Halil İ. Akça'nın Kıbrıs menfası*

"İndik kuytu gölgeli adı buranın Sivas mı?"

La-Edrî

Türkiye'de 7 Haziran'daki yapılacak genel seçimlerde milletvekili aday adayı olmak isteyen bürokratların istifa etmeleri için dün son gündü...

Esas konsepti Anayasa Değişimi olan seçim için istifalar gün boyu sürdü…

Kıbrıs kaleminden de Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça'nın adı bir süredir memleketi Sivas'tan vekil olacağı yönünde dillendiriliyordu…

Köşe Karantina bu konuda bir buçuk yıl kadar önce "Hakan Fidan Dışişlerine; bizden de Sayın Akça Sivas'a vekil olur. Gezi süreci sonrası canınızı fazla yiyip heveslere kapılmayın" tadında satırlar kaleme almış ancak Sayın Akça'nın vekilliği konusunda kabine dışı kalan Beşir Atalay sonrası 'son kararın' ne olacağına konjonktür gereği girememişti…

Velhasıl Sayın Akça "vekillik yolunda" istifa etmedi.

Yazıldığı gibi belli ki Büyükelçi için hükümetten, "Kıbrıs görevi devam etsin" kararı çıktı.

Esasen ben istifası onaylansaydı şaşardım!

Nitekim seveniyle sevmeyeniyle Sayın Akça KKTC'de alternatifsiz bir tecrübeden geçmiş, en yabanîlerimiz için bile bugün itibariyle –öyle ya da böyle- benimsenmiş biridir…

Ancak zannederim 'kalışı' kendisi için Kıbrıs menfasının süreceği anlamına geliyordur… Menfa diyorum zira Sivas'a vekil olmaktan çok daha zor, kritik ve ziyadesiyle çetrefilli bir görevi sürdürüyor Sayın Akça…

KKTC Elçiliği, ne mâhiyeti ne de özel Kıbrıs Sorunu derdi nedeniyle Malta, Madagaskar, Özbekistan, Togo, Komorlar ya da Letonya Büyükelçiliklerine benzemez.

Burada işler zannedildiğinden de karışık dinamiklerle kaotiktir.

Daha önce görevi uzatılan Büyükelçinin özellikle KKTC'deki son genel seçimde pek çok sıkıntı yaşadığını tüm gazeteciler gibi bilenlerdenim.

Kendisine devam eden yeni döneminde de her şeyden önce Mevla'dan sabır dilerim.

Devlet Planlama Teşkilâtı kökenli Akça, KKTC'ye yardım programıyla ilgili TC Teknik Heyeti Başkanlığı görevini yürütürken "istisnâî memuriyet" şerhiyle elçiliğe atanmış, kendisinden önceki büyükelçinin –bazı davranış ve müptelalıkları ile 28 Ocak 2011 Erdoğan karşıtı gösterilerde pasif kaldığı için meşrebine uygun bir diyâra gönderilmesi- sonrası göreve gelmişti…

Sayın Akça'nın KKTC'de görevini sürdürecek olmasından ötürü özellikle iç siyasal alanda kahrolanlar muhakkak vardır...

Ancak ben şahsen göreve devamından hoşnudum.

En azından bir gazeteci olarak yeni bir elçiyle tanışmak zahmetinden kurtuldum.

Hâsıl-ı kelâm Türkiye açısından Kıbrıs gibi dipsiz bir kuyuda hal-i hazırda –alternatifsiz- olan Halil İbrahim Akça KKTC'de kalıyor…

AK Parti, Sayın Akça'yı Sivas'a vekil yapsaydı KKTC'de tafsilatı uzun riskler almış olurdu…

Akça'nın gelişi de kalışı da muhtemelen görev süresinin yeniden 'uzatılacak' oluşu da rasyoneldir.

Bu oldukça sarih…

*Menfa: Sürgün. Gönüllü sürgün manasına da gelir. Türk Edebiyatında Ahmed Mithat Efendi'nin ünlü eserinin adıdır.