Ortak Açıklama'dan Navtex'e 2014
Kıbrıs Sorunu, Güney Kıbrıs'ın 'ekonomik kriz yönetimi' nedeniyle bir süredir ertelediği yeni yıla, 2014'e sürpriz Ortak Açıklama ile girmiş ardından 10 ay geçmeden hidrokarbonlu çözüm fikrinin yegâne nişanesi Ortak Açıklama büyük bir heyecana neden olmuştu
Bu heyecan, bazı haberlere "üç ayda çözüm" gibi marjinal başlıklar bile attırabilmişti.
Güyâ adadaki dini liderliklerin başını çektiği sempati ile kilise dahi değişmişti.
Üstelik toplumlar da Çözüme dendiğine göre hazırdı.
Ortak Açıklama, yıl bitmeden müzakere masasının çökmesi ve müstakbeli belirsiz bir şerhle duvara toslamasıyla neticeye vardı.
Münhasır Ekonomik Bölge limitlerini zorlayan ve uluslararası şirketlerle pul koleksiyonu takdimi adı altında göz kırpan Güney Kıbrıs, 9'uncu parsel civarında askeri gemilerin eşlik ettiği Barbaros Hayrettin Paşa Sismik Gemisiyle karşılaştı ve buna karşı yapabileceği tek şey olan acil fren butonunu çekti.
Anastasiadis yönetimindeki Güney Kıbrıs, masadan çekildi
Kimse bunu ummazdı zira koca ABD Başkan Yardımcısı, Şubat 2014 Ortak Açıklama şerefine adaya gelmiş, antik çağdan bu yana ada, cihan sathında görüp göreceği en muktedir adamı görmüştü.
Çantasında Maraş formülüyle geldiği anlaşılan Biden, Güney Kıbrıs'ı Ticari Ortak ilan etti ama Türk tarafına diş bileyemedi.
Davutoğlu, Dışişleri Bakanı olarak son acil ziyaretini 'Biden ziyareti gündemiyle' KKTC'ye yaptı.
2014 sonu itibariyle Çözümün katalizörü olarak ortaya çıkan Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon rezervleri bir yılı tamamlamadan yakınlaşmanın değil ayrışmanın ve çatışmanın kaynağı oldu.
Bu heyecan ve çöküş bir yıl içinde o denli hızlı ve yüksek perdeden hissedilerek oldu ki henüz Lübnan ve İsrail arasındaki parsel tartışması hukuken dinmeden Kıbrıs Parselinin uluslararası güçlerin başına bela olacağını kimsecikler dillendiremedi.
Esasen Kıbrıs'tan mesuller, yapmak istedikleri "denemeyi" bir yıl içinde, tek nefeste yapmış oldular.
Türkiye'nin önce Mısır sonra da İsrail'le bozulan ilişkileri, süren Suriye krizi ve Türkiye'de çetin geçen Cumhurbaşkanlığı seçimleri atmosferi bölgede pek çok şeyi aynı anda etkiledi.
Dengeler göstere göstere bir anda değişti ve Türkiye, Kıbrıs'la ilgili başında "olabilir" dediği şeylere "çığırından çıkabilir" diyerek tek tek taş koymaya başladı.
Haklıydı da
Kıbrıs, coğrafyanın ortasında tüm yaşananlardan nasibini aldı.
Rusya'nın kâhir dış politikası başta AB içi dengeleri altüst ederken ABD, IŞİD'le konsantresini Ortadoğu'da bütünen yitirdi.
Kıbrıs kaleminde bir kez daha hayal kırıklığı yaratan uluslararası aktörler şimdi daha da derinleşen bir Kıbrıs meselesi ile 2015'e giriyor.
2014'ün son dakikalarına girerken Kıbrıs Sorununa ilişkin gözler, müzakere masasının çöküşüne mâzeret teşkil eden Barbaros Sismik Araştırma Gemisinin niyet ve rotasını veren Navtex'te
İçinde bulunduğumuz Aralık ayı sonunda Barboros'un Navtex süresi doluyor ve Kıbrıs Sorununun seyri Türkiye'nin bu Navtex'i yenileyip yenilemeyeceğine kalıyor
Yani belirsizliği bir nebze kırması umulan yeni Kıbrıs Sorunu Parametresi Navtex
Güney Kıbrıs, Barbaros dönerse masaya dönerim sinyali veriyor ama Türkiye açısından mesele masa değil.
Gaz ve dolaylı anlaşmalar
Daha iyi ötsün diye gözleri oyulan kör saka kuşu misali Köşe Karantina, yıl bitmeden bunu da kayda geçirmek ister;
Navtex'in yenilenmesi ya da yenilenmemesi orta vadede Kıbrıs Sorunu içinde herhangi bir şeyi değiştirmeyecek.
Bu nedenle Kıbrıslı Türk Müzakereci Ergün Olgun'un geçtiğimiz gün düzenlediği basın toplantısındaki Navtex ve Barbaros'la ilgili tashih ettiği çelişkili kriz yaratan açıklamalarının bir değeri yok
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.