Çarpıtma haber ve yoldaki plan...

Yayın Tarihi: 22/10/15 08:07
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Hürriyet Gazetesinin adada kendine biçtiği misyonu nedir bilemem.

Ancak son zamanlarda dikkat çekici bir şekilde, Kıbrıs sorunu başlıklı bazı haberleri çarpıtarak verdiğini izliyoruz.

Misal, geçtiğimiz gün gazetede yayımlanan iki ayrı haber...

Bir tanesi, Aralık 2013'te çıkmış, ancak her nedense artık, tekrardan pişirilip servis edilen 'gizli belge' haberiydi.

Bir nevi James Bond ya da ne bileyim CIA Ajanlarının cirit attığı Hollywood filmi tadında bir haber…

Haberde, sadece Türkiye Dışişleri ile KKTC Cumhurbaşkanlığı'nda bulunduğunun altı çizilmiş bir şekilde, 'su projesi' ile ilgili iki ülke arasında yapılan yazışmaların 'Rum Basınına' sızdırıldığı irdeleniyordu

Burada, haberi okuyanın elbette ki doğal 'sızdıran' olarak Cumhurbaşkanlığını düşünmesi amaçlanmaktaydı.

Neden?

E canım, KKTC Cumhurbaşkanlığının ve müzakere heyetinin şu anki sahipleri malum çevreler tarafından 'Rum hayranı' filan diye düşünürler ya, algı yaratma çabası buna yönelik…

Ancak, yukarıda da belirttiğim üzere, aynı haber 2013 Aralık ayında da basında yer aldığı için kıymet-i harbiyesi olmadığı ortaya çıktı ve istenilen etki yaratılamadı…

Gazetede çıkan ikinci haber ise, yine geçtiğimiz ay ortaya atılan, bazı gazetelere manşet olan; bir çözüm halinde, iki kurucu devlet arasındaki nüfus dağılım oranının 4/1 olarak anlaşıldığı yönünde idi.

Haberi yapan arkadaşların amacı, de-jure nüfusu 264 bin, de-facto nüfusu ondan çok daha fazla olan kuzey tarafındaki binlerce insanı "aman anlaşma yapılırsa geri gönderileceksiniz" şeklinde hezeyana sürüklemekti.

Niye?

Zira kabaca bir hesapla, olası bir çözümde Kuzey Kurucu Devletinin yaklaşık nüfusunun 220 bin olacağı haberde açıkça yazılıydı da ondan.

Yani?

Kafadan binlerce insan geri gönderilecek…

Ortaya çıkarılmak istenen, sürekli 'kaşınan' algı bu…

Sittin senedir aynı numaralar.

Sittin senedir aynı korkular, aynı çarpıtılmış haberler…

Aynen Annan Planı zamanı "anlaşmaya evet derseniz havadan Euro yağacak derler, sakın inanmayın" çarpıtması gibi.

Neyse, bu ikinci haber de Rum Başkanlık Sözcüsü Nikos Hristodulides'in "kesinlikle öyle bir anlaşma yok" şeklindeki açıklamasıyla yalanlandı.

Başka ne olabilirdi zaten?

Doğru olmayan bir haber yalanlanır…

Kıbrıs Müzakerelerinin durumu ortadadır halbuki…

İki taraf arasında bazı konularda 'keskin' ayrılıklar olduğu muhakkaktır ve sorunun çözümü bunların aşılıp aşılmayacağına bakmaktadır.

Bundan dolayıdır ki, gerek her iki tarafın yetkililerinin gerekse de ilgili tarafların işaret ettiği şey dananın kuyruğunun önümüzdeki ay sonunda ya da Aralık başında kopacağı yönündedir.

Bu satırların yazarının bunu defalarca yazdığını hasbelkader bu köşeyi okuyanlar gayet iyi bilmektedir.

Yeri gelmişken, dünkü yazımda da değindiğim üzere, referandumun tarihinin artık Mart 2016 olarak iyice ortaya çıkmış olmasından sonra, artık iş o tarihte iki halka sunulacak olan planın ne zaman ve nasıl ortaya çıkacağına kalmıştır.

Evet, diplomatik çevreler, bir plan çalışması olduğunu, anlaşılan konuların bu plana bir 'puzzle' gibi yerleştirildiğini bizlere işaret etmektedir.

Gelinen nokta bu planın kuruluş anlaşması ve anayasasının Mart 2016'dan en az 2 ay önce ortaya çıkmasını zorunlu kılmaktadır.

Ancak, ortaya çıkacak olan resmin, her iki kesimi de memnun edecek bir güzelliğe bürünüp bürünmeyeceği an itibarıyla muallaktadır.

Lakin aklı başında her insan gibi ben de ortaya çıkacak olan metnin (eğer başarıp da çıkarsa) sadece bir tarafı memnun edecek şekilde olursa ölüme mahkumdur diye düşünüyorum.

Umarım, planı hazırlayan çevreler de bu mantık çerçevesinde hareket eder ve Kıbrıs sorunu nihai mutlu sona ulaşır.

Sanırım bunu 3 vakitten daha kısa bir süre içinde öğrenmiş olacağız…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ulaş BARIŞ yazıları