ENOSİS selâsına Hoca aranıyor

Endişeyle beklenen oldu.Müzakere masasında ipler koptu...

Bir toz ki dinmiyor. Kıyamet…

Sebep ne imiş?

Çemberin içinden, yani Sarayönü'nden görünen liberal Anastasiadis'in de tıpkı komünist Hristofyas gibi göstere göstere son dakika Helenizm'e biât etmesidir.

Bunun neticesi olarak da –Talat'ın Denktaşlaşması gibi- Akıncı'nın Talat-laşması…

Yani tespih tanesi gibi türlü türlü Denktaş-laşmalar…

**

Önce New York'ta.

Ardından22 Kasım'dan sonra…

Olmadı 1 Aralık'tan…

Cenevre'den ahir en geç Ocak'ta derken eski müflis Bakan Volkan Bozkır'ın bir başka Mart'ına dayandık.

Tosladığımız yeni "ENOSİS plebisiti kutlamaları" duvarına göre masa neredeyse Ada'da dahi kurulamayacak duruma geldi.

Tüm bunlar sadece içerikte değil, modalitede de pozisyon aşınmaları…

Şimdi herkes değil müzakereden,'dialog yolunun açılmasından' söz ederek bize diplomasi oynuyor.

Normal AB ülkelerinde yasaklanması, kapatılması gereken ELAM'ın birkaç kendi gibi ortak vekille ettiği bir tür sahne süreci tetikleyen.

Üstelik sahte!

O sahne de kartların uluslararası dağılımı ile ilgili.

Statükodan yana tüm uluslararası aktörler ardı ardına zirvelerle ellerinden geleni yaptılar.

Yunanistan'ı da o kadrajda vitrine yerleştirdiler.

Rol dağılımı bu.

Bizimle her zaman olduğu gibi dalga geçtiler.

Şimdi sıra yerel aktörlerde.

Çünkü Ada'nın iki kesimindeki toplumlarda tıpkı görüşmeci liderleri gibi rahat uyumalı.

Local alanda da vitrin,uluslararası zirvelerle "uyumlu olsun" dendi.

ENOSİS kutlaması bu tasarımdan çıktı.

Bu kadar basit.

Yeni zirve istemeyen Anastasiadis ELAM kararını bizzat destekledi.

Ola ki rüştünü ispat için organize etti.

Mimar ELAM, değil kendisidir.

**

Resmin bütünü içinde kriz, gerekirse aşılır…

Rum liderin şimdilerde ifade ettiği 'Meclis kararı yanlıştır' balansı bundan…

Hatta bu klişe 'yerel' manevralar bir sonraki aşamada Anastasiadis'i "yeniden seçtirme konseptine" bile evrilebilir…

Sicili sinsi Özel Danışman Eide'nin her şeyi 'yarım' anlatması da bundan.

"Momentumlu statükoyu" koruma adına Eide, sırf Anastasiadis kendisini görsün diye neredeyse Cumhurbaşkanına "yalan söylüyor" diyecek oldu.

Bununla da kalmadı.

Siyasi aktör gibi "çözümcüleri" karşıtlara karşı "mücadeleye" çağırdı.

Öyle yüzsüz ki, Kuzeyde bunu yaparken Güney'de ise bunun "normal olduğunu" söylemekten çekinmedi.

Özel danışman işte tam da şimdi "sorunun parçası" oldu ..!

**

ADB seçimleri sırasında savrulan e-postalarında ortaya çıktığı gibi dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un tavsiyesi ile NAVTEX krizinde masadan kalkan Anastasidis, şimdi de rolü Zirvelerde ortaya çıkan Yunanistan vitrini ile uyumlu üzerine düşeni yapıyor…

'Seçimden sonra söz, billahi çözüm' diye kıvrananlara gün muhakkak doğacaktır.

**

Özetle Rumlar yanlış yapıyor.

Akıncı'dan iyisini bulamazlar.

Kendileri bilir...