İtiraflar...

Yayın Tarihi: 11/11/15 08:13
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Anladığım odur ki, benim sıkıcı barış ve çözüm lolosu dolusu makalelerimden kimseye hayır yok…

Zira dün yazdığım anılarımdan bazı kesitleri içeren makale oldukça ilgi gördü, okuyanların yüzünü güldürdü.

Madem öyle, sizi bugün de sıkıcı Kıbrıs konusu ya da ondan daha sıkıcı Kıbrıs iç siyasi zamazingoları ile sıkmayacağım…

Bugünkü yazımı aslında yıllar önce Facebook'ta yayınlamıştım ama olsun.

Dünkü gibi yoğun günlerde fırsat bulup yazamayınca arada eski yazı kaçamakları fena olmaz diye bir de kulp uyduruyorum…

Yazının konusu ise çocukken yediğim haltlar…

Buyurun…

Ne de olsa zaman aşımı diye bir şey var, kolluk kuvvetleri bu dakikadan sonra bana ilgili mevzular yüzünden dava okuyacak değildir diye düşünüyorum…

"1983 yılında, Ramazan esansında, Yenişehir Camii'ne namaz için gelenlerin cami yanına park ettikleri arabalarının boyalarını çizen, antenlerini kıran çetenin başında ben vardım. Çetenin ikinci adamı şimdi bir polis, ismini söyleyemem…"

"1979-1983 yılları arasında, Lefkoşa Şehit Ecvet Yusuf Caddesini kullanan arabalara patates fırlatarak yapılan saldırıların (genelde babamın dükkânından alınma patatesler ile) organize bir hale gelmesinin elebaşlarından birisiydim. En sonunda bir akşam, yorulmaz, yılmaz koşucu bir abimiz tarafından kovalanıp yakalanan sonunda da iki tokat yiyen elbette gene bendim ve korkudan nerdeyse altıma ediyordum. Ondan sonra çete patates eylemlerine son verdi…"

"1985 yılının sıcak bir Ağustos günü, Alagadi Plajının girişini, ağaç, taş ve odunlarla kapatan ben ve benim serseri yeğenlerimdir. Onun için ertesi gün "UBP'nin Kodamanları Alagadi yolunu kapatıp, insanlarımızın beleeş denize girmesini engelledi" diye yayın yapan Yenizdüzen gazetesinin haberi asılsızdır. Kamuoyuna saygı ile arz ederim…"

"1981 yılının herhangi bir gününde, küçük siyah bir kediyi, komşunun lanet köpeği Rosi'nin önüne atan maalesef benim. Bu olaydan sonra günlerce uyuyamadığımı, kedi-köpek meselesinin böyle "ölümle" sonuçlanabileceğini bilmediğimden öğrenmiş oldum ama artık yedi yıl mı, yoksa yetmiş yıl mı lanetlendim bilemiyorum…"

"1985 yılında, Küçük Kaymaklı maçlarından birinde, giriş kapısının üstündeki tribünden aşağıdaki baloncunun balonlarını patlatmak için cam parçaları atan ve patlatan, ben ve benim gibi bir kaç kendini bilmez serseridir. Hüngür hüngür ağlayan baloncudan huzurunuzda geç de olsa özür diliyorum…"

"1984-1988 yılları arasında Okullar yolunda bulunan Lefkoşa Devlet Tiyatrolarının arka kapısının kilidini ben ve benim gibi sanatsever serserilerden oluşan bir grup kırdı ve bu yıllarda sahnelenen tüm tiyatro oyunlarının ikinci yarılarını, perde arasını fırsat bilerek, içeri sıvışıp rahatça seyretti. Kilit yıllarca onarılmadı diye de eklemeliyim. Birinci yarıdan giremezdik, zira giriş kapısı direk salona açıldığından yakalanmamız kaçınılmazdı…"

"1984-1990 yılları arasında Lefkoşa Mısırlızade Sinemasında yapılan tüm etkinlik, konser ve türevlerine, arka tarafta bulunan uzun demir vasıtası ile tırmanarak beleşe girdim. Şimdi o demirin yüksekliğine bir de kiloma bakıyorum da; eskiden Tarzan gibiymişim meğer diye hayıflanıyorum…"

"1985-1990 yılları arasında 20 Temmuz Lisesi öğrencilerinin okuldan kaçmak için kullandığı Peyak Mağazalarına bakan duvardaki deliğin delgi ve genişletme çabalarına bizzat katıldım. Mutluyum. O delik sayesinde kimseler anlamadan okuldan kaçmakta hiç zorlanmazdık…"

"1985 yılında, Yenişehir'de boş arazi içinde park halinde bulunan Tır dorsesinin lastiklerini büyük uğraşlar sonucu patlatmayı başaran mahalle çocukları arasında ben de vardım. Ayni dorse, o zamanlar bizim icadımız olan bir oyunun da esin kaynağıydı. Şöyle ki; Tır dorsesinin üstü kireç tabakası ile kaplıydı. Bir grup dorsenin altında, değnekler vasıtası ile yukardakilerin elbiselerine dorsenin çeşitli yerlerinden buladığı yağ ve grasoyu sürmeye çalışırken, üsteki grup da aşağıdakilerin gözüne kireç tozu atardı. Sonuç? Bir grup şişik gözlü velet ile elbiseleri leş olduğu için anasında bir kamyon dayak yiyen bir başka grup velet işte…"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.