Rock n' Roll için çok yaşlı; ölmek için çok genç...

Yayın Tarihi: 10/11/15 08:05
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Hayatının 25 yılını sahnelerde geçiren, kıçının kıllarını oralarda ağartan birisi olarak geçmişe dönüp bakıyorum da, gerçekten artık Rock and Roll için yaşlı ama ölmek için genç olduğumu düşünüyorum.

Çok şiirsel oldu değil mi?

Yok yahu ben yazmadım, Ian Anderson yazdı…

Jethro Tull'ın efsanevi solisti ve flütçüsü…

Ama neden böyle bir yazı yazıyorum?

Ah ah…

Geçmiş günler…

Daha dün gibi, Lefkoşa'da Nostalji'de sahneye ilk çıktığım gün…

Revolver zamanları…

Bateride Hasan Belen, Ritim gitarda Emre Karahasan, Gitarda İlhan Erbil…

İlk söylediğim şarkı The Doors'dan 'Riders on the Storm…"

İlk gecemizde toplamda 6 kişi vardı.

O gün öyleydi ama 1 ay sonra 200 kişi gelmişti…

Delicesine eğlenen insanlar…

O zamanlar öyle Rock parçaları çalan başka bir grup yok, ilgi bir bakıma da ondan…

Hatırlarım da Nirvana'dan 'Smells Like Teen Spirt' çalardık, ortam darmadağın olurdu.

Böyle önümüzde yerlere yatıp tepinenler, ikinci kattan başkasının kafasına atlayanlar…

Türlü türlü delilikler…

Bir gün hiç unutmam bu olanlar için rahmetli nenemden okkalı bir zılgıt yemiştim.

Nenem bana "duyduğuma göre sen şarkı söylermişin da önünde namaz kılarlarmış. Allah hepinizi yakacak…"

Ah neneciğim nur içinde yat, tam da dediğin gibi oldu…

Deli Taşkent Tayfası vardı bir de, başlarında da Yıldıray Boss…

İyi saatte olsun her program üzerindekileri parçalardı beni de mutlaka gelip sahnede omzuna alırdı…

Süper adamlardan kurulu o tayfa bizi her yerde takip etti, her programımıza geldi…

Bir de Göçmenköy tayfası…

O zaman Metallica'dan Unforgiven yeni çıktıydı, Göçmenler her programa gelirler ve o şarkıyı isterlerdi.

Bir iki hafta çalamayınca, 3.hafta çalışma yaptığımız yeri basmışlar tehdit etmişlerdi…

"Ya çalarsınız ya da dayağı yersiniz…"

Ertesi hafta o parçayı çaldığımız gece efsane olmuştu…

İlhan ilk notaları çaldığı anda hınca hınç ağzına kadar dolu bar resmen darmadağın olduydu, hatırlarım da üzerime atlayanlardan kaçmak için uğraşırken mikrofon kablosu kopmuştu.

O gecenin devamında, yine bir Doors parçası çalmıştık, The End…

Sonunda da kendini Jim Morrision sanan ben Kızılderili dansı yapmıştım.

Seyircilerle kendimizden geçmiş bir halde dönerken kablolar ayağıma dolanmış ben de top gibi yere vurmuştum, hiç unutmam.

Ama işi hiç bozmamış, şarkıya yerde yatarak devam etmiştim…

Etmiştim etmesine de bir baktım tüm seyirciler benimle birlikte yerde yatıyor…

43 yıllık hayatımın en büyülü anlarından birisi de o idi…

Bir diğeri de bizim Mehmet Arap'ın Pit Stop Blues Bar'ındaki muhteşem kavga…

Kavganın muhteşemi mi olur?

Olur işte…

Yine hınca hınç dolu bir geceydi, zira eskiden çok ünlüydük, her çaldığımız yer dolardı, yalanım yok…

Metallica'dan Enter Sandman çalarken benden bile büyük bir Amerikalı kadın (sonradan öğrendim ki Amerikalıdır) koşup beni sahnede havaya kaldırmıştı…

Vallahi billahi kaldırdı, şahitlerim var…

İşte o kadın, belli ki çok coşmuş, sonradan kendisine leblebi atan bir adamın kafasına bira şişesini indirmiş, bütün bar film şeridi gibi gözümün önünde kalkıp sanki de bir işaret beklermiş gibi birbirine girmişti.

Üzerimde Londra'dan aldığım bir gömlek vardı, böyle kolları bol, Fransız tarzı bir şey…

Baktım gördüm kavga güzel, dedim ben de gireyim…

Üzerimdeki gömleği çıkarıp nasıl da kalabalığın üstüne uçmuştum…

Ah ah…

Aynı şekilde uçmayı, Esquire'da verdiğimiz biletli 1000'e yakın kişinin geldiği konserde de yapmıştım.

Yine Metallica'dan çalıyorduk…

Am I Evil…

Muhteşem bir parçadır, full goftur.

Bir ara sahnenin en önünde kafa sallıyorum, aşağıda bir grup kızlı erkekli genç ayaklarıma sarılmış ısrarla beni aşağıya çekmeye çalışır…

Ben çekerim, onlar çeker…

En son şarkının gitar solosu bölümü girdiğinde ellerinden kurtuldum, elimdeki viski şişesini kudurmuş o gençlerin üzerine döktüm…

Ağızlarını açmış kuş yavrusu gibi bekliyorlardı, gözümün önünden hiç gitmez…

Sonra da koşup üzerlerine uçmuştum…

Stage diving…

Yani sahne dalışı…

Bir Rock'cunun en büyük ritüellerindendir…

Böyle insanların elleri üzerinde bütün salonda gezdirildiydim, yalanım yok çünkü görüntüleri var…

Ah ah…

Çok yaşlandım…

Çok özlüyorum o günleri…

Her zaman ve her yerde ölene kadar Rock and Roll!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.