'Ulusal Yas'ın patronu

Yayın Tarihi: 12/10/15 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

"AK Parti'nin -siyaseten son derece doğru bir şekilde- icat ettiği 'çözüm süreci' (yani Erdoğan'ın 2005 Diyarbakır konuşmasıyla işareti verilen paradigma değişikliği) denen ivme, Batı'nın Lozan sonrası ertelemek zorunda kaldığı Kürt ajandasını değiştirmeye yetmedi"

Olan oldu…

Ortadoğu'da, bilhassa Suriye'de aktif olarak savaşa girmeyi göze alamayan güçlerin belli bölgelerde güç dengesini kendi lehlerine çevirmek amacı ile daldıkları vekâleten ve asimetrik savaş, Türkiye'de Başkent Ankara'yı topyekûn bir tabuta dönüştürdü…

Korkulan da hep buydu…

Oldu.

**

Terörün milleti, soyu ve vicdanı yok…

IŞİD, DAEŞ, PKK…

Nicelerine lanet olsun…

Arap Baharı'na telaşla dâhil olup 'ilk direnişi' sonradan sulandıranlara lanet olsun.

Kızılay ile Ulus arasında uğurlananlara da 'uğurlar' olsun.

"Ulusal yas" kahrımız altında resim, Türkiye'de barış sürecinin 'İmralı' yoluyla çözümünün çöktüğünü bir kez daha gösteriyor…

Türkiye, Batı'nın bir stratejisi olmamasına rağmen Amerika'nın başında –haklı ya da haksız- olarak kaldırdığı 'Suriye dolmuşuna' bindi.

İnmedi.

Bana göre inemezdi de…

Şimdi, tam olarak şu anda devleti, 'Suruç öncesi' paçasını kaptırdığı asimetrik savaşta suçlamak kolay.

Ankara'yı tabuta kimin çevirdiğinin önemi yok…

IŞİD, DAEŞ, PKK…

Nicelerine lanet olsun…

Ünlü düstur her şeyi anlatıyor: "Ortadoğu'ya girerseniz o da sizin içinize girer"…

**

Türkiye'de Çözüm süreci bitti.

Çünkü Haziran sonrası 'patron' değişti.

İmralı tıkalı ve etkisiz…

Bilerek konuşanlar naklediyor: Devlet Öcalan'la görüşüyor ama sonuç alınamıyor. "Silahlar dursun" çağrısı İmralı'dan gelmiyor.

Çünkü bu çağrı geldiğinde bir etkisi olmayabilir!

Olmayacak da…

İşte o zaman ne olacak?

İşte göze alınamayan budur…

Öcalan da 'dinlemeyebilirler ve ben de liderliğimi, otoritemi tartışmam, çağrı beklemeyin' diyor…

Bu hem güncel hem de net bir bilgi…

Tüm bunlar Haziran sonrası yeniden patlayan silahların manası hakkında tartışılması zor bir fikir veriyor…

7 Haziran "bir dönüm noktası" olarak Kandil'in de Öcalan'ın da gücünü "legal sivil siyasete" kaptırmış ve onu geri almak için cansiperane mücadelesine işaret ediyor.

Ama soru hala şudur: İRA'daki gibi partinin mi bir örgütü vardır yoksa örgütün mü bir MYK'sı…

Belirsiz olan budur.

Uluslararası 'devlet sırrı' budur.

**

Oslo çöktü.

İmralı da…

Oslo'yu çökertenler de işin elbet içinde.

Ortadoğu hakkında fikir üreten her devlet bu işin bir yerinde…

Zira Türkiye'de tırnak içinde 'Kürt Sorunu' ve PKK Türkiye sınırları ile ilgili değildir.

Bir coğrafya meselesidir…

Batı, Ermeni ve Kürtlere 'vatan' kurma ajandasını Lozan'la birlikte askıya almak durumunda kalmıştı.

AK Parti'nin -siyaseten son derece doğru bir şekilde- icat ettiği 'çözüm süreci' (yani Erdoğan'ın 2005 Diyarbakır konuşmasıyla işareti verilen paradigma değişikliği) denen ivme, bu erteleme süresini uzatamadı.

**

Şimdi 'çatışmasızlıktan' savaşa patron 'kandil'...

Devletin muhatabı 'yeni patron' Kandil'.

Kandil'le peki ne yapılır?

Ne olur?

Sadece kan… Sadece savaş…

IŞİD, DAEŞ, PKK…

Nicelerine lanet olsun…

Korkumuz Türk topraklarının IŞID-PYD mücadelesi için bir arena haline gelmesi...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.