"İkinci Yeni" Erhürman'la "Göğe Bakmak"

Hayırlı olsun…

CTP'de Genel Sekreter Tufan Erhürman, beklendiği gibi Genel Başkanlığa adaylığını açıkladı.

Esasen bu durum şaşırtıcıdır.

Zira Erhürman, hiç kuşkum yok ki siyasetten mizacı gereği "tiksinen" biridir.

Talat'ın Cumhurbaşkanlığı döneminde "ricası" ile ülkeye dönmüş ve geçen yıllar içinde de en az "kırk kez" buna pişman olmuştur. Zaten parti içi (PM seçimlerinde yer almayışı dahil) omuz omuza verilen bir mücadeleden de gelmemiştir.

Siyaset terminolojisi içinde "teşkilatçı" değildir.

Bir "hukukçu" olarak da abartıldığı, metin tabanlı "el attığı" her şeyin "döndüğünü" dillendirenler de vardır.

Milletvekilliği seçiminde "ikna edilerek" biraz da zorla "aday" olmuş, ilk bir yıl içinde de çok kez git-geller yaşamıştır.

Siyasette Genel Başkanlık kategorisinde temel motivasyonlarından birinin kendisi gibi "DAÜ câmiasından" Kudret Özersay olduğunu dile getirenler yanılıyor olabilir.

Şahsen Erhürman'ın hiçbir zaman siyaset yapmak isteyeceğine kâni olmadım.

Aslında bunun ilk esaslı sinyalini, "Anayasa Referandumundaki" hüsrânı, –bir siyasetçiden beklenmeyecek surette kişiselleştirip- âdeta "bir edebiyatçı" gibi melankoliye vuruşu ile almıştık.

Referandum savruluşu sürecinde, 15 Mart 2014'te Erhürman nitekim milletvekilliğinden istifa edebileceğini, duyduğu eleştiriler karşısında vekâletini sorgulama ihtiyacı hissettiğini ifade etmişti.

Kıbrıs Türk siyasetinde her halükarda Erhürman hoca, "Beni biraz tanıyan herkes, aktif siyasete bu işi çok sevdiğim ya da bu alanda kalıcı olmak istediğim için girmediğimi bilir" sözleriyle hatırlanacaktır.

**

Mizacına uygun bir surette Erhürman'ın Tüzük kurultayında CTP'ye biçtiği "yeni" misyonu, "Romantik Şair" Turgut Uyar'ın "Göğe Bakma Durağı" adlı şiiri ile tasviri, partide yeni döneme ilişkin esas sinyali verdiği kanaatindeyim.

Şiirde "hayal gücüne" ve fazlasıyla "duyguya ağırlık veren" ve ekseriyâ "Hece Ölçüsüyle" yazan şair Uyar, Yeni Türk Edebiyatı literatüründe "İkinci Yeni Akımın" öncüleri arasında yer alan bir isimdir…

Erhürman'ın bu anlamda kurultayda seçtiği şair de okuduğu şiir de tesadüf değildir.

Sayın Erhürman kurultayda bu şiirle partilileri "yere değil, göğe bakmaya" davet etmiştir.

Ancak yer "gerçekleri", gök "hayalleri" ifade eder.

Ciddiye alanlar için CTP'nin zaten "göğe bakmak" nedeniyle bu halde olduğu kanaatindeyim. (Fikir Kulübü)

Dileriz Erhürman, referans aldığı Türk şiirinde "İkinci Yeni"lerin "hayal kırıklılarını" betimlediği gibi yapmaz!

Yeni bir "söyleyiş bulma" amacıyla onlar gibi "değişik imge"; "çağrışım" ve "soyutlamalarla" duyguda boğulmaz.

Ve son olarak dileriz Erhürman, üzerine yapışan ve kazınması da şimdilik zor görünen "Talat'ın veliahtı" sıfatı ile temsil etmediği bir kesimi "temsil etme iddiası" ile bir "zull" içinde kalmaz ve CTP'nin ihtiyacı olan "toplumun önünü açma" misyonunu üstlenir.

İsmet Özel, "İkinci Yeni"ler için "İnsan hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır…" der.

Erhürman sanırız bu anlamda "ibret dolu" Özeli' de sever.

Yolun açık olsun hoca…