Lokman Hekim göreve...
Sittin senedir bir şekilde meclisi olan Kıbrıs Türk halkını bu kurumlarda en çok hangi meslek grubu temsil etti diye 5 yaşındaki çocuğa soracak olursak vereceği cevap malumunuzdur
Doktorlar
KKTC'nin en uzun süre görevde kalan Başbakanı kimdir diye soracak olursanız, onun da cevabı bellidir
Dr.Derviş Eroğlu
22 yıl
Peki, geldiğimiz noktada, KKTC Devletinin en çökmüş kurumlarından iki tanesi hangisidir diye soracak olursak, birçoğumuz 'eğitim' ve 'sağlık' olarak cevap verecektir.
Bu yazının konusu sağlık olduğu için, eğitimi bir kenara koyalım.
Dün bir eylem yapıldı.
Doktorlar meclisin önüne gitti 'sistem bitti' dedi ve önlüklerini meclisin gancellisine astı.
O an 50 kişilik Cumhuriyet Meclisi içinde kaç adet doktor vekillik ediyordu dersiniz?
16 adet.
Kaba bir hesapla, doktorlar, bir meclis grubu kursalar koalisyon ortaklığı bile yaparlar desem yalan olur mu?
Olmaz.
Saadete geleyim
Eyleme giden doktorlar diyor ki "sağlık sistemi artık sürdürülemez hale geldi."
Kusura bakmayın ama günaydın demek istiyorum.
Hatta sadece sağlık değil, tüm sistemin sürdürülemez olduğunu da şuracıktan size hatırlatayım.
Peki ne demiş eylemi yapan Tıp-İş'in Genel Başkanı Sıla Usar açıklamasında?
"Sorunlarımız Kıbrıs sorunu kadar eski."
Doğrudur, gelinen noktada da Kıbrıs sorunu çözülmeden hiçbir şekilde çözülecek değildir...
Başka ne sormuş Sıla Başkan?
"Siz sağlık sistemindeki yasa çalışmalarına önem ve öncelik vermediniz. Bu yüzden grevdeyiz. Kendi yaptığınız yasaları da, Anayasa Mahkemesi'nin kararını da anlamadınız, savunmadınız, muğlak bıraktınız. Bugünkü kaostan, yasa yapma görevinizi yerine getirmediğiniz için siz sorumlusunuz. 2009'da Kamu Sağlık Çalışanları Yasası'ndan, döner sermayeden söz ettiniz. Yapmadınız. Kamu Sağlık Çalışanları Yasası'nın tadili, Özel Hastaneler Yasası'nın tüzükleri, Hasta Hakları Yasası... Nerede bu yasalar?"
Ne güzel sormuş Sevgili Sıla
Hadi bizlerde katılalım buna, meclisin en yoğun nüfusa sahip meslek grubuna; yani doktorlara soralım bu soruyu
'Kendi kellerine' merhem bulamadıkları için; bulmak istemedikleri için, 'halkın keline' de merhem bulamayan o arkadaşlara soralım
Kasaba siyasetçisi kafasındaki bu arkadaşların ne doktorluk ne de vekilliğinde hayır yok diyeceğim ağır kaçacak ama kusura bakmasınlar
Meclis'te iktidar partisinin sayısı kadar doktor olsun; hem de her dönem olsun ve memleketin en çökmüş iki kurumundan birisi sağlık olsun öyle mi?
Geçtiğimiz günlerde, sağlıkta gelinen son nokta konusunda 1-2 haber yaptık.
Neydi onlar?
Sağlık Bakanının şifa bulmak için Türkiye'ye gitmesi ve Girne Baş Hekim Yardımcısının şifa bulmak için özel hastaneyi tercih etmesi haberleri
Bunun üzerine, Sağlık Bakanlığı yetkilileri sinirlenip 'sağlıkta güven kırıcı haberler yapmayın' diye celallenmişler, basına ayar vermeye kalkmışlardı.
Doğru ya, önemli olan haberin içeriği değil, haberi niye yazdınız mantığıdır
"Kimin adamısınız be siz?"
Haber yaptın soru budur
Breh breh
Sağlık Bakanının Türkiye'de ameliyat olmasını 'şov' gibi TAK'a geçen sanki de bizmişiz gibi yüzleri kızarmadan böyle açıklamalar yapabiliyorlar.
Dün de bir açıklama yapmışlar ve demişler ki "kamu ve özelde HASTA ODAKLI' bir sağlık sistemi kurulacak."
Vallahi billahi o büyük harfle yazdığım şeyi bana açıklayın.
Ne demek hasta odaklı?
At ile deve mi olacaktı normali?
İnsanlar hastaneye 'hasta' olup gitmez mi?
Sağlık aramak için gitmez mi?
Demek bu kadar zamandır sizin sağlık sisteminiz başka bir şey odaklıydı
Mesela Siyaset odaklı olabilir mi?
"Ben bakan olmadım, o bakan oldu, lanet olsun" odaklı olabilir mi misal?
Ne odaklıydı?
Gerçekten de Zaytung Haberi olsa olur be arkadaş
Hasta Odaklı Sağlık Sistemi
Neyse, uzun lafın kısası;
Memleketi yıllardır çoğunlukla doktorlar yönetti.
Özelde sağlığın, genelde memleketin geldiği nokta ortada
Demek ki Hipokrat Yemini KKTC Meclisine girdiğin anda Siyaset Yeminine dönüyormuş
Ağır mı oldu?
Valla hiç ağır olmadı
Ve Lokman Hekimi de göreve davet ederim
Nerede ise çıksın gelsin
Ölümsüzlük iksirini de getirsin
Zira işimiz ona kaldı
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.