Bu kafalar...

Yayın Tarihi: 03/09/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Başbakanlık önünden bir resim…

Bugün 11.gününe giren Taşel eyleminde işçiler kaldırımlarda oturmuşlar muhatap bekliyorlar…

Ama yok…

Bizim memleketin en büyük kısır döngülerinden birisidir zaten…

Muhalefette olan parti, nerede eylem yapılırsa yapılsın oracıkta biter…

Televizyon kameralarını, basını gören coştukça coşar…

"Hükümet emek düşmanıdır…"

"Bu hükümet işçilerin hakkını gasp etmiştir…"

Sonra zaman geçer, tekrardan seçim yapılır…

O muhalefet partisi iktidar olur…

Sonra aynı eylemciler, sorunları çözülemediğinden yine eyleme giderler…

Bu memlekette sorunların çözümü yoktur zira…

Bir dönem önce iktidar koltuklarında oturan arkadaşlar bu kez muhalefette olur…

Bir dönem önce muhalefet olanlar da iktidar koltuklarının rahat sıcaklığında…

Roller değişir ama sloganlar hiç değişmez…

"Hükümet emek düşmanıdır…"

"Bu hükümet işçilerin hakkını gasp etmiştir…"

Eyleme konu olan sorun çözülür mü peki?

O da kadimdir, çözülmez…

Çözülse bile üstün körü çözülür diye başka yerden patlak verir…

Bir kısır döngü, bir cehennem azabıdır bu…

Ama bu bahsettiğim Taşel işçilerinin Başbakanlık eyleminden çekilen fotoğrafta bir farklılık var…

Bugün memleketin en büyük iki partisi iktidardadır.

Meclisin nerdeyse 5/4'ü bu arkadaşlar tarafından işgal edilmektedir.

Geriye kalan arkadaşların gücü sınırlıdır, arkalarındaki sarı sendika sayısı azdır, etkisizdir.

Yani kısacası Taşel işçileri eylemlerinde yalnızdır.

Arkalarında halk da yoktur, sivil toplum da yoktur, kimsecikler yoktur.

Hâlbuki ne istiyor emekçiler?

Taşel'de örgütlü Emek-İş Sendikası Başkanı Koral Aşam bu isteği şöyle dile getiriyor;

"Hayat pahalılığı farkı ödemelerini istiyoruz. 2011 öncesi işe girenler ile Ocak 2011 sonrası işe girenlerin alacağı artışlar bellidir. Maaş tablosu ve sınıflandırmalar bellidir. Yasa doğrultusunda hem maaş tablosu, hem sınıflandırmaların yapılıp, hayat pahalılığının da yasanın emrettiği gibi uygulanması birinci talebimizdir."

Başka ne diyor Koral Başkan?

"Biz devlet olarak bu şirketin yüzde 33'lük hissesine sahipsek, üçte bir işveren de biziz ve devlet olarak koyduğumuz yasayı uygulamak zorundayız. Kendi ortağımıza da uygulatmak zorundayız."

Diğer ortak kim?

Yüzde 66 oranı ile Mey Şirketler Grubu…

Yani?

Devlet kendi koyduğu yasayı uygulamaktan aciz durumdadır.

Zira bu diyardaki devlet biçimi sadece güçlüden yanadır, zayıfları ezer.

Yukarıdaki örnekte de görüldüğü üzere, devlet kendi 3/1 oranında hisse sahibi olduğu bir kurumda, diğer büyük ortağa 'kanunları uygula' diyemiyor işte…

Kanunu koyan kim?

Devlet.

Kanunu uygulaması gereken kim?

Hükümet.

Onlar kim?

CTP-UBP kardeşler…

Ama konunun esasını şurada açıklıyor Koral Başkan;

"Mücadelemiz her ne kadar da hayat pahalılığı ödeneği konusunda başlamış olsa da, bugün geldiği konakta mücadele özelleştirmelere karşı, yani toplum malına sahip çıkma noktasına ulaşmıştır... TAŞEL Ltd'de yasalarla sabit olan yüzde 33'ü devlet iştiraki, büyük ortak Mey İçki Sanayi yönetimince gasp edilmeye çalışılmakta ve bu anlamda iştirakli kurum hasebiyle yasalara bağlı emekçi hakları da yok sayılmaktadır."

Aslında nedir?

Bırakın be satılsın.

Özel teşebbüs havramıza yansın…

Geceleri oturup iki duble Rakı içip şu kahpe dünyaya ettiğimiz kahırlar lükse dönsün…

İçemeyelim…

Zehir zıkkım olsun…

Aynen Kıb-Tek gibi bunu da satalım, peşkeş çekelim…

Bırakın be satılsın…

Öz be öz toplum malımız birilerinin kar mekanizması olsun…

Şu küçücük toplumda tekeller oluşsun, cezasını toplum çeksin…

Yakışır be bu topluma…

Nereden bakarsanız bakın, neresinden tutarsanız tutun, içinde yaşadığımız düzen çökmüştür, bitmiştir zaten…

Eğitimden, sosyal devlet yapısına; polisinden, sivil toplum örgütlerine; sağlığından belediyesine, bu iş bitmiştir.

Daha da fenası "gemisini kurtaran kaptan" tadında hayatına devam eden; "beni sokmayan yılan bin yaşasın" minvalinde yaşayıp giden bu toplum bitmiştir.

Ve böyle bir toplum da yok olmaya mahkûmdur…

Olacaktır da…

Böyle giderse, bu kafalar aynı şekilde sürerse, kaçınılmaz olarak yok olacaktır zaten…

Hiç merak etmeyin…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.