Barış suyu olsun...

Yayın Tarihi: 08/08/15 09:29
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Geldiydi, gelecekti, fırtınaydı, dalgaydı derken en sonunda Türkiye'den Kıbrıs'a su getirme amacı taşıyan boru projesi dün nihayetine erdi ve son boru Güzelyalı sahilinin 5 kilometre açığında törenle bağlandı.

Bendeniz de dün bu töreni izlemek için olay yerindeydim.

Normalde denizin içine bu kadar açılmak bana hiç uygun bir şey değil ama görev görevdir işte.

İlk başta bindiğimiz römork bizi sallaya sallaya açıktaki boru çalışması yapan gemilere götürürken ben hafiften bulanan midemle meşguldüm.

Dalgalar da cabası.

Neyse, en sonunda Akdeniz'in muhteşem mavi rengi içerisinde süren çalışmaların yapıldığı yere vardığımızda ben utanmasam sabah yediğim sandviçi denize çıkaracaktım ama direndim.

Norveç Bandralı dev geminin yanına vardık ve üzerine çıktık, sonra da geminin kaptan köşküne tırmanmaya başladık.

Geminin mürettebatı zebellah gibi Norveçliler ile boruları döşeyen Malezyalılardan oluşmuş.

Lakin bu Norveçliler gerçekten Viking gibi adamlar.

Boylar 2 metre, dövmeler filan…

Malezyalılar ise resmen bir çete gibi kaptan köşkünün altında kurulmuşlar.

Çoğunun kafasında bandana, gözlerde gözlükler…

Sanırsın ki Los Angeles'a geldin.

Tabii Türklerde var.

Neyse, en sonunda dilim ağzımdan bir karış dışarda kaptan köşküne ulaştığımda dondurucu bir soğukla karşılaştım ve zannımca bu hayatımın kurtulduğu andı.

Bizden önce helikopter ile gemiye gelen Türkiye Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile bizim Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanı Önder Sennaroğlu beraberce basına brifing verdiler.

Daha doğrusu Bakan Eroğlu konuştu, gerisi dinledi.

Bakan Eroğlu orada aylardır devam eden tartışma konusuna nokta da koyarak "bizim işimiz Geçitköy Barajında biter. Ondan sonra suyun ne olacağına KKTC'nin ilgili bakanlığı karar verecek" dedi.

Sonra bir soru üzerine suyun iki taraf anlaşırsa Rumlara da verilmesini ve bunun bir 'barış suyu' olmasını dilediğini de söyledi.

Brifingden sonra hep beraber geminin güvertesine çıktık ve son birleştirilen borunun batırılmasını izledik.

Bir ara bakan ve heyeti üzerimizde uçan insansız hava aracı (drone)'a el sallayınca aklıma 'acaba Erdoğan bizi mi izliyor?' diye içime şüphe düşmedi değil ama neyse…

Yani sizin anlayacağınız, dün sabah itibarıyla önümüzdeki 50 yıl boyunca Türkiye'den Kıbrıs Adasına, senede 75 milyon metreküp su getirecek olan projenin deniz ayağı resmen bitti.

Mühendis arkadaşlardan aldığımız bilgilere göre, bundan sonraki 10 gün boyunca boruların içindeki deniz suyu dışarı bombalanacak.

"Peki ne zaman su gelir tören yapılır be gardaş?" diye soru sorduğum bir mühendis arkadaş, "valla abi daha çok tören olur burada ancak 10 gün sonra baraja su akmaya başlar. Onun için de bir tören olur. Sonra bağlamayı yapacağız, herhalde bir tören de ona olur. Ha bir de resmi açılış töreni var, onu da sayarsak daha çok tören yaparız ama su tamam."

Geminin güvertesinden pır pır esen bir yerden yeni bağlanan ve batırılmaya başlayan boruya bakıyorum.

İnsanoğlu nelere kadir diye insan düşünmeden edemiyor.

Beğenirsiniz beğenmezsiniz ancak su sudur.

Yani kim suya burun kıvırabilir ki?

"Her yazının sonu da Kıbrıs'ta çözüme bağlanır mı be arkadaş?" diyeceksiniz ama bence bu son borunun da döşenmesiyle Kıbrıs sorunu artık sona ermiştir be arkadaşlar.

Bu su bizim kara kaşımız kara gözümüz için gelmemiştir.

Türkiye böyle bir projeye girdiyse, çoktan bitmiş olan bazı meseleler sebebiyle girmiştir.

Elbette ki bu projeden Türkiye'nin beklediği çıkarlar vardır ama bizim en çok ilgilendiğimiz şey, suyun gelmesinin yanında, beraberinde ne getireceğidir.

Benim temennim barış getirmesi, barış suyu olmasıdır.

Umarım yanılmam.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.