin devletinin tanınması artık uluslararası toplum için bir seçenek değil, ahlaki, siyasi, stratejik ve meşru bir yükümlülüğe doğru dönüşüyor…

İsveç 30 Ekim'de Filistin'i tanıyan ilk AB üyesi olmuştu…

Polonya, Romanya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan, Slovakya, Kıbrıs Rum Yönetimi ve Malta olmak üzere diğer 8 ülke ise AB üyelikleri öncesinde Filistin'i tanımışlardı.

Avrupa'da tanınma konusundaki yasal faaliyetler son dönemde daha da hız kazandı.

İsveç'in Filistin'i devlet olarak tanımasının ardından, İngiltere, İspanya, İrlanda ve son olarak Fransa'da parlamentolar Filistin'in devlet olarak tanınması isteğiyle hükümetlere çağrıda bulundu.

Tarihî akış içinde Keşmir, Karabağ ve Kıbrıs gibi bir "İngiliz Yaratığı" olan Filistin Sorununun dünya gündeminde "cidden" yer aldığı ve yeni bir merhaleye sıçradığı açık…

**

Filistin Sorunu hakkında yavaş yavaş bir şeyler yapma kararı alan Batı karşısında Filistin, önceki gün ilk kez İsrail-ABD şirketler konsersiyumu konsepti içinde merkezî bir hidrokarbon karakolu yapılmak istenen Kıbrıs hakkında fikir beyan ediyor…

Filistin, Kıbrıs hakkında endişeli…

Filistin ilk kez açıkça İsrail-Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın, önümüzdeki hafta yapılacak AB Enerji Bakanları Zirvesi öncesi gündeme getireceği "Doğu Akdeniz'deki gazın Kıbrıs'tan AB'ye nakil projelerine" itiraz ederek endişelerini dile getiriyorsa ve biz bunu The Guardian'dan öğreniyorsak ciddiye almak durumundayız…

Filistin Enerji Bakanı Ömer Kettaneh, Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon rezervlerine ilişkin Mısır, Lübnan, İsrail, Türkiye parsel odaklı anlaşmazlıklar çözülmeden Kıbrıs hakkında imzalanacak herhangi bir anlaşmaya karşı AB'yi uyarıyor.

Çünkü İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ın siyaseten kırılgan olan sularda boruyla gaz nakil projesini Avrupa Komisyonu'na taşınacağını çok iyi biliyor.

'Enerji güvenliğinin nihâi amacı gaz bölgelerinin kesin ve net bir şekilde belirlenmesiyle başlar' diyen Filistin Enerji Bakanı Kettaneh, aksi takdirde boru hattının bir güvenlik kaynağı yerine çatışma konusu olacağını ifade ederken İsrail'in ürettiği gazın yüzde 60'ını ihraç etmeyi düşündüğünün farkında…

Zira günde sadece 5 saat elektrik verilen Gazze'de insanlar elektriksizlik yüzünden hastanelerde ölürken AB'nin ve AB ile Güney Kıbrıs ve Yunanistan kanalıyla 'Kıbrıs ilişkisi' kuran İsrail'in sözde "enerji güvenliğinden" bahsetmesi Filistin için fazlasıyla ironik…

'Parsel haritaları netleşmedi' diyen ve Kıbrıs Gazı nakil projelerine açıkça itiraz eden bir de Filistin'imiz var artık!

'Hidrokarboncu' federal-emperyal çözüm ülküsü aşkına –bu da- hayırlı olsun!

Can havliyle yaşayan ve bunca derdi olan Filistin, AB Enerji Bakanları Zirvesi öncesi Kıbrıs gazına şerh düşebiliyorsa eğer, yakın müstakbel için Doğu Akdeniz'i nasıl bir soğuk çatışma ortamının beklediğini hesap etmekte yarar var.

Gazetecilerin bir süredir sağlık sıkıntılarıyla boğuşan ve nihayet New York'ta kalp ameliyatına girmek üzere olan Anastasiadis'e 'Ne hissettiğini' sorması üzerine Rum başkan, boşuna "Barbaros gemisi, kalp kapakçığından daha büyük serüven" yanıtını vermiyor..!..