Kontrol uğruna çatışma: Maaş krizi

Yayın Tarihi: 01/04/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Şubat ayında atlatılabilen kamudaki maaş krizi, mali protokolün müzakereleri gerekçesi ile KKTC hükümeti tarafından Mart ayında ödenemedi…

İhtiyat Sandığı gibi daha evvel pek çok kez tecrübe edilmiş "sandık-çekmece boşaltmak" imkanı da olmadığından Maliye Bakanı –daha evvel yetkisinde olmadığını belirterek Başbakanlığa işaret etmesine rağmen- halktan "özür dileme" misyonu ile çıktığı meclis kürsüsünde yıl boyu alınmayan mâli katkılarla övündü.

Tarihimizde ilk kez hükümetimizin "takside" bağladığı kamudaki maaş krizine nasıl geldiğimiz incelendiğinde, yalnızca sezgilerimiz değil, gidişattaki netlik de bize aynı şeyi hatırlatıyor.

O da ünlü "Tongue Fu" düşüncesidir…

Yani "Çatışma, kontrol uğruna verilen bir mücadeledir"…

**

Sorular şunlardır;

1-Temel vazifesi "memur maaşını" ödeyemeyen mevcut "geniş tabanlı" hükümetin işlevi aslen nedir ve hangi gerekçelerle hükümet etmeye niyetlidir?

2--Asgari ücret, kimseyi memnun etmemesine rağmen- kamudaki Maaş krizi, 4 Bin TL üzeri ödenenleri etkilediğinden memlekette azami\maksimum kamu maaşı 4 Bin'e sabitlense Türkiye ile protokol gereksiz mi olacaktır?

3-Hükümetin taksitli maaşına DEM-YAK'çı KAMU-SEN Başkanı Mehmet Özkardaş'tan neden tepki gelmemektedir?

4-Mali Protokole geçtiğimiz dönemde 195 Milyon TL olarak konan "reform destekleme kalemi"nin neden sadece 4 Milyon'u kullanılabilmiştir?

5-Denktaş, "Hükümet devam etmeyecekse ekonomik programı imzalamayın, yeni hükümetin elini ayağını bağlamayın" derken yarın yapılması beklenen UBP Parti Meclisi'ne mi seslenmektedir?

6-KKTC Meclisinden geçmediği için "hukuk-dışı" olan 2013-2015 protokolünün 4 Aralıkta imzalandığı nazarı dikkate alındığında mevcut protokol hazırlığımızı Ekim ayında yapsaydık acaba bu güne değin imzalanmış olur muydu ve bu "hikmet" dolu hesabı hükümette hangi kanat yapmıştır?

7- Bir başka ifade ile neden hükümet, Nisan 2015'te Türkiye tarafından suyla ilgili müzakere metnini 25-26 Aralık'da; yani 13. Maaş ödemesi yaklaşınca müzakere etmeyi akletmiştir?

8-Tıpkı su krizinde olduğu gibi, Mali Protokoldeki "gecikme" krizi de parti gurubu kararının Parti Meclisine sevki ile neticelendi. Hangi sonucun millete faideli olduğu hakkında "esas" nedir?

9-Maaş krizi bu denli ortada iken dünkü meclis oturumu neden sâkin ve pür-huzur geçmiştir ve bunun altında hangi eğilim yatmaktadır?

10-Başbakan maaşlarla ilgili "bir kaç güne de kalanı…" derken ve Maliye Bakanı da bunu teyiden sözler sarf ederken araya giren hafta sonunu da hesap ederek zımnen 'protokolü bir kaç güne imzalayacağız' vaadinde mi bulunmuştur?

11-Seçime gitmeyen siyaset, eğer parlamentoda yeni bir hükümet formülü üzerinde anlaşırsa bu girişim mali protokolde yeniden ve yeniden uygulanmayan maddeler kopyala-yapıştır usulü yazılsın diye mi işleyecektir?

12- Mali Protokoller ışığında yoksa CTP, –tıpkı Sibel Siber geçici hükümetinde olduğu gibi programı tasdik eden- Özkan Bey'i KIB-TEK için mi değiştirdi? Ya da hükümet şimdi yine KİB-TEK için mi değişecektir?

**

Hepsinin yanıtı da aynıdır ve hükümet kanadı rüzgarı ile gelmektedir.

O yanıt da üstat Pascal'dan gelsin.

"İnsanlar, başkalarının bulmuş olduğu nedenlere oranla kendi keşfettikleri nedenlerle daha çok ikna olur"…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.