Kaybedilirken kazanılan yıl: 2015...

Yayın Tarihi: 21/12/15 07:58
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Liderlerin dün yaptığı 'Pazar' buluşması tadındaki görüşmeyle birlikte, 2015 yılı da 'Kıbrıs sorunundaki çözümsüz yıllar' çetelesine bir çentik olarak geçti…

Ancak bu 'nihai çözümsüzlük' hali, 2015 yılının tarihi bir yıl olmasının önüne engel değildir.

Neden?

Zira Kıbrıs sorununun artık bir dönüm noktası olacağı kesin olan 2016 yılının tüm alt yapısı, gerek müzakerelerde gerekse de dış dünyada yapılmıştır da ondan.

Çözüm alt yapısı hazır, ortam müsaittir yani…

Öte yandan dünün görüşme dışındaki bir başka ilgi çeken haberi ise Rum tarafının en çok satan gazetesi olan Fileleftheros ile Yunanistan'ın haftalık gazetesi Kathimerini'den geldi.

Gazetenin haberine göre, BM Genel Sekreterinin Özel Danışmanı Espen Barth Eide, liderleri ve üç garantörü 22-23 Ocak tarihinde İsviçre'nin Davos kentinde yapılacak olan zirvede bir araya getirmeyi planlıyormuş.

(Rum Lider dünkü görüşme sonrası bu haberi 'yalanlamış' gerçi ama bugüne kadar ne yalanlamalar gördük…)

Geçtiğimiz Salı günü Kıbrıs Postası'nın manşetinden verdiği 'Ocak sonu plan ve zirve' haberini doğrular nitelikteki bu bilgi 2016 yılının ne kadar hızlı bir şekilde başlayacağına namzet olabilir.

Dahası, yine aynı haberde gazete referandum için tarih bile vermiş; 26 Mart…

Olur mu?

Neden olmasın?

Müzakere masasında görüşülmeyen bir konu yok; tüm konular enine boyuna kıyasıya tartışılıp görüşüldü.

Yönetim ve Güç Paylaşımı, Ekonomi, AB konuları %99 oranında kapatıldı, uzlaşı sağlandı.

Mülkiyet konusunda 29 Temmuz mutabakatı ile işin zaten yarısı kendiliğinde bitti, ardından gerek kategorilerin çoğu belirlendi.

Dahası, çözümle birlikte faaliyete geçirilecek olan mülkiyet komisyonu kuruldu, üyeleri atandı…

Toprak konusunda, Rauf Denktaş'ın bile kabul ettiği 29+ formülü ortada iken, bu rakamın altına inilmeyecek hiçbir formül sorun çıkarmaz zaten.

Garantiler konusunda ise kararı biz değil, garantörler vereceğine göre, gelinen noktada işlerin zordan kolaya doğru bir seyir izlediğini görüyoruz.

Arada, eklemek lazım, her iki liderin görevlendirdiği federal devlet anayasasını yazan uzmanlar da var.

Yani 2016'da çözüm olması için zemin var, ortam var, istek var.

Geriye bu isteği pratiğe dökmek var.

Ve eğer, Rum basınının Davos haberi doğruysa, bu işin nihayetine ermişiz demektir.

Zira, beşli bir konferansın işaret edeceği tek şey 'çözüm' olur.

Ha tabii, diyebilirsiniz ki böyle bir görüşmede uzlaşı sağlanacağını nereden çıkardın?

Çıkardığım falan yok ama böyle bir konferans 'haybeye' toplanmaz.

Dolayısıyla, yazımın başında 'kaybedilen yıllar' kulübüne eklediğim 2015'in aslında 'fiilen kaybedilen' ancak 'çözüm zemini' olarak kazanılan bir yıl olduğunu ifade etmem yanlış olmaz.

Çünkü, biliyoruz ki, çözüm müzakereleri sonsuza kadar devam etmeyecek.

Ve yine biliyoruz ki 2016 federal çözüm için son fırsattır.

Daha evvel, bunalımlı günlerimin birinde, 31 Aralık 2015 tarihine kadar çözüm bulunmazsa 'federal çözüm' ümitlerinin öleceğini söylemiştim.

Sözlerimin arkasındayım.

Yalnız bu ölüm öyle tabancadan çıkan tek kurşun gibi değil, yavaş yavaş olacak.

Mart, Nisan ya da Mayıs…

Referandum olabilir.

Neden derseniz, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın "Mayıs 2016 bu işin doğal takvimidir" lafı çok doğrudur da ondan derim.

Ayrıca Cuma günü Dışişleri Bakanı Yannakis Kasulides'in "bu iş 2016'da öyle ya da böyle bitecek" açıklaması da Akıncı'yı doğrular niteliktedir.

Uzun lafın kısası, 2016 yılında Kıbrıs sorunu bitecektir.

Bu satırların yazarına göre 'mutlu son' ile bitecektir.

Olmadı, resmi olarak bir Türk tezi olan federal çözüm çöpe gidecektir…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.