20 Temmuz diplomasisi

Yayın Tarihi: 23/07/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

ABD ile Küba arasında diplomatik ilişki kuruldu… BM Güvenlik Konseyi İran nükleer Anlaşmasını onayladı. Yıllarca Yunanistan'ın ferahı ile AB'li istikbâlini örnekleyen Türk aydını susuyor…

Ne çok şey makas değiştiriyor.

Değişmeyen, sapmayan şeyler de yok değil! Mesela Güney Kıbrıs'ın 20 Temmuz'u karşılama, tahrik etme refleksi…

Bu yıl işi Cumhurbaşkanı Akıncı'ya da mâl etmeye çalıştılar…

Adada Akıncı ile ilk kez görüşecek olan Erdoğan'ın KKTC ziyareti öncesi –arayı nasıl açarız diye- çeşitli siyasi 'selamlamalar', basında bir takım soğuk savaş dönemlerinden kalma spotlar…

Ne de olsa Akıncı, seçilişiyle birlikte Erdoğan'la yaşadığı 'yavru-kardeş' polemiği sonrası devlet kanalında 20 Temmuzu şimdiye dek KKTC'de işitilmemiş çağdaş bir metinle anıyor, konuya 'Sanayi Devrimine' yaptığı atıfla giriyordu. Erdoğan'ın ziyareti öncesi 74'ün aynı zamanda bir savaş olduğuna değinen Akıncı'ya Anastasiadis'ten sözde bir tebrik geldi.

Ve hayret verici bir surette zannedildi ki bu tahrikler Türkiye'den yapılacak ziyaretler öncesi yutulacak!

**

Suruç'taki terör saldırısı nedeniyle KKTC ziyaretini iptal etmeyişi gerekçesiyle Türkiye'de sert eleştirilere uğrayan Erdoğan, Akıncı ile basın karşısında yaptığı açıklamasında Rum siyasiler ile basınının iki gündür süren peşin kınamalarına rağmen 20 Temmuz Barış Harekâtı'na ilişkin ortak bir dille "bir daha gerek olmasın" mesajı verdi.

74'ü Kıbrıs Sorunu'na ilişkin "başlangıç tarihi" olarak kabul etmenin yanlış olduğuna dikkat çeken Akıncı, "15 Temmuz olmasaydı 20 Temmuz da olmazdı" ifadelerini kullanırken Erdoğan, "Sayın Cumhurbaşkanı gibi ben de bir daha bu tür mücadelelerin verilmesi gereğine gerek kalmasın' temennisinde bulunuyorum" deyiverdi.

Bu ortak vurgu, krizle beslenen bazıları için tam bir karabasandı. Erdoğan'ın ziyareti 'kriz avcıları' için berbat bir problem olarak tezâhür etti...

Çünkü Erdoğan, 'Türkiye'nin Kıbrıs'ta her zaman bir adım önde olacağı' 2004 Annan Planı dönemi söylemine dönüyor, seçilişiyle en ziyade Güney Kıbrıs siyasi elitlerine rahatsızlık veren Akıncı ile hem-ahenk bir görünümün ötesinde sözlerini aynı vurgu ile bitiriyordu…

**

Uluslararası camia vurgulu Erdoğan'ın Kıbrıs'ta 'şahin politikayı' terk ettiğine ilişkin en güçlü sinyali veren ziyaret içeriğinde yapılan konuşmalarda öne çıkan bir-iki şey daha var… Tören hitabında Akıncı, BRT'de yayınlanan 20 Temmuz konuşmasının Güney Kıbrıs'ta çarpıtıldığına işaret ederek kendisini selamlayan Anastasiadis'e Rum basınında çıkan başka bir haberi örnekledi ve "asıl itiraf zamanında dünyadan Sampson'a yağan tebrikler olsa gerektir" dedi.

Bu Akıncı'nın mikrofondan Güney'e ilk çıkışı olarak not edildi.

Ayrıca Akıncı, AB Komisyon Başkanı Juncker'in Kıbrıs ziyareti hakkında endişe duyanlar için olası çözümün "BM parametreleri çerçevesinde gerçekleştirileceği" vurgusunu da yapmak ihtiyacı hissetti.

Erdoğan'ın Türkiye'den gelecek suya ilişkin Rumları kastederek "suyun çoraklaşan gönüllere de hayat olmasını temenni ediyoruz" ifadeleri ise ziyaretin Rumlara dönük tek yönüydü…

**

İki cumhurbaşkanının "20 Temmuz bir daha olmasın, gerek kalmasın" tadında diplomatik atağını hazmetmek bazıları için kolay değil…

Ama 20 Temmuz 74, aynı zamanda dünyanın 'Kıbrıs'ta bir aksilik var, bir şeyler oluyor' dediği bir gündü. 74 olmasaydı Kıbrıs'ta birilerinin öldüğünü kimse bilmeyecekti…

74'ün en önemli uluslararası yönlerinden biri de zaten öncesinde de var olan ve son şekli için pişen Kıbrıs problemini meşhur etmesidir.

Şu sırada, tam şu anda dünyanın farklı yerlerinde, mesela Yemen'de, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde bir sürü insan öldürülüyor, katlediliyor. En az 20 toplu mezara kireç dökülüyor. Biliyor muyuz?

Bilmiyoruz…

Ta ki müdahale edilsin, AFP yazsın.

20 Temmuz ortak-diplomasisi neredeyse kusursuzdu, vesselam.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.