Ya bütün garantörler garantörlükten vazgeçerse?

Yayın Tarihi: 21/09/15 08:03
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Geçtiğimiz ay (3 Ağustos) "Ya Türkiye garantörlükten vazgeçerse?" başlıklı bir makale yazmış ve Kıbrıs'ın üç garantöründen birisi olan Türkiye'nin bu haktan vazgeçmesi halinde ne yapılacağını sormuş sonra da bunun cevabını 'gri ve bulanık' diye nitelemiştim.

Bu makalemizde ise sorumuzu 'ya bütün garantörler garantörlükten vazgeçerse?' şekline bir minvale döndürecek doneler elimizde mevcuttur.

Gelinen noktada elimizdeki donelerden birisi, daha önceden, sözle birçok kez açıklamasından sonra, garantörlerden Yunanistan'ın BM'ye 'ben garantör olmak istemiyorum' diye başvurmasıdır.

Bir diğeri de, her ne kadar İngiltere tarafından resmi olarak dile getirilmese de, geçtiğimiz Cuma günü İngiltere Başbakanı James Cameroon'un Nikos Anastasiadis ziyaretinde, konuyla ilgili telaffuz ettiği tarihi nitelikli açıklamalardır.

Ne diyor Cameroon?

"İngiltere Kıbrıs adasında artık garantör rolü oynamak istemiyor. Bu konuda karar Kıbrıslılara düşer."

O yazımda da alıntıladığımı bu yazıda alıntılayıp, durumu daha da berrak hale getirmeye çalışayım;

"Çavuşoğlu garantilerle ilgili bir soruya verdiği yanıtta ise müzakere sürecinde spekülatif haber ve söylemlerden kaçınmak gerektiğini, garantiler konusunun ortaya çıkacak yol haritasından sonra 5'li toplantıda ele alınacağını, bugünden konuşmanın yararsız olduğunu ifade etti."

Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş anlaşmalarına göre, adanın üç garantörü vardır.

Ve bana sorarsanız, bir yandan 'garantilerden asla vazgeçilmez' diyen çevrelerin diğer yandan 'Akıncı'nın görüştüğü şey Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamı olacak bir şeydir, istemeyiz' şeklinde ifadeler kullanması büyük bir çelişkidir.

Neden?

Bir yandan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamına muhalefet edip, onun doğumundan beri sahibi olduğu garantilere sahip çıkmanın mantığı yoktur da ondan ama bunu geçelim…

Yunanistan ne diyor?

"Garanti sistemi çağ dışıdır, biz istemiyoruz".

İngiltere ne diyor?

"Ben de istemem, Kıbrıslılar karar versin."

Türkiye ne diyor?

"Zamanı gelince 5'li toplantıda görüşürüz…"

Tabii, bu noktada olası bir anlaşma sonucunda federal devlete devredilmesi daha önce yazılıp çizilen İngiltere'nin Dikelya Üssü dışında, 'Ağrotur Üssü ne olacak' şeklinde bir soru da sormak mümkün ancak bu yazımızın konusu bu değil.

Hani aklımızda olsun, bütün askeri üslerden arınmış bir ada yönündeki fikrimin sabit olduğu görülsün diye değinmekte yarar görüyorum.

Peki gelinen noktada ne olacak?

Farz edelim ki, her iki taraf önümüzdeki aylarda bir metin üzerinde anlaşmaya vardı ve hep söylendiği üzere, bu uzlaşıdan sonra garantiler konusu beşli bir toplantıda masaya yatırıldı.

Adanın üç garantöründen ikisi 'biz yokuz' diye masaya geldiğinde Türkiye ne yapacak?

Elbette bu husus her üç tarafın gerek ada üzerinde gerekse de bölge üzerindeki 'ulvi çıkarlarına' bakar.

Nasıl bir pazarlık olur, ne gibi bir sonuca varılır bilemeyiz.

Ancak bildiğimiz şey, Kıbrıslı Rumların yapılan son anketlerde de görüldüğü üzere garanti sistemine karşı olduğu, bizim de haybeden konuştuğumuz Kıbrıslı Türkler garantilerden zor vazgeçer noktasıdır.

Haybeden konuşma demekten kastım, elimizde son zamanlarda yapılmış güvenilir nitelikli bir araştırma olmamasındandır…

Bu noktada, bu işin al-verinin bizden çok Türkiye'ye düşeceği muhakkaktır.

Yani biz ne kadar 'garantörlük isteriz' desek de nihai karar Ankara'dadır ve bu karar birden fazla tarafın ne tartışacağına bağlıdır.

Misal, Türkiye ile Yunanistan, Ege Sorununda baş ağrıtan başka bir hususu 'grand bargain' dediğimiz büyük pazarlık noktasında ele alabilirler.

Yine garantörlerin her üçünün de NATO üyesi olduğunu düşünürsek, adadaki garantörün de o olacağını düşünmek de olasıdır.

Ancak bu konuya adanın her iki tarafında, ama özellikle de son anketlerin gösterdiği üzere (%9) Rumların bakışı çok terstir, kabul görmezdir.

Sonuç olarak, önümüzde, özellikle de Kasım ayı içerisinde 'dananın kuyruğunun' kopması ihtimali kuvvetle muhtemeldir.

Ve o kopacak olan 'kuyruk' dananın akıbetinin ne olacağını belirleyecektir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.