Fakir Garantör

Yayın Tarihi: 05/02/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

AP Başkanı Schulz'tan Çipras'a: "Merkel'e karşı saldırılarını durdursan iyi olur. Sonuçta yardımda bulunacak olanlardan biri Alman hükümeti. Ayrıca Atina'daki gelişmeleri endişe içinde izleyen sadece Almanya değil, tüm AB'dir"

Cebinde parası, bankada mevduâtı olmayan adamları modern dünyada kimse ciddiye almaz…

Çok iyi giyinse de alınmaz.

Üstelik dış politikada "parasız" adamın kahvesi bile 'acı', gülümseyişi bile 'sevimsiz' olur.

İçmeye ayranı olmayıp bu denli çok laf eden nâdir adamlardan biri işte yeni Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras…

**

SYRIZA'nın Çipras'ın ada ziyareti öncesi yeniden vurguladığı "Ege denizi ne Türklerin ne de Yunanlıların. Ege balıkların denizi" (To Egeo aniki sta psaria) söylemi de işte bu içmeye ayranı olmamanın verdiği bir melankoli biçimi…

İlk dış ziyaretini statükoya riâyetle Kıbrıs'a yapan Başbakan Çipras, yalnızca bu geleneği bozma-makla dış politikada sürprize yer vermeyeceğinin sinyalini vermişti.

Güney Kıbrıs'ta Federasyon karşıtlarına bir-iki sert laf eden Çipras, neticede Kıbrıs'ın "en fakir garantörü" olarak bir de "Türkçü" damgasını yemekten korktu ve "yavru vatanına" saygılı davrandı ziyareti boyunca…

Çipras'ı "kafakola" alan Güney Kıbrıs elitleri nedeniyle Çipras'ın söylemeyi düşleyip de unutmak zorunda kaldığı nice lafı boğazına düğümlediğine eminim…

Ne de olsa Güney Kıbrıs Ortodoksluğu, zamanında Yunanistan'da darbe organize etmiş mikro milliyetçiler cenneti!

Kıbrıs ziyaretinin Türkiye'nin Navtex ilanı icabı Mağusa'da demirli Barbaros Sismik Araştırma (ABD'ye göre bu, bir Erdoğan lütfu) Gemisi'nin Kıbrıslı halkların egemenliğini gasp ettiği bir döneme denk gelmesini "talihsizlik" şeklinde niteleyen Çipras, esasen Türkiye ile "iyi komşuluk peşinde" olduğunu söyledi…

Öyle de olmak zorunda.

Çünkü dış politikada Kıbrıs kaleminden daha önemli mühim bir konu var Çipras için…

İçinde bulunduğumuz 2015 yılı, Türkiye ile Yunanistan arasındaki kadîm adalar sorununun çözümü için verilen son yıl… Çipras ile Davutoğlu bu konuda, bu yıl içinde anlaşamazsa eğer, mesele uluslararası mahkemelerin vereceği karara kalacak.

Bu nedenle Çipras, dış politikada "adalar sorununu" Türkiye ile anlaşarak çözmek ve başı ait olduğu AB ile bin bir belada olduğu için de bu konuda "müspet" davranmak zorunda.

**

Avrupa'ya "Borçlarımızın tam olarak yarısını silin… Kalan yarısını da paramız olursa yeniden konuşalım" diyen Başbakan Çipras'ın Kıbrıs ziyaretindeki en kayda değer çıkışı ise "bedavadan" Troyka'ya çatmış olmasıydı.

Güney Kıbrıs ile Yunanistan'ın aynı anda Troyka-IMF boyunduruğunda olması ise birbirlerine yaklaşıp anlaşmaları değil, nedense bilakis ayrışmalarına neden oluyor.

Bu da iki ülke açısından tuhaf bir kader!

AB üyesi Yunanistan'ın Başbakanı Çipras'ın, yine bir AB üyesi olan Güney Kıbrıs ziyaretinde Troyka'nın demokratik olmadığını, tasfiye edilmesinden yana olduğunu söylemesi ve Avrupa'nın kalkınma gündemine dönmesi gerektiğini vurgulaması, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ın karmaşa içerisindeki Güneydoğu Akdeniz bölgesindeki istikrar kapıları olduğunu ifade etmesi ile "Yunanistan ve Kıbrıs olmadan Avrupa'nın güneydoğu ayağı sakat olur. Sadece ekonomik hesaplar yapanlar bu gerçeği anlayacaklar" ifadelerini kullanmaktan çekinmemesi kimleri ne denli kızdırmıştır bilinmez…

**

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı öncesi Türkiye hakkında geçtiğimiz yıl boyu 10 günde bir "kaygılıyız…" açıklaması yapan AB, şimdi başına aldığı Yunanistan belası ile birkaç yıl boyu debelenecek…

Her an Merkel, "Güney Kıbrıs'ı AB'ye almakla hata ettik" şeklindeki tarihi açıklamasının bir benzerini Güney'in anavatanı Yunanistan için de "Çipras" özelinde yapabilir…

Kıbrıs'ta çözüm umudu" denen vazgeçilmez alerji, bu kez "baharın" da ötesinde görünüyor…

Trakya asıllı yeni Yunan Başbakan Çipras'ın ziyaretinde verdiği mesajlar bu varsayımı fazlasıyla doğruluyor…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.