Mülkiyette kopan fırtınalar...

Yayın Tarihi: 10/08/15 08:03
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Kıbrıs müzakerelerinde iki lider arasında birkaç hafta önce varılan bir dizi mülkiyet mutabakatı, kuzeyde fırtınalar kopardığı kadar güneyde de koparmaya devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Akıncı söz konusu taşınmazlarla ilgili 'mal sahibi ilk söz hakkına sahiptir' şeklindeki öneriyi kabul etti diye 'hain', 'Türkiyelileri gemiye bindirip gönderecek' ve de 'Rum politikasına alet oldu' şeklinde suçlanırken; güneydeki çözüm karşıtı cephe de Nikos Anastasiadis ve ekibini 'hainlik', 'göçmenleri satmak' ve 'Türk politikalarına alet olmakla' suçlanmaktadır.

Peki güneydeki cephenin sebebi nedir?

Sebep iki liderin vardığı mutabakata göre şu anda kuzeyde bulunan Rum mallarını kullananların haklarına 'saygı gösterilecek' ifadesidir…

Cyprus Mail Gazetesinin yazarlarından Lucas Charalambous bu hafta sonu yine etkileyici bir makale kaleme alarak, Anastasiadis'e yapılan bu saldırıları irdelemiş.

"Rakamlar 'göçmenlerin hakları satıldı' iddiasını desteklemiyor' adlı makalesinde Charalambous'a göre, Anastasiadis gereksiz bir şekilde bu 'mülkiyet' mutabakatını öne çıkararak söz konusu çevrelerin tepkisini çekmiş.

Yazarın tüm bu tartışmalardan öte makalesinde sorduğu çok önemli bir soru var;

"Bu demagoji kampanyasının gerçeklerle hiçbir ilgisi yoktur. Çözüm karşıtı çevreler kuzey göçmenlerinin geri dönme hakkının başkan tarafından 'satıldığını' yaymakta ve insanlarla dalga geçmektedirler. Hangi göçmenler ve onların geri dönme hakkından bahsediyorlar? 1974'ten beri 41 yıl geçmiştir ve o zamandan bu zamana 35 yaş ve üzeri olan göçmenlerin neredeyse hepsi ölmüştür. Ölüler nere dönecek?"

Charalambous'un tarihi gerçeklere dayanan makalesinde de yazdığı gibi, toplamda 160 bin kuzey göçmeni Rum'un 85 bin tanesi artık hayatta değildir.

"Ölüler nere dönecek" şeklindeki sorunun cevabı 'ölüler bir yere dönmez' olduğuna göre, bu durumda geriye 75 bin kişi kalmaktadır.

Mülkiyet konusunda tartışılan üç şıkkın 'iade, takas ve tazminat' olduğunu düşünürsek bizim çözüm karşıtı çevrelerin sürekli terennüm ettiği gibi "100 binden fazla Rum aramıza dönecek" şeklindeki iddia gerçek dışıdır.

Yine Charalambous'a göre, hayatta olanların dönüp dönme konusu da bilinmezliğini korumaktadır.

"Hayatta kalan 75 bin göçmenin 3/2'si anlaşmaya göre, Rum parça devletine iade edilecek mallara geri dönebilecektir. Bu da geriye 25 bin kişi bırakmaktadır. Bu 25 bin kişi, ki aralarında çocuk veya bebek olup kuzeydeki malları ile hiçbir bağı olmayan kişiler de vardır, eğer isterlerse Türk Parça devletinin egemenliği altına gireceklerdir."

"1974'te yaşları 20'den az olan göçmenler bugün 41 ile 61yaşı arasındadır. Bu yaş aralığında olan ve güneyde yerleşmiş, çoluk çocuk ve torun sahibi olmuş bu insanların ebeveynlerinin mallarını geri almak için Türk Parça devletinin yetkisine dönmelerini düşünmek hayaldir, gerçek dışıdır. 1974'te 21 ile 35 yaşı arasında olanlar bugün 61 ile 76 yaşları arasındadır ve bu yaşta insanlar için de geri döneceklerini düşünmek hayaldir. Kaldı ki dönerlerse, Türk Parça Devleti onları kolaylıkla kabul edecektir."

Yani anlayacağınız varsa, hem kuzeyde hem de güneyde Kıbrıs sorununun çok önemli bir konusu olan 'mülkiyet' çok şiddetli bir şekilde tartışılmaya devam etmektedir.

Her iki tarafın da çözüm karşıtları mülkiyet üzerinde rakamlarla oynayarak insanlar arasında korku edebiyatı üzerine kurulu propagandalar yapmaktadır.

Süreç içerisinde bu gibi tartışmaları daha çok yaşayacağımız aşikar olmakla birlikte benim temennim aylar içinde ulaşılması muhtemel bir anlaşmadan mümkün olabildiği kadar insanın mağdur olmasıdır.

İşte burada iş liderlere ve müzakere ekiplerine düşmektedir…

Not: ilgilenenler için söz konusu yazı… http://cyprus-mail.com/2015/08/09/numbers-dont-back-up-talk-of-refugee-sell-out/

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.