'Diplomalı' Loca, Su nedeniyle bölünüyor

Yayın Tarihi: 13/06/16 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Türk siyasi tarihine geçmiş anormal hikâyelerden biri de merhum Süleyman Demirel'in masonluğu hakkındaki "belgeli" tartışmadır. 60'ların ortasında önce Adalet Partisi genel başkanlığı, ardından başbakanlığı gündeme gelince, şairliği "pek kötü" olsa da dönemin "kıymetli mütefekkiri" Necip Fazıl Kısakürek, Demirel için "O bir masondur ve ruh kökümüze yabancı bir insandır!" der.

Tartışma büyüyünce dönemin Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası, Demirel'in mason olmadığına dair bir belge yazar ve spekülasyonların önü alınmak istenir.

Necip Fazıl, verilen belge için Demirel için gıyâbında "Mason olmadığınıza dair Mason Kulübü'nden belge almanız, iffetli bir kadının randevu evinden, orayla münasebeti olmadığına dair vesika almasından farksızdır ve masonlukla münasebetiniz olmadığına değil, aksine'tam ve kurmayca' bir alakanız bulunduğuna delildir" yorumunu yapar…

Demirel'e 'mason değildir' belgesini veren locanın büyük üstadı Enver Necdet Egeran'ın bilahir yakınlarına " Evet doğru, belgeyi verdim… Bir kardeşimizin önünü açmak istedim. İkbali için buna ihtiyacı vardı" itirafını yapacaktır.

Dışardaki tartışma bitmiştir ama bu defa masonluk dünyası kaynamaya başlar. Restleşmeler yaşanır. Sonunda Büyük Loca ikiye bölünür… Muhalifler ayrılıp, kendi localarını kurarlar.

**

Başkent Lefkoşa'da Belediye, Türkiye'den gelen su hakkında bin-bir entrikalı "red oylaması" sonrası on gün içinde "yeni önerge" ile Belediye Meclisinde yeni bir oylama yapacak. Öyle olup olmayacağını göreceğiz ama CTP'de Genel Başkanlık, "yeni oylamada da tavrımız değişmez" yaklaşımı sergiliyor.

LTB Başkanı Harmancı ise gerekirse bu kez oyunu kullanacağını ifade ediyor.

Ancak suya ilişkin ret oylaması sonrası "vatandaş nabzından" gâfil bir surette TDP'nin "Başkan Harmancı'ya rağmen" ya da "Başkan Harmancı ile birlikte" açıkça 'bölünerek';

CTP'nin ise –diğer kendi belediyelerindeki tavrının aksine- ve LTB'deki bazı Belediye Meclisi üyelerinin yine aksi yönde kanaatlerine rağmen dikkat çeken "blok retti" sonrası kamuoyuna verilmek istenen izâhat, işte biraz da bu "Demirel'in masonluk belgesi hikâyesinin" özüne benziyor...

Özellikle de CTP'nin "kırmızı logolu antetli kağıdı ile yaptığı "Suya değil, fiyata ret çektik" açıklaması, tam da bu bahsini özetlediğimiz masonluk belgesi misali…

Halk nezdinde de izahatın kendisi (belgesi), aksine ret argümanını pekiştiriyor.

**

Genel Başkanlığı Sayın Erhürman'a "gönüllü" devri öncesi şu günlerde Talat, benim de aralarında bulunduğum bir gurup gazeteci ile parti merkezinde buluşarak, 2.30'luk fiyata biçilen enerji maliyeti eğer söylenildiği ve yazıldığı gibi 1,5 ise 1977 model ODTÜ Elektrik Mühendisliği "diplomamı yırtar atarım" diyor…

Sayın Talat ve CTP, yanlışlarla dolu olduğu kırk kez ispat olunan (ve Talat söz konusu çalışma bana mahsus yapıldı dese de yeni hükümet döneminde Bakan Çavuşoğlu için hazırlanmış olan ve2.30'u müzakere etmek için Mimar-Mühendis Odası ekibinin de içinde bulunduğu gurupla İstanbul'a giderek ortaya konalı nice olan) çalışmasına göre 1 KHW elektriğin maliyetinin "40 kuruş" olduğuna dair tek bir fatura bulabilir mi?

Soru budur!

Eğer her hangi biri bulabilirse şu "genç gazetecilik yaşımda" bu meslekten vazgeçmeye de ben hazırım...!

İnanmayan için mühendis olmaya gerek yok. Her birimiz evlerimizdeki faturayı, Elektrik tüketim hanesi "Khw"a bölmeye muktediriz.

Ayrıca "Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, CTP için neden böyle bir çalışma yaptı?",

"Hatta niçin hükumete değil de CTP'ye yaptı ve çalışma için para aldı mı?"

"Çalışma geçiş dönemini düzenleyen 22. Madde ile uyumlu mu?"

"Oda Başkanı Ahmet Hüdaoglu da Bakan Çavuşoğlu ile İstanbul'da birlikte değil miydi?" gibi sorularda bu çalışmaya ilişkin diğer "muteber" sorulardır.

**

Aralık 2015'te CTP, suyu hükümette olduğu dönemde Parti Meclisi'ne götürüp ret ile bunu medyaya (bizzat ve sadece bana) servis ettiği gün, Ukrayna asıllı ünlü Rus yazar Gogol'ün ünlü eseri Palto'sundaki "meczup" gibi ilk düğmesini yanlış ilikledi…

Gerisi de bugün olduğu gibi "LTB'de fiyatı ret" sonrası "asılsız tablo ve çalışmaları" pazarlama çalışması ile devam ediyor.

CTP'nin –anlaşıldığı üzere- Suyu ancak "bedava"şartı ile ve kalan yatırımlarında "DSİ tarafından yapılması" halinde kabul etmesi konusundaki tutumu, doğrusu "şükrancıların" bileCTP'den "insaflı" olduğunu ortaya koyuyor.

**

Dediğimiz gibi CTP'nin izâhatı, Demirel'in "mason değilim" belgesi hikâyesine benziyor.

"Yaldızlı" belediyelerdeki "partili başkanları" ile yine diğer bazı belediyelerdeki CTP'li Belediye Meclis üyeleri üzerinden "tabana" da yayılan âdeta genel merkez karşıtı "anti-ret" cephesi genişliyor.

Yani Demirel'e belge vermesi nedeniyle Loca'yı bölen ünlü Başkan Egeran misali Talat da "ruhani lider" sıfatıyla -su konusundaki tavrındaki ısrarı ile- özelde CTP'li belediyeleri, genelde ise tabanı bölüyor.

CTP yönetimi ne yapsa kimseyi hem "suya karşı olmadığına" ikna edemiyor hem de "bölünmüşlük görüntüsü" vermekten kurtulamıyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.