'Keriz' Simon

Yayın Tarihi: 19/08/15 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Biz dünkü kurla Asgari Ücrete yapılan 12 Sterlinlik zammın türlü çeşit tahliliyle uğraşaduralım Fransa, 12 yıl boyunca tek gün işe gitmediği halde her ay düzenli olarak –Türk Lirası cinsinden- yaklaşık 15 Bin TL maaş alan demiryolları çalışanı Charles Simon adlı zevâtı konuşuyor…

Meselenin ortaya çıkışı da enteresanmış…

Çünkü Charles Simon adlı Fransız "hayatını çaldığı" iddiasıyla işverenine tazminat davası açmış.

Yani çalışmadan çektiği maaşları itiraf ediyor ve 'yanlış yapıldı' diyor.

Dediğimiz gibi Fransız demiryolları çalışanı olan Simon, 2003'ten beri çalışmıyormuş ve buna rağmen aylık 5 bin Euro (15 bin TL) maaş almış…

İşin garâbeti Simon bu durumdan hiç memnun değil.

Tabi Fransa'da basın, Simon'a bayılmış… Haberlere yansıdığı kadarıyla Simon, çalışmadan verilen maaşın müstakbel ve potansiyel "parlak kariyerini yok ettiğini" iddia ederek şimdi tazminat peşinde koşuyor… Bilmem okudunuz mu; Simon'un sıcak ve güncel hikâyesinde daha da ilginci şeyler var!

2003 yılı içinde, demiryolları kurumuna ait bir alt kuruluşta görev yaparken 20 milyon Euro'luk bir dolandırıcılığı yetkililere bildirdiği için görevden alındığını söylüyor Simon…

"Sonrasında yeni bir göreve tayin edilmedim, maaş aldım" diyor. (Bizim usul müşavir yani)

İşveren şirket ise, Simon'ın şirketin çalışma prosedüründeki açıklardan yararlanarak su-i istimal ettiği iddiasında…

Bu acayip durum mahkemeye düşünce böyle 'garip' argümanlar şaşırtmıyor bizi tabi…

Mahkeme, "Hayatımı çalanlara kızgınım. Bir hata yaptım. Saf ve aptaldım…" ifadelerini kullanan Simon'un açtığı davayı düşürmüş ancak mevzu Fransa'da basın nezdinde uzuyor ve anlaşılan daha da uzayacak.

Fransız haber ajanslarında şu sıralar en çok tıklanan bu özetlediğim içerikteki haber, doğrusu 'ibret' tadında tam bize göre gibi görünüyor…

Ama hangi açıdan?

**

Dedim ya biz asgari ücret zammı ile uğraşırken Simon ne işler yapmış diye…

Ehh o denli de gâfil değiliz.

Bizde son anda 'vicdan' ya da 'kerizlik' gibi bir hataya düşme riski olmadığından potansiyel Simon misali maaş çeken çok… Yani işe gitmeden maaş alan!

Hadi müşavirleri 'kazanılmış hak' kontenjanından geçtim ya milli bir spor olarak işe gelmeyen devlet daireleri mensupları?

Bu küçümsenmeyecek zümrenin hiç "Simonlaşmaları" mümkün mü?

Ne personeli!

Müdürleri…

Koordinatörleri bile işe gitmiyor…

Kalan personel varsa da –geçen gün bir dostumuzun anlattığı gibi- klima bozuk gerekçesiyle vatandaşa bugün git yarın gel, diyor…

Memurumuz böyle iken bazen siyasetçiye kızmak da adil değil gibi geliyor…

**

Bizde 'işe gitmeden' maaş çekmek, hatta belediyeler gibi yarı ya da tam kamu teşebbüslerimize de sıçrayıp köküne kadar kurumsallaşmış bir devlet dairesi ritüeli; hatta âdeta bir 'memur millet geleneği' olduğundan Fransız Simon'a 'keriz' gözüyle bakmakta haklıyız…

Bizim avam lisânında bugün mahkemeye giden Fransız Simon'a 'mal' derler…

Enayi, derler…

Keriz derler…

Acaba 'ben hata yaptım, gençtim, toydum' diyen Simon mu bugün keriz yoksa uyanıkların parasını –vergi mükellefi olarak- ödeyen asıl bizler miyiz keriz?

Ah o ne mesut bir laftır: "Kerizler olmasa uyanıklar nasıl geçinir"…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.