Hakkımıza hayır…

Yayın Tarihi: 14/10/15 08:11
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Dün baş döndürücü gelişmeler yaşadık.

Önce, sabah saatlerinde UBP'deki aday ittifakının UBP Genel Merkezi'ni basıp, üye listesini istemesini izledik.

Genel Başkan Hüseyin Özgürgün'e karşı 6 adayın tümünün katıldığı baskında, adayların peş peşe televizyonlara yaptığı açıklamaları dinledik.

Adaylar kazan kaldırmış 'liste de liste' diyor; televizyon kanallarına bağlanan Özgürün ise "bunlar UBP'yi karıştırmak istiyorlar" diye esip yağıyordu.

UBP haberleri ile gül gibi geçinip gidiyorduk işte ancak gün daha yeni, başlıyordu.

Sonrasında uzun bir süre adaylara verilmeyen üye listesi verildi bize de 'bu UBP Kurultayı yine mahkemede biter' diye ciddi ciddi düşünme kaldı…

Derken, tam UBP ile günü idare eder gideriz diye inceden düşünürken, bir başka bomba Mağusa semalarından Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın DAÜ'nün açılış töreninde yaptığı konuşmadan geldi.

Cumhurbaşkanın "Rum tarafı ile Euro'ya geçiş için bir Ad-Hoc komite kurduk, geçiş çalışmaları başlıyor. Euro'ya geçiş, çözümden sonraki 1 yıl içinde gerçekleşecek" şeklindeki açıklamalarına uyananlar ise olayı yerinde izleyen "resmi medya" yerine bir tek NTV ve Kıbrıs Postası oldu.

Duayen gazeteci Selim Sayarı'nın haberi Türkiye basınına geçtiği sırada, biz de Kıbrıs basınına servisimizi yaptık.

Haber Türkiye basınında bir anda-terör gündemine rağmen-patladı ve tüm sitelerde haber oldu.

Hatta Selim Sayarı, NTV Canlı yayınına katılarak o bilindik 'Lefkoşa'dan bildiriyor' nostaljisini bize bir kez daha yaşattı, sağ olsun.

Lakin, Türkiye'de haberi veren basın organlarının kullandığı jargon 'Lira'yı bırakıp Euro'ya geçiyorlar' şeklinde, 'bak şu densizlere' kıvamında oldu.

Sorun değil, zira, şimdiden böyle bir çalışamaya geçmek, çözüm yolunda bazı kıpırdanmaların olması açısından çok umut verici bir gelişme olarak görülebilir.

En azından ben öyle görüyorum.

Ayrıca Cumhurbaşkanının yaptığı şu vurgu son derece önemli;

"Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıslı Türklerle işbirliği yapmayı KKTC'nin tanınmasına yardımcı olacak sanıyorlar. Bu saplantıdan kurtulmak gerek. Mobil telefonlarda yapılacak işbirliğinde de tanınma saplantısıyla karşılaşıldı."

Geçen Cuma günü yazdığım "Olgunlaşamayan GYÖ'ler bataklığı" isimli makalemde tam da bu konuyu irdelemiştim.

Gerçekten de Rum kesimi atılması planlanan her adıma "aman KKTC tanınacak" kaygısı ile yaklaşılırsa, bir arpa boyu yol gitmek mümkün olmayacaktır; olmadı da…

Dolayısıyla, Akıncı'nın Euro konusundaki ad-hoc komitenin oluşturulması noktasında, Rumların bu bilindik 'KKTC tanınacak' fobisinden uzakta hareket etmesi ve komitenin kurulmasına köstek olmaması önemledir.

İşte sosyal paylaşım sitelerinde kimimiz bu konu ile dalga geçip, kimimiz şiddetli tartışmalar yaparken akşam saatlerinde gelen başka bir bomba, Beşparmak Dağları üzerinde patlayıp, tüm Kıbrıs adasına yayılıverdi.

Gelen bilgi KKTC makamları tarafından 29 Ekim'de yapılacağı açıklanan su temin projesinin açılışının 17 Ekim Cumartesi gününe çekildiği ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açılışa katılacağını işaret ediyordu.

Yandı keten helva mı desek ne desek acaba?

Biz daha su özele mi, kamuya mı verilecek tartışmasında debelenirken, Türkiye'de 1 Kasım günü yapılacak olan tarihin en kritik seçimi öncesi böyle büyük bir projeyi açmak için gelecek olan Erdoğan ve Davutoğlu'nun neler söyleyeceğini Allah bilir.

Bu kadar kritik bir dönemde, Ankara katliamının yankıları sürerken, bu ikilinin protesto gösterileri ile karşılanacağını kestirmek için kahin olmaya pek de gerek yok.

Öte yandan, su meselesi ve UBP Kurultayına bağlı gelişmeler sebebiyle sallantıda olan hükümetin akıbeti ne olacak o da pek bilinmiyor.

Bir şeyler olacak, borudan tsunami gelecek de kime, nasıl gelecek, işte onu Cumartesi ve ondan sonraki günlerde göreceğiz…

Hakkımıza hayır…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.