O fotoğrafa izin verilmemeliydi

Yayın Tarihi: 11/09/15 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Muratağa- Sandallar ve Atlılar Şehitliklerinde önceki gün yaşananlar ve ortaya çıkan o fotoğraf ve görüntüler beni ziyadesi ile üzdü… Çünkü hep söylüyoruz ve biliyoruz ki yapmak zor, yıkmak kolaydır.

İnşa tafsilatlı, yıkım ise bir anlık gafletle mümkündür…

Ne olduğu malum; BKP ve AKEL, adanın kuzeyinde ve güneyinde karşılıklı mezarlık ziyaret ettiler. Kuzeyde AKEL Genel Sekreteri Kiprianu'nun üzerine yüründü, bırakılan karanfiller heyetlerin üzerine fırlatıldı.

AP Başkanı Schulz, "Kıbrıs AB için bir şafak yıldızı olabilir" diyor ama şehitlik önünde hem güneydeki hem de kuzeydeki zümrelere bir ton malzeme çıkıyor!

Bu malzemeyi verenler "şafağı" zor doğurur!

Yaşananların gerekçesi şehit ailelerinden ve köy muhtarlığından izin alınmaması…

Denebilir ki muhtardan izin almak mı gerektir? Doğrudur, bu sorgulanabilir ama netice değişmez. İşte izin almayınca böyle oluyor. Gerçek değişmiyor…

Lafı fazla uzatmak istemem, ne var ki çok kızgınım.

BKP Başkanı Sayın İzcan'ı tanımasam son tahlilde sebep olduğu şey yüzünden kendisini "çözüm karşıtlığı ajandası" ile suçlardım…

Son tahlilde çünkü, vesile olduğu şey budur.

Son tahlilde çünkü, riske aldığı şey budur.

-Kasten bakalım ne olacak, görelim- denmemişse eğer, çevresinde "rasyonel akıl" veren biri olmadığı da anlaşılan Sayın İzcan adına da ayrıca üzüldüm. Topyekûn bir "akıl tutulması" şeklinde özetlenebilecek o fotoğraflar, ne söylenirse söylensin kendi tabiatında ortaya çıkmıştır.

Öte yandan CTP geçtiğimiz hafta AKEL'le görüştü ve ortak komite kurdu. Buna rağmen Genel Sekreter Kiprianu'yu BKP getiriyor şehitliğe… Bu da bize mahsus ayrı bir Sol didişme sinyali veriyor…

Deniyor ki provokasyon?! Öyle olsa ne olur ki… Demek ki provokasyona gelindi!

Velhasıl ne işe yaradığı, hangi riskin alındığı izah edilir şey değil ortaya çıkan tabloda…

EOKA'nın işlediği ilk cinayetleri "protesto bildirisi" yayımlayarak kınayan mâzisi ile AKEL'in sonradan yaptığı açıklama da çabası!

"Kiprianu'nun üzerine yürüyenler Kıbrıslı Türkleri temsil etmiyormuş!"

AKEL, 2004 Annan Planı'na Hayır derken belki o köy ve civarı Evet demiştir. 'Temsil nedir' konuşmadan evvel buna bir bakmak lazım. İşte böyle berbat bir organizasyon 'temsil' tartışmasına kadar geldi ki yazık oldu…

Burada tekrar edecek değilim: ya Baraka'nın hadise sonrası açıklamasına ne demeli!

Köyde verilen tepkiyi 'ırkçılıkla' izah etmeye çalışmak ne denli sağlıklı?

Yaşananlar, bu tip faidesiz, aksine zararlı ve kendi kafasına buyruk GYÖ'lerle aşılamaz… Her şeyden önce bu, bilimsel değil!

Konuya ilişkin sorum ise şudur: Cumhurbaşkanı Akıncı ya da Cumhurbaşkanlığı, bir süredir bilinen bu organizasyondan haberdar mıydı ve ne denli müdahildi?

Bence Cumhurbaşkanı o fotoğrafa izin vermemeliydi, bu risk alınmamalıydı…

Belki de riski alan İzcan değil, Cumhurbaşkanı Akıncı'dır ve böyle şeylerin metodolojik çözüm yolunda yaşanması gerektiğini düşünüyordur…

Bilmiyorum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.