CTP'de Protokole '2009 diklenişi' efsanesi

Yayın Tarihi: 25/04/16 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

"Doğruyu yalnızca doğruyu söyleyeceğime yemin ederim"

CTP'nin Mâli Protokole "diklenme efsanesi" literatürü altında 2008-2009'a ilişkin bir şehir efsanesi vardır…

İnandırıcılığı olsun diye içine "CTP sine-i millete, içeriğini anlatmadan gitti, anlatmaması siyaseten büyük bir hata idi " efsunu katılarak anlatılır…

Şu sıralar olduğu gibi konjonktüre göre de hatırlatılır.

Mezkûr şehir efsanesi 10 yıllıktır ve dönemin iki Başbakanı, Recep Tayyip Erdoğan ile Ferdi Sabit Soyer arasında 2006'nın Temmuz ayı sonunda imzalanan Türkiye ile KKTC arasında 2007-2009 Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü'ne ilişkindir…

**

İki başbakanın karşılıklı imzaladığı protokolün içinde "Program dönemi boyunca Cypruveks'in elinde kalan paketleme ve konsantre tesisleri özelleştirilecektir" diye yazar…

Ayrıca;

Elektrikle ilgili "strateji belgesinin" hazırlanacağı;Sokak Aydınlatma ücretinin KIB-TEK tarafından "yılda bir" tahsil edileceği;Narenciyede ve TÜK'te "destekleme alımlarının" yapıl-mayacağı; ETİ teşebbüsünün çalışanlarına uygun koşullarda devri; BRT'de mevcut personel sayısının gözden geçirileceği; Kamuda ek mesailerin bütçe imkânları çerçevesinde disipline edileceği;Sosyal Devlet gereği E-Devlette "tam otomasyon" olacağı;

Ve bir dizi "Sosyal Güvenlik Reformu", Yerel Yönetimler Reformu", "KİT Reformu" gibi CTP ideolojisinin bugün dahi tartışıp da kendi arasında "karar" kılamadığı şeyler, alt başlıklar altında vaadedilir de edilir…

Doğrusu Başbakan Soyer, 2007-09 yılları içerisinde Mali yardım ve kredi karşılığı "bunları yapacağım" der. Yani –hükümet dağılmadan evvel- 2016-18 programında müzakeresini yaptığı gibi…

Hatta câri bütçe açığını "mâli disiplin" çerçevesinde başta KKTC Merkez Bankası ile diğer bankalardan borçlan-ma-yarak her yıl kademeli olarak 2007'de 125 Milyon TL; 2008'de 100 Milyon TL ve 2009'da da 75 MilyonTL'ye indirileceği de açıkça belirtilir.

**

Ve Türkiye 2006'da -işte zaman içinde 'diklenme' hakkında bir 'şehir efsanesine' dönüşen- bu protokol kapsamında Kamu ve Mali sektörün yeniden yapılandırılması; Reel sektörün desteklenmesi ve Altyapı yatırımları ile teşvik kredileri için 3 yılda 1.875 Milyon TL (protokolde Bir Milyar Sekiz yüz yetmiş beş Milyon Yeni Türk Lirası yazar) aktarmayı vadeder…

Peki, ne olur?

2007'de 565 Milyon TL aktarılır…

2008'de ise 750 Milyon.

Yani iktidardaki CTP, 'diklendik' demeden evvel iki yılda 1.875 Milyon TL'nin 1.315 Milyon TL'sini kullanır.

Protokolün vaadi gereği geriye çekmek için kala kala 535 Milyon TL kalmıştır…

Ne var ki 2009'da 930 Milyon TL alınır. (Nisan sonrası gelen UBP, kasa boş olduğu için Türkiye ile EK Protokol yaparak 500 Milyon TL almak durumunda kalır).

Yani yekûnda protokole göre ortalama 500 Milyon TL'lik "fazladan" bir aşım vardır.

Mali Protokolün bitmesine bir yıl kala CTP, "Şubat" ayında seçim kararı alır ki iktidarda kalması durumunda -Protokolle gelen paranın içini boşalttığı için- maaşları ödeyemeyeceğinin farkındadır.

Böylece Nisan'da "softa şaşırtması" ile seçime gidilmiş olunur.

Yani o döneme ilişkin UBP'nin yaptığı "enkâz edebiyatının" reel bir karşılığı olduğu açıktır. Yeni program da zaten Kasım 2009'da imzalanır.

**

İşte CTP'nin 2009 "dikleniş" efsanesinin aslı budur. Yani ortada "diklenme" değil, "iflas" vardır.

Ne var ki o döneme ilişkin bu "şehir efsanesini" bugün hala "sine-i millet" tadında anlatanlar bulunur. Bunlar ne o günkü protokol içeriğini görmüşlerdir ne de hesap-kitap bilirler. Birileri "öyle anlatıyor" diye öyle kabul ederler.

**

"Göç Yasası" denen yasayı giderayak -erken seçime gidilincekadük kalsa da-meclise "onurlu bir şekilde" sevk edenin CTP olduğu malumdur. Öte yandan 2001-2010 yılları arasında imzalanantüm programlarda Türkiye'nin üç yıl için ayırdığı para da bize bir türlü yetememiştir.

2005 sonrası CTP'nin 'bize karışmayın' politikası sonucu da sembolik olarak KTHY gitmiştir…

Demek ki"efsane" çoktur…

İşte üzerinden çok geçmemesine rağmen siyaseten bir "efsane" olarak anlatılan 2009 "diklenişi"ne dair hakikatler bunlardır.

2007-09 Protokolünü 2006'da imzalayan CTP, 2016-18 için müzakere taslağını –Su diye diye- Türkiye'ye ancak Şubat'ta gönderebilmiştir. Sonra da maaş krizi… Bu da "Talat farkı" olsa gerektir.

Meraklısına hem hatırlatma hem de ibret!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.