TEPAV'dan "alıntı" moda madem!
Özellikle de son kertede altında imzam olan haberleri "yalanlaması", kendi kabinesindeki bakanları tarafından bilâhir 'yalanlanan' Başbakan Ömer Kalyoncu'nun bahsettiği, doğrusu Ekonomik Protokole ilişkin topu, Türkiye'ye değil TEPAV'a attığı rapordan metinler moda oldu
Ne imiş bu veriye dayalı politika analizi yapmak ve politika tasarım sürecine katkı sağlamak üzere bir grup işadamı, bürokrat ve akademisyen tarafından kurulan TEPAV?
**
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı
Ne olduğunu söyleyelim;
Hükümetimizin kendisinden bizzat rapor istediği -yani yapacağı çalışma için TC Yardım Heyeti'nin parasını tıkır tıkır ödediği- CTP Genel Başkanı, Ruhâni lider Mehmet Ali Talat'ın Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmeden önce Ankara'daki etkinliklerine de bizzat katıldığı için memnuniyet beyan ettiği; Makro-ekonomi, İnovasyon, Şehir ve Bölge çalışmaları yapan, AB Çalışmaları Merkezleri de olan; tam 21 ülkede proje yürütmüş bir kurum
Dedim ya TEPAV'ın Kıbrıs araştırmalarından alıntı yapmak ve bu "cımbızları" Türkiye ile imzası kalan ve karşılıklı tüm ilişkileri maalesef yerle bir eden CTP'nin 'diklendik' diyerek yaygarasını koparmak üzere iken 'akamete' uğraması ile "moda oldu" diye
Dikkat çekiyor ki TEPAV'ın "enerji" konularında yaptığı tespitleri nakleden yok.
Beğenilmediğinden olsa gerek.
Üstüne üstlük âdeta kronik bir diş ağrısı sızısı tadında "KIB-TEK bahislerini" ise ne garip ki anan dahi yok
O halde moda gereği o "alıntılardan" bir kısa cüzünü biz yapalım da belki "cımbızlı tedavüller" karşısında aramızda tefekkür etmek isteyenler bulunur.
**
TEPAV ne diyor son raporunda;
"__KKTC'deki durum çok farklı, sorunları da çok özgün değil. Zaman içinde evrimleşen bu verimsiz sistem, kendine özgü bir kurumsal yapı oluşturmuş. Sistemi değiştirmeye aday siyaset de maalesef bu kurumsal yapının bir parçasına dönüşmüş. Siyasiler topluma değil belli menfaat gruplarına karşı kendilerini daha fazla sorumlu hissediyorlar. Örneğin KIB
-TEK elektriğin KW saatini rahatlıkla 25-30 kuruş ucuza satabilecekken, hiçbir işlevi olmayan birçok kişi istihdam edip bunlara da örneği görülmemiş cömert ayni ve nakdi menfaatler
sağladığında siyasetçiler tüketicinin değil, KIB-TEK çalışanlarının yanında yer alıyorlar. Hatta iktidara geldiklerinde kendileri de KIB-TEK kadrolarını şişiriyorlar. Siyasi dengelerin bunu gerektirdiğini düşünüyorlar. Bunun gibi örnekler çoğaltılabilir. Kıbrıs'ta bu sistem herhangi bir ciddi ekonomik kriz olmadan yıllardır sürüp gidiyor. Ekonomik krizin olması pek de mümkün gözükmüyor. Kendi dinamikleriyle ayakta duran, dışa açık bir ekonomi yok ve Türkiye her zaman devreye girip sistemin bir şekilde sürmesini sağlıyor. Çıksa çıksa bugün olduğu gibi siyasi kriz çıkıyor. Bunun da vatandaş açısından çok fazla bir değeri yok gibi gözüküyor. Siyasi krizler gündelik hayatın bir parçası olmuş durumda ve düzen bir şekilde devam ediyor. O parti olmazsa diğeri rant mekanizmasını bir süreliğine kontrol ediyor hepsi bu. Vatandaş değişim söylemine kuşku ve ciddi bir ıskonto oranıyla yaklaşıyor_"
**
Evet;
Sonuç siyaset paramparça olmuş durumda.
Hatta bazı CTP PM üyelerinin ifade ettiği üzere "popo"lara göre bile bölündü
"TEPAV alıntılarına" göre bile bölündü.
Bekliyoruz toparlayacak bir gelişme var mıdır diye...
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.