KIB-TEK kalesi mâli protokolle düşecek mi?

Yayın Tarihi: 14/03/16 07:44
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Kıbrıs Sorununda dinamizm çökmüşken;

AB, Güney Kıbrıs'tan Türkiye aleyhine veto ettiği başlıkları da 'kaldırsın' diye dosdoğru ısrar etmiyorken;

'ilkesiz' Türkiye-AB dinamizmi de 'zirveler' nezdinde tökezliyorken;

Ve hem Türkiye'nin Güney Kıbrıs'la "normalleşmesi" 2005'te müzakerelerin hızlanması noktasında yararlı görüldüğü halde bugün Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine katkı yapmayacağı da anlaşılmışken mesleki gözler bilhassa iç konularda…

Su'yu ihaleye kadar atlattık, Mâli Protokolde…

**

Türkiye "su anlaşmasıyla" statükoyu Dış Politik gerekçeler ile "kurtardıktan" (ki bu hususta Türkiye Başbakan Yardımcısı Türkeş'in de 'Kıbrıslılığı' yadsınamaz) ve ihâle sürecine çıkan viraja kadar bazı belirsizlikleri -hangi hikmete binâen olduğunu anlamadığımız- bir surette göze aldıktan sonra haliyle gözlerimizi hem popüler bir rtüel; hem de CTP, kendi Kurultayına toslamazsa hükümetteki dönemini nasıl kapatacağını doğrudan ilgilendirdiği için Mali Protokole çevirdik…

Su ve Mali Protokolün müstakbel içeriği hakkında daha önce 'Çanakkale (su) geçilmez, geçilirse İstanbul (Elektrik Kurumu) kuşatılır" vizyonu KKTC ayağında netice almıştır, değerlendirmesini yapmış ve KIB-TEK 'paçasını kurtardı' demeye getirmiştik…

Ne var ki bu iş her şeye rağmen belli değildir ve olası 'gerilim' artacaktır.

Evvela Türkiye'den elektrikle kablo meselesinin protokole yansıyacağı anlaşılıyor…

Zira kendi Kurumlarımızın güncel raporları bile (Kıbrıs Türk Ticaret Odası 2015-2016 Rekâbet Edebilirlik Raporu) ülkemizde "elektrik hizmetlerinin kalitesinin" 141 ülke arasında 128'inci sırada yer aldığını söylüyor.

Besbelli ki "özerk" denerek vadedilen şeyin tesisinden hala çok uzağız.

Zira ki ziyan ortada…

Demek ki şu halde 'tahsilatla' övünmek "havanda su dövmekle" eş değer bir realiteye tekabül ediyor.

Ayrıca Bir AB ve jeo-stratejik konsept olan Enterkonnekte'nin önündeki engel olarak KIB-TEK'te "şahsa fatura" edilen ve bu anlamda Dış Politik itibarı da zedelediği ifade edilen Güney Kıbrıs'tan aldığımız elektriğin de fiyatı bilinmiyor!

Yani Türkiye'den toptan satış fiyatı 5 Euro cent civarında olan elektriğin Rum tarafından bilinmeyen bir fiyattan alınması da resmin içinde "tuhaf" duruyor!

**

Öte yandan dikkat çekmek istediğimiz esas resim ise mânidardır ki o da Elektrik Kurumu hakkında yapılan tartışmaların "algıda" atlattığı eşiktir.

Özellikle Genel Başkan Mehmet Ali Talat'ın geçtiğimiz hafta mali protokolde kuruma ilişkin ifade ettikleri önemli ve bence fazlasıyla kritik!

Talat, Mali Protokol yoluyla Türkiye'nin KIB-TEK'in özelleştirilmesi noktasında olası ısrarını anlamlı bulmayacağını söylemiş ama ardından da bunun esas sıkıntıya teşmil yönünü dile getirmişti…

"_Elektrik kurumunun özelleştirilmesinin devlete ek külfet getirecek, çünkü personelin kamuda istihdam edilmesi gerekecek_"

Ne ala!

TBMM'den geçtiği halde KKTC Meclisinden geçmeyen ve bu yönü ile esasen sath-ı kuzeyde "hukukî" oluşu da gayr-i meşrûluk arz eden Mali Protokollerde "Reform Destekleme Ödeneği" ne güne duruyor?

Mesele personelin ne olacağına gelmişse fikren atlatılan eşik başarılı bir noktaya erişmiş demektir.

**

Her ne kadar TEL-SEN, şu sıralar CTP ile ilişkilerini yeniden gözden geçirme sinyali vererek Genel Başkana yüklense de 1995'te elektriğin "stratejik" olduğunu söyleyerek Genel Başkanlıkta ilk sınavını veren Mehmet Ali Talat'ın "son sınavı" da elektrik mi olacak?

İzleyeceğiz ve göreceğiz…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.