Ganimet meselesi ve empati yapabilmek...

Yayın Tarihi: 11/08/15 07:59
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Eskiden, daha iki toplum arasındaki fasariyalar yeni yeni başlarken, annem gibi daha birçok Kıbrıslı Türk çocuk İngilizleri EOKA'dan korumak için geceleri onların evlerine gidip kalırlarmış.

Ödülü bazen şeker, bazen şilin bazen de dondurma olan bu tehlikeli görev uyarınca o zamanlar İngiliz Koloni Yönetimine karşı tedhiş hareketine girişen EOKA'nın adamları, geceleri İngiliz evlerinin kapılarına dayanınca işte bu çocuklar devreye girermiş.

Kapıyı çalan tedhişçilere 'kim o?' diye Türkçe cevap verirler, Türkçe konuşulduğunu duyan adamlar da bunu Türklerin evi sanıp oradan ayrılırlarmış...

Zaman EOKA'nın sadece İngiliz'e düşman olduğu, Türk'e henüz silah doğrultmadığı zamanlar…

Annemin belirli zaman aralıklarıyla anlattığı bu hikâyeyi son zamanlarda sık sık düşünür oldum...

Kıbrıslı Türklerin ne kadar fakir fukara olduklarını, ne kadar sıkıntılar çektiklerini, üç kuruş para için ne risklere girdiklerini anlatan acı bir hikâyedir bence…

Babamın ayakkabısı olmadığı için okula nasıl yalınayak gittiğini, yeni doğmuş dayımın nasıl bütün gün evde yalnız başına bırakılmak zorunda olduğunu, bir tencere çorbadan ilk kim içecek diye nasıl can pazarı yaşadıklarını anlatırlar bizim ailede…

Bu türden anılar hepimizin ailesinde eminim vardır…

Annelerimiz babalarımız bir yandan fukaralık çekerken öte yandan canlı kanlı bir savaş içinde nasıl mücadele ettiklerini bizlere hep aktardılar…

Biz ise çocuklarımıza hiçbir şey anlatacak durumda değiliz.

Ganimet üzerine kurulan bir düzenin refaha boğulmuş çocuklarıyız biz çünkü…

Babam zamanında ayakkabısı olmadığı için okula yalınayak giderken, ben en pahalı ayakkabıları giyip okul yerine sokağa kopukluk yapmaya gittim…

Annem soğuktan titiri çekerek geceleri mum ışığında ders çalışırken, ben, marifetmiş gibi sıcak sobanın önünde oturup defter kanadı açmadan keyif çattım…

Bu insanlar çok çektikleri için, yokluğun acısını iyi bildikleri için çocuklarının çekmesini istemediler çünkü…

Bizi el bebek gül bebek büyüttüler.

İster muhalif olsun, ister hükümet olsun, 74 sonrası bu ülkede yaşanan ganimet furyasından herkes faydalandı…

Elbette, bazı kör yiyicilerin yanında toplumun genelinin esamesi okunmaz ancak bu iş ucundan da olsa herkese yaramıştır.

Annemin evindeki süslü bardak dolabı; rahmetli kaynanamın üzeri nefis el işleri ile süslü orta masası ganimettir mesela…

Benim evimdeki masa sandalye de ganimet…

Bir şekilde elime geçen 30-40 adet Maraş-Golden Sand Otel damgalı tabağım vardır...

Ganimet…

Her gece ganimet tabaklardan yemek yerim anlayacağınız…

Sadece ben miyim?

Geçtiğimiz gün ziyaretine gittiğim arkadaşımın ikram ettiği limonatayı koyduğu bardak da ganimet…

Üzerine oturup o limonatayı içtiğim kanepe de öyle…

Limonatayı yapmak için bahçesindeki limon ağacındaki limonları kullanmış…

Ve o ağaç 1974'ten önce ekilmiş…

Ganimet yani…

Hâlbuki o limon ağacını ekenin ne hayalleri vardı kim bilir?

Belki aynen benim mideye indirdiğim o nefis limonatayı yapıp içmeyi; o kanepede oturup muhteşem Girne havasını solumayı hayal etmişti…

Ama olmadı işte.

Ne onlar rahat durdu ne de biz…

Uslu uslu yaşamak yerine kavgayı seçtik…

Bazılarımızın babalarının kemiklerini 40 sene sonra bulundu, bazılarımız için o şans bile olmadı.

Derin, dipsiz bir kuyuda yatıyorlar belki de, kim bilir…

Ama benim bildiğim şey şu;

Hayatta empati yapmayan, kendisini acı çeken insanların yerine koymayan insan, insanlığının farkına varmamış insandır.

Ve ben işte o limonatayı içerken aslında oraya o limon ağacını eken kişi için içtim.

Biliyorum, hiçbir faydası yok belki ama yine de bir teselli olur diye yazıyorum bunları.

Yoksa düşmanlık etmek, 'oh gelsin, beter olsun' demek işin en kolayı.

Esas maharet dostluk etmekte…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.