Girne Beyaz Bölgede Talat ve Eroğlu

Hani Anıtlar Yüksek Kurulu Üyesi, Şehir Planlamacısı Prof. Dr. Naciye Doratlı'nın televizyonlarda Girne'nin "kartpostallardaki gibi kalması gerektiğini" söylediği bir mevzumuz var…

Girne Beyaz Bölge Emirnamesi… ve kat sınırları…

'Küçük Kıyamet' şimdilik dinmişe benziyor. Çünkü Girne İmar Planı, İçişleri Bakanının söylediğine göre pazartesinden itibaren hazırlanmaya başlandı. Hedef, tüm bölgelerde emirnamelerden kurtulup imar planına geçmek.

Yani bütünlüklü çözüm.

Hayırlısı…

**

Ünlü emirname hakkında geçtiğimiz haftalarda öngörülen değişiklikle patlak veren ama âniden nedense dinen bir tartışma var!

CTP'nin başına geçen ve yeni hükümeti 'asıl başbakan' sıfatıyla kuracak olan Mehmet Ali Talat'ın herhalde bu konuda fikirleri değerli olmalı…

Kendisi ne de olsa bir Girneli üstelik...

Meseleye bu hususta 'iradesini yansıtacağı' anlaşılan Talat'a sormayacağız da kime soracağız!

**

Sorduk.

Talat'a göre Girne'de beyaz bölgenin kurtulması mümkün değil…

Çünkü çok sayıda 7-10 katlı bina; az sayıda boşluk var. Boşluklara sınır getirmek kurtarmayacak çünkü bu kez de hukuki kaos çıkacak ve mal sahipleri açtıkları davaları kazanacak.

Talat, "Girne'de Beyaz Bölge'yi New York'taki Manhattan kabul ederek, alt yapı ile ilgili ihtiyaç için bölge içindeki yüksek binalardan masrafları almak lazım. Bu yolla kalanı kurtarmalı" diyor…

Ayrıca 7-10 katlı binalara uygun itfaiye aracımızın olmadığını da sözlerine ekliyor…

Bunun da ücretini dönemin hükümet üyelerinden tahsil etme düşüncesini dillendiriyor…

**

İşin ilgi çekici kısmı basının ve kamuoyunun konuyu kronolojik olarak bilmediğini iddia ediyor Sayın Talat ve açıkça Girne'de vaziyetin faturasını oldukça sert bir dille dönemin Başbakanı Derviş Eroğlu'na kesiyor…

Şöyle diyor;

"Bu iş, 2009'da Başbakan olan Eroğlu'nun gerçekleştirdiği ilk cinayettir. Altını çiziyorum ilk cinayettir. Çünkü kat sınırını kaldırdı. Doğrusu Eroğlu, önce emirnameyi iptal etmek istedi ancak Şehir Plancıları Odası emirnamenin iptal edilemeyeceğini, yalnızca değiştirilebileceği tepkisini verince O da değiştirdi ve kat sınırını kaldırdı… Yani sınırsız… Oysa bir sınır vardı. Sınırı da daha önce koyan yine kendisi… Anlaşılan müteahhitlere taahhüt verdi. Sonra gelen Küçük hükümeti, Eroğlu'nun sınırsız yaptığı katı 10 kata indirmiş oldu. Yani Girne'nin katledilmesinin sorumlusu Eroğlu'dur… Girne konusunda yaralıyım. Ben bile kaçmak istiyorum"…

**

Evet, naklettiğim sözler bizzat Talat'ın ifadeleri…

Ancak duyduğum kadarıyla konu hakkında 3. Cumhurbaşkanı Sayın Derviş Eroğlu ise Talat'ın bu sözlerinin "külliyen yalan" olduğunu söylüyormuş…

"Bu mesele benim Başbakanlık dönemimde değil, İrsen Küçük'ün Başbakan olduğu dönemde oldu. Gökdelen projesine önce onay verildi, sonra sınırsız kat izni yapılmak istendi. Tepkiler gelince 10 kat geçirildi" şeklinde bir değerlendirme yapıyormuş…

Dediğim gibi 'duyduğum' kadarıyla Eroğlu hatta Talat'ı bu konuda "saçmalamakla" suçluyormuş…

**

Girne Beyaz Bölge Emirnamesi'nde öngörülen değişiklikle patlak veren imar sorunu tartışılmaya devam ederken biri Başbakan olmak üzere olan iki eski Cumhurbaşkanı anladığım kadarıyla bu konuda çatışma içinde…

Yine duyduğum kadarıyla Talat'ın yeni hükümette olası ortağı olacağı iddia edilen Serdar Denktaş da bu konuda Eroğlu'na hak veriyor ve Talat'ın "kamuoyu bilmiyor" demesine rağmen asıl kendisi meseleyi bilmiyor, diyormuş…

**

Gerçekten de hayret verici bir tartışma!

Yani bence öyle.

Girne'de Beyaz Bölge, Manhattan kabul edilir mi bilemem.

Girne'de gökdelen projesiyle gündeme gelen dönemin popüler ismi, iş-adamı Yahya Kurt'a sormak lazım belki de konuyu…

Kim bilir O, belki bambaşka bir hikâye anlatır…