'Şeyh' İnalcık...

Yayın Tarihi: 14/09/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

"Fuad Köprülü ve Ömer Lütfü Barkan zamanının büyük âlimiydiler; Halil İnalcık tüm zamanların büyükâlimi…"

Bernard Lewis

Batılı tarihçilerin de "Şeyh" dediği Halil İnalcık, 100 yaşında…

70'in üzerindeki basılı eserini, 80 yaşından sonra yazan İnalcık, Hürriyet Gazetesi'ndedün çıkan 'yüz yaş'röportajına göre, "artık biraz dinleneyim" diyor…

Gençten emekli bir sosyal bilimler talebesi olarak şahsen Halil İnalcık'la ilgili belirsiz bir his öteden beri beni takip etmiştir…

"Tarihçilerin Kutbu" İnalcık'ın eserlerinde gezinen 'hayaleti', sanırım beni de gençken esir almıştır.

Kültür tarihi içinde İnalcık; Ahmet Hamdi Tanpınar'ın zorunlu 'Yahya Kemalciliği' ya da Halid Ziya'nın suni "Flaubert düşkünlüğü" misali devreden 'kültür milliyetçiliğinin' bana göre tepesinde durur.

'Kutupluğu' oradan gelir.

Tatar asıllı (Kırım) büyük ilim adamlarında bir durum vardır ki onlarla ilgili 'çözemediğiniz' bir şey,sizi daima takip eder.

**

İnalcık, Hürriyet'ten meslektaşımız Güliz Arslan'a yüz yaşında verdiği dünkü mülakatında "Bin 500 yıllık büyük milletiz. Bunu devam ettirmeliyiz; bırakıp kaçmak ihânettir… Sıkıntılı bir devir yaşıyoruz ama geçecektir" diyor…

İnalcık'ın, devamında "Milletlerin ve cemiyetlerin asıl mana ve hüviyetini, çekirdeğini tarihîlik denen şey yapar" demesi bekleniyor fakat söylemiyor.

Zira müstakbelini anlayacak biri yoktur.

Sabahları zeytinyağına ekmek doğrayarak kahvaltı eden ve ömrünü bir keşiş gibi vakfettiği tarih içinde yücelten Halil İnalcık, elbet bir mazi-perest değil...

Ancak bu ekolün Fransız Milliyetçiliğinden ilhamla devşirdiği o ünlü söze geliyor her şey dolaylı olarak: "Fransız toprağı, bin senede Fransız milletini yarattı".

Bütün felsefi birikimi Peyami Safa'dan ibaret (ve bu köşe yazısına ilgi duyan) eski neslin panzehri oldu İnalcık…

O'nun tarihçilik anlayışını Fransız Annales (kabaca tarihe toplum bilimleri yöntemlerini uygulamak) ekolu doğrultusunda tanımladığına ilişkin kâvi rivayetinen önemli örneği, "1977 yılında Fernand Braudel Araştırma Merkezi'nde Immanuel Wallerstein'ın düzenlediği uluslararası bir konferansta sunduğu bir bildiride görmek mümkündür" denir…

İnalcık, bildiride Annales yönteminin Osmanlı ekonomik ve sosyal tarihine bakışta kökten değişiklikler getirebileceğinden, bunun nasıl yararlı olabileceğinden söz eder: UNESCO'nun "Dünya Tarihi" adlı kitap projesinde kendisine görev verilmesi, onun tarihçiliğine olan uluslararası saygının yalnızca bir işaretidir. (18. Asra ayrılan 5. Cildin editörlerinden biridir)

Kıta Avrupası mahreçli bir modernite karşısında 'devrimci' olmadı İnalcık…

O'na saygı duymamak -bir mürteci gibi- bugünkünden evvelki hali iâde etmek isteyen samimi bir gerilik taraftarı olmak olurdu.

İnalcık, Balıkesir Muallim Mektebi'nden asırlık yaşına; esas meselenin 'fikir zenginliği' olduğunu son röportajında da vurguluyor.

Tarih hakkında yazılanların çoğunun ya yalan ya da çarpıtma olduğunu, tarihçilerin mübalağa yapmaları durumunda ciddiye alınmayacaklarını defaten söylemiş olan İnalcık, yüz yaşındaki sözlerini "Osmanlı İmparatorluğu' uydurma bir laftır. Osmanlı kendisine imparatorluk demedi. 'Devlet-i Aliye-yi Osmaniye' dedi. Yani Yüce Osmanlı Devleti. Aliye'nin a'sını da uzatmadan söyleyeceksiniz" diye bitiriyor.

İşte İnalcık'ın söylediği o "a", kısa söylendiğinde yüceliği "öteden beri" gelen demektir.

Sonradan değil…

İngiliz asıllı Amerikalı tarihçi, İslam-Batı ilişkileri uzmanıBernard Lewis, Halil İnalcık'ı Fuat Köprülü'nün de üzerinde tutar.

Oysa Köprülü, Türkiye'de akademik tarihçiliği ile siyasetçiliğini muhafazakârlığın tepkisel ve ılımlı yanlarına dağıtarak varolmuş Demokrat Parti'nin kurucularından biriyken, muhalifi de olmayı başarmıştır…

Son mülakatında da söylediği gibi İnalcık 'siyaset üstüyüm, karışmam' der.

'Kültür Milliyetçiliğinin' ne denli siyaset üstü olduğu İnalcık'tan sonra da tartışılacak…

Allah,'tarih şeyhine' sağlık; sıhhat ve mesut bir hatırât versin, dileğimle…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.