Habercilerin 'güvenoyu' şarkısı

CTP-UBP koalisyon hükümetinin tafsilatlı vaatleri ve 130 noktanın üzerinde takvimlendirilmiş programı ve bakanlar dün mecliste güven oyu aldı ve böylece prosedür tamamlandı.

Programın takipçisi olacağız…

Kıbrıs Sorununun muhal 'hareketliliğinden' de heyecan verici bu!

Çünkü, KKTC tarihinin en geniş tabanlı ilk koalisyon programı, gazetecilik ve köşe yazarlığı açısından tam anlamıyla 'bereket' kokuyor.

Hele ki TV programlarında atıp-tutmak için muhteşem bir malzeme var programda...

Daha önce de belirttiğimiz gibi Hükümet programında her alt başlık, felsefe yapmaktan kaçınarak doğrudan 'tarih' veriyor.

'Reform' diyor…

'Devrim' diyor…

**

İddia ediyorum ki bu hükümet programı memleketimizin gazete ve Televizyonlarında her sabah ve akşam yapıldığı varsayılan Haber Merkezlerindeki "haber toplantılarını" fiilen iptal ettirmiştir.

Çünkü gerek yok.

Haber konusu arayan bir muhabiri düşünün;

Yaklaşık 50 sayfayı bulunan ve bugüne dek görülmemiş bir içerikle halkın karşısına çıkan Hükümet Programının çıktısını alsa ve her gün bir sayfasını okusa, iki satır çizse, yılın başına kadar kimseden beklemeksizin 'haber konusu' bulabilir ve rahatlıkla programı irdeleyerek 'rızkının peşinde' koşabilir…

Mesela dün taradım: Yat, Yat Limanı Kelimesi programda kaç kez geçiyor biliyor musunuz?

20'nin üzerinde…

20 kez tekrar edilen bir kelime şimdiden en az 4 kez haber konusu olur.

Mağusa limanı var, Girne'si var.

Yat Limanı var, Kulübü var.

Yat kelimesi yanında geçen 'feneri' bile var. (Deniz Feneri kastediliyor herhâlde)

Hâsılı ne engin, ne semiz bir malzeme...

Sayısız fikir, imaj...

Vaatleri bağlayan bir dolu tarih…

'Gazeteci' kimlikli yorumcular, içten içe aşağıladıkları siyasiler ve onların hükümetleri ve programları olmasa ne yaparlardı bilmiyorum doğrusu…

**

Dün BRT-2 kanalında güvenoyu için toplanması beklenen Meclisi izlemek için bekliyordum ve 'nükte' dolu bir an yaşadım.

Malum TV yayınlarında canlı yayına geçmeden önce bazı dolgu videolar, kısa şeyler atılır. Yayın akışı rahatlatılır.

İşte BRT-2 dün Meclis oturumuna bağlanmadan önce yayına 70'lerden, 80'lerden Türk popunun unutulmaz bazı şarkılarını attı.

Videonun altında 'taş plaktan' diyordu.

Tam da meclis oturumuna geçmeden önce büyük feylosof, şair, bestekâr İlhan İrem'in ünlü 'Yazık Oldu Yarınlara' adlı eseri çalıyordu.

İlhan İrem'in mısraları ve enfes sesi, tam da güvenoyu öncesi UBP-CTP hükümetini uyarır nitelikte idi;

Yarınlar yarınlar…

bizim demiştin;
Yazık oldu yarınlara,
Avunurum anılarla…
Hani nerde ümitlerim,
Hepsi sanki bir rüya.

Hani biz bir bütündük;
Su ile toprak gibi,
Döküldük dile düştük,
Bir solmuş yaprak gibi.
Yarınlar, yarınlar bizim demiştin…

**

İlhan İrem dün tam da BRT-2 de yayın başlamadan önce böyle söylüyordu nefesiyle…

Öyle denk geldi…

Dileriz halk, tarihi UBP-CTP koalisyon hükümeti karşısında bir süre sonra 'kaderin bir cilvesi' gibi çalan "Yazık oldu yarınlara" moduna girmek zorunda kalmaz.

Dökülmez, solmaz…

Dileriz koalisyonun şarkısı İlhan İrem "depresifliği" ile "arayışına" dönüşmez.

Güvenoyumuz da hayırlı olsun…

İlhan İrem - Yazık Oldu Yarınlara 1974