DPÖ... Bir ikiz yatak fantezisi...

Yayın Tarihi: 07/08/15 10:41
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Kişi başına Gayrı Safi Milli Hasılamız (GSHM), 2013 yılına göre geçen yıl, yani 2014'te, 15302 dolardan 15109 dolara düşmüş.

Biz 2015 yılındayız ama Devlet Planlama Örgütümüz (DPÖ) dizel makine ile çalıştığından geriden gelir, onun için bu seneki durumumuz gelecek sene belli olacak.

Memlekette kaç kişi yaşadığı konusunda spekülatif rakamlar ortada dolaşırken bu istatistikler nasıl yapılır, buna bilim adamları cevap versin diye düşünüyorum öte yandan.

Espri olsun diye ateyizleri de göreve çağırsam yedir.

Her ay 'eksi' olarak açıklanan hayat pahalılığı konusunun bu ülke halkı ile direk olarak dalga geçmek olduğu gerçeğini daha evvel çok yazıp çizdim.

İçim rahat yani.

Yanlış anlaşılmasın, DPÖ'de çalışanlara lafım yoktur.

Onlara ne bilgi geliyorsa onlar da beşeri bilimler çerçevesinde hesaplamalarını yapıp bir şekil istatistik yapıyorlar, sunuyorlar.

Hayır, durup da insanların emeği ile dalga geçecek de değilim, etik olmaz.

Ancak bir zahmet, Türk Lirasının yılbaşından beri %40 değer kaybettiği ülkemizde, hazır bu sıcaklardan da muzdaripken, bu hayat pahalılığı en azından eksi olarak açıklanmazsa iyi olur diye düşünüyorum.

Yani en azından sıfır yapın şunu yahu, kimsecikler fark etmez…

Batsi gidelim işte…

Zira her ayın sonunun zor getiren ülke insanım bu türden istatistik haberlerini görünce boşu boşuna ağzını bozar, sizin de zamansız zamansız kulaklarınız çınlar.

İnsanımız 'Dalga Planlama Örgütü' diye dalga geçer oldu, haberiniz olsun.

Kabak fiyatları düşer, karpuz fiyatları düşer de memleket ucuzlar mı zannedersiniz siz acaba?

Bütün ev, araba, kira taksitlerinin ve diğer çoğu borçların döviz üzerinden işlem gördüğü ülkemizde eksi hayat pahalılığı açıklamak ne ekonomik, ne mantık ne de istatistik kaldırır.

Hele de denetim denen şeyin hiç olmadığı; memlekete giren çıkan insanın yanı sıra, giren çıkan malın da belli olmadığı, kaçakçılığın çığ gibi büyüdüğü bir ortamda bu hesaplar nasıl yapılır, yaptırılır benim hiç aklımın alamayacağı bir şeydir.

Anlayan varsa açıklasın zaten de ben de susayım.

Yıllardır gerek sosyal medya üzerinden gerekse de çalıştığım gazeteler üzerinde DPÖ'ye bir sürü laf attım, eleştirilerde bulundum.

İddia ederim ki bu memlekette benim hatırladığım tek indirim içki ve ilaç fiyatlarında olmuştur, başka da bilmem.

Bir zaman ayda yılda bir aldığımız yabancı içkileri şimdi nispeten daha kolay alıyoruz mesela.

Berikat versin, ilaç fiyatları eskiye nazaran çok daha insancıl duruma gelmiştir, ucuzlamıştır.

Ancak diğer tüketim maddeleri?

Benzinin 1.50 olduğu zamanlar çok da uzakta değildir.

Araba ruhsatlarının harçları, ehliyet fiyatları, ev kiraları ve daha birçok gerekli gider geçtiğimiz yıllara göre astronomik şekilde artmıştır.

Eee?

Hala daha kabak fiyatı ucuzladı, patlıcan fiyatı düştü deyip hayat pahalılığını nasıl eksi olarak açıklıyorsunuz bir anlatın?

Mesela geçen Temmuz ayında en yüksek düşüş patlıcan, bamya ve kavunda gerçekleşmiş.

En yüksek artış gösteren şeyler ne peki?

Limon, uçak ücreti (Ercan – Antalya) ve hazır yatak (çift kişilik)…

Limonu hade anladık, mevsimi değil…

Antalya'da turizm patladı, uçaklar dolu, onu da anladık.

Peki ikiz yatak?

Bu nedir şimdi?

Evlilikler arttı diye mi ikiz yatak fiyatları arttı?

Geçen ay akaryakıt düştü mesela, oradan girseniz mevzuya anlarım da ikiz yatak olmamış…

Saldıray Abi vardı, hatırlarsınız.

Bir Demet Tiyatro adlı efsane komedi dizisinin efsane karakterlerinden birisi…

O da iki de bir de 'ikiz yatak' fantezisi kurardı…

Neyse, daha fazla devam edip başımı YYK ile belaya sokmayım en iyisi…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.