Peki ya Türkiye garantörlükten vazgeçerse?

Yayın Tarihi: 03/08/15 07:59
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu'nun yaptığı ilk ve tek basın toplantısında sarf ettiği 'garantiler tabu değildir' lafı o günden beri milli duyguları kabarık siyasilerimizin en geçerli akçesi olmuş; bu laf üzerinden cumhurbaşkanı 'dövülmeye' çalışılmıştır.

Yine söz konusu çevrelerin 'unutturmak' istediği bir başka durum ise garantilerin müzakere sürecinde tartışılan 6 ana başlıktan sadece birisi olduğu, 'tümü olmadığı' gerçeğidir.

Bu çevrelerin bir diğer favori başlığı da mülkiyettir.

Oradan da adada yaşamakta olan Türkiye kökenli topluma 'sizi malınızdan mülkünüzden atıp yük gemilerinde evlerinize gönderecekler' şeklinde propaganda yapıp korkutmakta, çözüm karşıtlığına zorlamaktadırlar.

Neyse, biz başta yazdığımız konuya dönecek olursak, o çevreler hala daha 'garantiler tabu değildir' açıklamasına mal bulmuş mağribi gibi sarılmaya devam etmektedirler.

Eleştiriler 'garantörlük bizim olmazsa olmazımızdır, vaz geçilmezdir, Akıncı bizi sattı, Rumlar bizi yutacak' jargonu içerisinde devam etmektedir.

Söz konusu garantörün, yani Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturmakta olan Mevlut Çavuşoğlu'nun konuyla ilgili açıklamaları bu tartışma sürecinde nedense es geçilmektedir.

26 Mayıs 2015 günü adamıza bir ziyarette bulunan dışişleri bakanı, Cumhurbaşkanı Akıncı ile ortak bir basın toplantısı da düzenlemiş ve garantilerle ilgili açıklamalar yapmıştır.

O günkü resmi devlet ajansı TAK bülteninde bu kısım aynen şöyledir;

"Çavuşoğlu garantilerle ilgili bir soruya verdiği yanıtta ise müzakere sürecinde spekülatif haber ve söylemlerden kaçınmak gerektiğini, garantiler konusunun ortaya çıkacak yol haritasından sonra 5'li toplantıda ele alınacağını, bugünden konuşmanın yararsız olduğunu ifade etti." (26 Mayıs 2015, TAK)

Sayın Çavuşoğlu çok açık ve net bir biçimde, garantiler konusunun 'garantörlerin' yani Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin, taraflarla birlikte (5'li toplantı) liderlerin sürdürdüğü görüşmelerden ortaya çıkacak olan 'yol haritası' sonrası tartışılacağını ve karara bağlanacağını söylemektedir.

Ayrıca, dışişleri bakanı bu konudaki hassasiyete istinaden de 'spekülatif haber ve söylemlerden kaçınmak gerektiğine' de vurgu yapmaktadır.

Hal böyle iken, garantör devlet Türkiye resmi ağızdan 'bu bizim işimiz, bir karar vereceğiz' şeklinde tavır içindeyken, devam etmekte olan 'garanti' tartışmasının amacı, olmayan bir şey üzerinden müzakere sürecine zarar vermekten başka bir amaç gütmemektedir.

Madem olmayan şeyler üzerinden konuşuyoruz, diyelim ki, taraflar arasında devam eden süreç bir yol haritasına bağlandı ve o gün, yani 5'li toplantı günü geldi çattı…

Türkiye çıkıp da 'garanti anlaşması gereksizdir' diye görüş beyan ederse, bunu başka angajman kuralları çerçevesinde değerlendirmeye karar verirse, bu 'garantiler olmazsa olmazımızdır' diyen kesimin hali ne olacaktır?

'Anavatan' Türkiye'ye karşı çıkıp 'hayır biz ille de garanti isteriz' mi diyeceklerdir?

Garantör artık garantör olmak istemezse ne olacaktır?

Üstüne üstlük, söz konusu çevrelerin ısrarla 'Rum-Yunan ikilisi' diye adlandırdıkları ikilinin büyük tarafı olan Yunanistan'ın 'ben artık garantör olmak istemiyorum' söylemlerini sık sık dillendirdiği şu son günlerde, bu arkadaşlar ısrarla, adaya kanlı 15 Temmuz darbesini bahşeden Yunanistan'ı garantör mü isteyeceklerdir?

Yunanistan'ın garantör olmak istemediği durumda, Türkiye 'mütekabiliyet' çerçevesinde kimi kendine muhatap alacaktır?

Bu soruların cevapları gridir, bulanıktır.

Kaldı ki bu konunun artık tabu olmaktan çıkmaya başladığı çok açıktır.

Ancak sevgili dostlar, Kıbrıs sorununun kendisi olduğu gibi 'tabudur'.

Rumların içte birbirini yediği 'dönüşümlü başkanlık' güneyde tabudur…

Her iki tarafın hem içte hem dışta birbirlerini yedikleri 'mülkiyet' de tabudur…

Tabu çok, saymakla bitmez…

Önemli olan iki tarafın tabularını yıkıp, karşılıklı 'kazan-kazan' durumuna gelmesidir.

Yoksa görüşmenin ne anlamı var?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.