Harmancı'nın 'AB feverânı' ve samimiyet

Yayın Tarihi: 22/09/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

AB'ye 'söven' tek ülke henüz seçimden çıkan Yunanistan değil… Rusya sınırında dolmuşuna son binen de sadece 'Turuncu Devrimin' cici kızları ile erkekleri olmadı… Birliğin samimiyetsizliği üstelik, sadece tüm dünyanın -bugünlerde konuşuyormuş gibi yaptığı- birbirinden dramatik sahneleri ile "göçmen krizi" ile de sınırlı değil…

Google haberler kategorisinde taranırsa eğer; AB'nin "Ukrayna samimiyetsizliği"; AB'nin "İsrail samimiyetsizliği"; AB'nin "Twitter Samimiyetsizliği"… ve benzeri nice "samimiyetsizlik" haberi, örnek ve yorumlarıyla birlikte dikkat çeker.

**

Birliğin kendi içindeki siyasi âhenksizliğini, yakında –Kıbrıs'ta garantörlük topunu Türkiye'ye atan- İngiltere'nin birlikten ne kati ve net bir surette çıkmak istediği ile yüzleştiğimizde daha sık konuşacağız.

Kıbrıs Sorununda da AB, yıllardır 'samimiyeti' ile sınanır ve hep sınıfta kalır.

Oysa "AB konuları" çalışma guruplarını yıllardır "Yönetim ve Güç Paylaşımı, "Güvenlik ve Garantiler", "Toprak", "Mülkiyet" ve "Ekonomi Konuları" başlıklarında olduğu gibi meşgul eder…

Bizde AB'ye -Sağ'a verdiği malzeme nedeniyle- özünde kızgın olan Sol'dur.

Yani AB'den düzenli şamarı (zaman zaman gözyaşı içinde) Kıbrıs'ta Sol yer ama bunu dosdoğru itiraf etmez. Etmediği gibi bir ehven-i şer olarak yüzeye çıkan Kıbrıs'ta resmi NATO konseptine de soğuk bakar…

AB'nin Kıbrıs'ta Annan Planı referandumu ile son Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri arasındaki 10 kusur yıllık sürede 'samimiyetsizliğinin' nice örneği vardır. Doğrudan Ticarete ilişkin yıllarca servis edilen beyanatlar sayılmazsa bunu AB'nin adadaki bürokratları da zaman zaman 'dostlarına' defalarca itiraf etmişlerdir.

Oysa Kıbrıslı Türklerin birlik içinde kraliçe Merkel'e -Güney Kıbrıs'ın batışını organize ettiği ve bunu kutlamaktan çekinmediği ve dolaylı olarak komşularımızı 'çözüme' mahkûm ettiği varsayımı nedeniyle- bir teşekkür borcu vardır…

Güney Kıbrıs'ta -bilahir AB'nin ilk komünist lideri olacak olan- Hristofyas döneminde; Temmuz 2011'de yaşanan ve ekonomik çöküntüye son tekmeyi atan ünlü Mari (Evangelos Florakis Deniz Üssü) patlamasının da kriminal yüzü hala pusludur…

"Kader" patlamanın yazıp çizen takım nezdinde dahi Kıbrıs Sorunu literatürüne girmemiş olması şaşırtıcıdır.

Öte yandan AB'nin Kıbrıs'ta 'doğru bilinen yanlışlar' dizini içinde de ünlü olan şey, 2004 referandumu sonrası Güney Kıbrıs'ın birliğe tek yanlı alındığı yönünde zikredilen yanlıştır. Oysa Güney'in, birliğe girme sözünü referandumdan bağımsız olarak zaten almış olduğu malumdur ki asıl 'samimiyetsizlik' resmi oradan başlar.

Evet, Annan Planı referandumuna "Evet" demek, bizi uluslararası hukukun tozlu raflarından kısmen kurtarmıştır.

**

Şimdi Çözümün 'parasını', mülkiyeti ve toprağı ciddi ciddi konuşuyoruz. Liderlerden Kasım ayında "ekleri olan" önemli açıklamalar bekliyor ve BM Özel Danışmanı Eide'nin dediği gibi 'doğru zamanı' kolluyoruz.

Ancak Çözüm yolunda "mutfak" önemlidir ve 'samimiyet' hakkında fikir verir.

Bu anlamda geçtiğimiz hafta bir araya geldiğimiz Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı'nın "Çözümün mutfağı" hakkında söyledikleri alarm verici nitelikte…

Söylediklerini ciddiye almak durumundayız. Zira kendisi Başkent Lefkoşa'nın Kuzeyinde uluslararası tanınmışlığı olan tek kurum olan LTB'de "beynelmilel-yasal" bir pozisyondadır ve "Çözüme" sonuna kadar "engellenemez" diyerek inanmaktadır.

Peki, ne diyor?

"Yarın bir çözüm olacak ve Maraş toptan bir kalkınma modeli içinde paketlenecek. Ya Başkent? Ertesi gün yaşayacak, solumaya devam edecek… Ve bu yüzden eğer AB gerçek anlamda çözüm yönünde bir tutum sergiliyorsa bazı özel fonlardan bizi de gecikmeksizin yararlandırmalı. Çünkü Kıbrıslı Rumların yapısal fonlara erişimi var. Bizim yok…"

**

Harmancı, AB'nin bu kritik çözüm aşamasında üzerine düşeni yapmadığının altını çiziyor özetle… Çözüm sonrası tek parça haline gelecek Lefkoşa'nın şimdiden buna ihtiyaç duyduğunu söylüyor.

Harman'cının feverânı, AB'nin yeni 'samimiyet' testiden şimdilik geçmediğini hatta belki de 'geçmek istemediği' sinyalini veriyor.

Harmancı'nın bu konuda Güney Lefkoşa Belediye Başkanı Yorgacis'le yaşadığını söylediği 'senkron sorunu' da çabası…

Müzakere masasına çektiği iskemle üstünde -sorulunca konuştuğu ifade edilen- "fon cimrisi" AB, yine ayıp ediyor velhasıl…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.