Kıbrıs'ta "Bastır Amerika" sahnesi

Yayın Tarihi: 01/09/16 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Kıbrıs Sorununda hiç bitmeyen kritik viraj, telaffuzuna değer bir noktada… Fakat olası referanduma fener yakan ışık, doğrudan BM gözetimindeki masaya ilişkin mutabakatlara tam olarak yaslanmıyor.

Motivasyon Eylül ayı ortasında başlayacak BM Genel Kurulu vesilesi ile ay sonu Genel Sekreteri Ban ile New York'ta öncelikle bir 3'lü zirve yapabilmek… Ardından da garantör güçlerin de katılacağı, Güvenlik-Garantiler başlığının bağlanmasının hedeflendiği 5'li Zirveye çıkabilmek…

Olası zirveler öncesi devam eden yoğunlaştırılmış müzakerelerin 2'inci turu -tutanak problemleri- eşliğinde devam ediyor ve bitişi ile 14 Eylül'de liderlerin başta ünlü dört başlık olan Yönetim-Güç Paylaşımı, Ekonomi, AB ve Mülkiyet konularında süren aksaklıkları gidermesi umuluyor…

Son tahlilde liderlerin çözmesi beklenen kronik Toprak başlığı ise hem -Al-Ver'in bir bahsi olarak- hem de sürece zarar vermemesi dileği ile kamuoyunda tartışılması şimdilik erteleniyor.

Mülkiyette Tazmine ilişkin ise ortaya çıkan "büyük tutarın ne surette ödeneceği problemi" bir argüman hatta üst düzey ABD'li diplomatların lisanında bir "mâzeret" olarak Dünya Bankası'nın Ada'daki çalışmasına yansıyor.

Buna bağlı olarak da BM, konuya ilişkin bir anket yaparak Rumların "milliyetçiliğini" kabartmaktan endişe duyuyor ve bunun yerine Türk tarafına "yeni bir kurgu"dan bahisle 'kalma hakkı' ve 'özgürlükler' konularında atılan adımların öne çıkarılarak "toprak ayarlamasına pek de ihtiyaç duyulmayacağı" yönünde konuşulmasını salık veriyor.

Güney'de 'şeytanlaştırılmış' olması nedeniyle BM'ye göre adı yanlış konan "daimi derogasyon" ile aslen müstakbele tekâbül eden "Birincil Hukuk" aksaklığı da yerli yerinde duruyor.

Öte yandan BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Norveç'li Eide de 'Garantiler' ifadesi yerine "başka bir kelime üretme tavsiyesi" zamanlamasında da gecikmişe benziyor. Ve maalesef Kuzey, çözümün ilk gününe dair hazır olması gereken adımları listelemiş olsa da gereğini ne denli gerçekleştirdiği bilinmiyor.

Yani içte mevcut 'ortak yazımlara' ilişkin bile 'yeni öneriler' gelirken ve bu durum süren yoğunlaştırılmış müzakerelerin ikinci turuna da yansırken nasıl "yeni ortak yazımlar elde edilecek" sorunu bekâsını koruyor.

**

Özetle; Kıbrıs Sorununda hiç bitmeyen kritik virajın telaffuzuna değer bir noktada olması Kıbrıs'ta bastıran "Amerikan Vitrin"den kaynaklanıyor ve bu durumun fiilen Eylül BM Zirvesine yansıması bekleniyor.

Taraflar, vedası yaklaşan Obama yönetiminin Kıbrıs'a dair ne yapacaksa "şimdi yapacaktır" anlayışında olduğunu düşünüyor.

Bunu Transatlantik darbe girişimini atlatan ve Gülen'nin iadesini hukuka boğarak 'siyasi inisiyatif' almaktan kaçınıldığı belli olan Türkiye de görüyor.

Bu durum; Şubat 2014 Ortak Metnin katalizörlerinin başında gelen ABD'nin Avrupa-Avrasya İşlerinden sorumlu "karmaşa mimarı" Nuland'ın Türkiye Dışişlerinin eski müsteşarı Sinirlioğlu ile görüşememesi nedeniyle bir süre önce Cumhurbaşkanı Akıncı'ya aktardığı endişesine de yansıyor.

En büyük kaygıyı 'yıldızlar ve dizilim' metaforu üreten BM Kıbrıs Özel Danışmanı Eide yaşıyor…

Çünkü Nuland'ın Kıbrıs'a etkisinin Eylül ayında biteceğini biliyor.

Öte yandan -âdeta "Türk dostu" eleştirilerini doğrularcasına- açıkça "olası başarısızlık önceki liderlerin başarısızlığına benzemez. Başarısızlıktan öte bir sonuca neden olur" ifadelerini kullanıyor.

İşte tam da bu nedenle 3'lü Zirveden kaçamayacağını anlayan –ama daha önce 5 tane 3'lü görüşme yapılmasına rağmen 5'liye çıkmak zorunda olmadığını bilen- Rum tarafının güttüğü politika ve hesap en azından şeklen aksaklıkların hallini Ekim'e sarkıtmak olarak şekilleniyor…

Daha iyi ötsün diye gözleri oyulan kör saka kuşu misali şakımak icab ederse: Herkes, evet herkes Obama yönetimini âdeta "atlatmak" için konuşmadan anlaşmış gibi bir hava ve mikro operasyon peşinde…

Sonuç alabilirler. Çünkü Amerika da bunun farkında ve de râzı.

Bu noktada akla ünlü "Topal Ördek" (lame duck) kavramı geliyor. Yani yeni dönemde seçilmemiş, seçilmişlik dönemi sona yaklaşmış fakat kısa bir süre daha çalışan etkili senato/kongre üyeleri dolanıyor Kıbrıs Sorununun etrafında…

Borçlarını ödemeyen borsa simsarlarına benziyorlar.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.