Ara formül mü, tam formül mü?

Yayın Tarihi: 01/12/15 08:03
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis'in Pazar günü yapılan Türkiye-AB zirvesi sırasında çektirdiği fotolar malumunuzdur.

Bu fotoların en dikkat çekici olanı, 28 lider ve Türkiye Başbakanının çektirdiği aile fotosunda Davutoğlu ile Anastasiadis'in tam ortada, yan yana durduğu olandı.

Dün gün boyu bu fotolar üzerinden geyik yaptık, dalga geçtik ve o en önemli soruyu da sorduk;

Kıbrıslı Türkler bu fotonun neresinde?

Davutoğlu'nun cebinde mi mesela?

Veyahut Anastasiadis'in sigara paketi ile birlikte gömleğinin ön cebinde olabilir miyiz?

Neredeyiz biz?

Bakınız sevgili dostlar, daha önce defalarca yazdığım üzere, Türkiye ile Kıbrıs Cumhuriyeti çok açık ve net bir şekilde pazarlık yapmaktadır ve biz bu pazarlığı tribünlerden ama 'imtiyazlı' bir yerden seyretmekteyiz.

Pazar günü çekilen fotoğraflar işte bu pazarlığın açık ve net bir başka ispatıdır.

Dolayısıyla terelelli okumaya hiç de gerek yoktur.

Ve Pazar günkü zirve Kıbrıs sorunun çözümü açısından son derece önemli bir kırılma anı, bir dönüm noktasıdır.

Zira her ne olursa olsun, Türkiye eğer AB sürecinde ilerlemek istiyorsa, Kıbrıs sorunu ile arasında anormal ilişkiyi düzeltmek zorundadır.

Hatta, dahası, Kıbrıs Rumları, bölgesel çıkarları ve güvenlikleri açısından yine Türkiye ile aralarındaki ilişkileri normalleştirmelidir.

Ve sonlu sonunda, biz Kıbrıslı Türkler de gerek Türkiye ile gerekse de Kıbrıslı Rumlar ile ilişki durumumuzu 'komplike' den en azından 'arkadaş' durumuna getirmeliyiz.

Bunun da sağlanmasının yolu- her ne kadar zor görünse de- adada taraflar arasında varılacak bir çözümdür.

Bakınız, AB, Pazar günü çok önemli bir 'prensip' kararı alarak, Ekim 2016 yılından itibaren Türk vatandaşlarına vizesiz bir AB vaat etmiştir.

Kıbrıs Cumhuriyeti de AB üyesi olduğuna göre, bu vizesiz seyahat etme hakkı elbette Kıbrıs'ın Güneyi için de geçerli olacak.

Yani?

Yanisi şu;

Kıbrıs'ın Kuzeyinde yaşayan Türkiyeliler, sınır kapılarından geçip Güneye seyahat edebilecekler.

Burada 'bizim sınır kapıları diğer taraf için yasa dışı kabul edilir' şeklindeki argüman söz konusu olamaz zira Kuzeyde yaşayan binlerce AB ve diğer ülke vatandaşı Güneye geçebilmektedir.

Dolayısı ile böyle bir kısıtlama çok açık bir AB prensibi ihlali olur ve ayrımcılığa girer.

Ancak, bu vize işi ile ortaya çıkan yeni durumda belirsizliğini koruyan bazı hususlar vardır.

Birincisi, Anastasiadis'in dün resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamadır.

Ne diyor Rum lider?

"Türkiye'nin AB perspektifini desteklemekle birlikte, Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyetine karşı yükümlülüklerini yerine getirmesini bekliyoruz."

Nedir o?

Ek protokol dediğimiz şey.

Yani kısacası Türkiye liman ve havaalanlarının Kıbrıs Cumhuriyeti gemi ve uçaklarına açılması…

Peki ikincisi?

Adada devam eden müzakere süreci bir federasyonu mu amaçlıyor yoksa bir ara formülle işi başka bahara atma planları mı güdülüyor?

Niye?

Çünkü bugün adada bir müzakere süreci varsa ve bu şu aralar en yoğun şekilde devam ediyorsa, Anastasiadis, Türkiye'ye çağrı yapacağına, bizimle anlaşıp bu işi bitirse olmaz mı?

Yani adada ulaşılacak olan bir çözüm sonrası, zaten Türkiye kurulması arzu edilen Birleşik Kıbrıs Federasyonu ya da adı her neyse, ilk tanıyacak ülkelerden olmayacak mı?

Eee?

Hal böyle iken, çözüme yoğunlaşıp bu işi kökten çözme yerine, limanlarını aç çağrısını ne derece çözüme hizmet eder?

Biz Kıbrıs'ta kesin ve nihai bir çözüm için uğraşmıyor muyuz?

Bildiğimiz kadarıyla öyle.

O zaman çözümle uğraşmaktan başka çaremiz de yoktur demektir.

Zira kesin ve nihai-ya da çok sevilen tanım şekliyle-adil ve kalıcı bir çözüm, bu gibi garabet durumları kökten çözmede kesin formül değil mi?

Öyle.

Ama yine de bir an için Türkiye bu adımı attı diyelim.

Ona da razıyız tabii, olumlu bir gelişme, sorunun çözümü için bir ileri adım olması bakımından hayatidir.

Da,

Ya arkası gelmezse?

Yani, hep deriz ya, 'limana liman, yola devam' diye, ya o limana karşılık bize de liman açılır ve çözüm böyle ara formüllerle ileri atılırsa?

İşte gece gündüz aklımı kurcalayan sorular bunlardır.

Belki bu sorularımın cevapları bugünkü Ahmet Davutoğlu ziyaretinde verilir.

Göreceğiz…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.