Bir garip toplantı ve iletişim sorunu...

Yayın Tarihi: 25/12/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Önceki gün akşam saatlerinde TAK Haber ajansına bir haber düştü.

Haberde "Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bugün, Meclis Başkanı Sibel Siber, Başbakan Ömer Kalyoncu, Dışişleri Bakanı Emine Çolak, Müzakereci Özdil Nami ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu ile müzakerelerde gelinen aşamayı değerlendirdi" deniliyordu.

Görünüşte normal bir toplantı gibi görülse de ben açıklanması gereken bazı noktalar olduğunu düşünüyorum.

Mesela Başbakan davet edildiğine göre, hükümetin başı yani, neden hükümetin ortağından birileri orada yok?

Şimdi diyeceksiniz UBP propagandası mı yapar bu?

Bilakis, UBP'nin bu ve bunun gibi toplantıları vesile gösterip de 'sarayda bizim olmadığımız toplantılarda alengirli işler mi dönüyor' diye anti-propaganda yapmasını engellemeye çalışıyorum.

Kaldı ki adamlar hükümetin ortağı olduğuna göre bu bilgilendirme onlara da yapılmalıdır diye de eklemek isterim.

Şimdi sormak istediğim şu;

Böyle bir toplantı yapılıp, sadece CTP'den katılımcıların çağrılması ile ne amaçlanıyor?

Hadi Başbakanı anladık… Yürütmenin başı…

Dışişleri Bakanı da konuya müdahil, onu da anladık.

Baş Müzakereci zaten işin içinde, ona da okey.

Peki Meclis Başkanı ne diye çağrılmış?

O kısmı anlayamadım…

Yanlış anlaşılmasın, bir Cumhurbaşkanı istediği zaman istediğini mekanına çağırabilir, bilgi verir ve alır.

Bunda sıkıntı yok.

Ancak, böyle sadece CTP'den katılımcılarının olduğu bir toplantı haklı olarak UBP ve diğerlerinin canını sıkacaktır.

Nitekim, UBP Genel Başkanı çıkıp hamaset dolu bir açıklama yapmış ve dün sarayda yapılan 'partileri bilgilendirme' toplantısına yurt dışı ziyaretini sebep göstererek katılmamıştır.

İyi de bu kadar basit bir PR çalışmasını yapmak o kadar zor mudur?

Öylesi bir üst düzey toplantıya UBP çağırılmayarak ne amaç güdülmektedir?

UBP'yi bu işlerden dışlamanın ne gibi bir yararı olur?

Aksine, böyle bir toplantıya çağırıp, konular üzerinde, ama karşı ama değil, fikir alış verişi veya bazı konularda ikna etme çalışmaları yapmak daha hayırlı bir iş olmaz mı?

Hadi bunları geçtim, UBP çağırılmadı, bu toplantı yapıldı.

Bunu haber yapıp sağır sultan duymadıysa ona bile duyuracak şekilde açıklama geçilmesi, bir de güzel fotoğraf atılması nasıl bir fikirdir?

Ben gerçekten anlamakta zorlanıyorum.

Ayrıca, yeri gelmişken, son günlerde basınımızda yazılıp çizilmeye başlayan Sayın Akıncı'nın Kıbrıs Türk basınına demeç vermeme, televizyon programına çıkmama tutumunu da irdelemek isterim.

Sevgili dostum Ali Kişmir dün Afrika'daki köşesinde konuyu güzelce irdelemiş aslında ama ben de iki kelam edeyim.

Ali'nin dediği gibi, Sayın Akıncı'nın fikirlerini NTV, CNN kanallardan ya da Milliyet Hürriyet gibi gazetelerden duyuyoruz.

Zaten bunda hiç sorun yok zira bu yukarıda saydığım muteber kuruluşlar görevlerini yapmaktadır.

Ancak, onlar görevlerini yaparken, Kıbrıs Türk basının yapamaması kabul edilecek bir durum değildir.

Yani, anladık, Kıbrıs sorunu ile ilgili Türkiye kamuoyunun doğru ve düzgün bilgilendirilmesi hayati önemdedir, bir gerekliliktir.

Da,

Kıbrıs Türk basınının başı kel midir?

Ben hem şahsen, hem Kıbrıslı Rum bir gazeteciyle ortak hem de Kıbrıs Postası adına çeşitli kanallar vasıtasıyla Sayın Cumhurbaşkanından özel demeç istedim.

Bir gazeteci olarak bunu istemek en doğal da hakkımdır.

Ancak henüz hiçbirine cevap alamadım.

Yani, bakınız, benim bu yazıyla Cumhurbaşkanına saldırmak ya da onu karalamak amacım asla olmaz.

Bir dost olarak kendimi ifade ediyorum sadece.

Zira kesin olan şey Sayın Cumhurbaşkanının PR konusunda, iletişim konusunda bazı noksanlıklar yaşadığıdır.

Sonuçta göreve geldiğinde yeni olmasından dolayı bir geçiş dönemi olacağını ve bu dönemde de sorunların çıkacağını biliyorduk.

Lakin geçiş dönemi artık sonlanmalı ve Cumhurbaşkanlığı bir makine gibi gerekli açıklama, düzen ve uygulamaları yerinde ve zamanında vermeli, yapmalı diye düşünüyorum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.